14. Hukuk Dairesi 2016/3705 E. , 2018/6878 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 27.11.2012 gününde verilen dilekçe ile tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 12.12.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, komşuluk hukukundan kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkilinin paydaşı olduğu 13452 ada 8 parsel sayılı taşınmazdaki 401/1048 payını dava dışı paydaş ..."ya 28.02.2012 tarihinde satış suretiyle devrettiğini, payı satın alan dava dışı paydaşın taşınmaz üzerinde yeni bir bina inşa edeceğini, taraflar arasında yapılan 14.02.2011 tarihli adi yazılı sözleşmeye göre de taşınmaz üzerinde bulunan binadaki iki adet dairenin kira bedelinin 01.01.2014 tarihine kadar müvekkiline ödeneceğinin kararlaştırıldığını, ancak ... Belediyesinin 10.12.2011 tarihli raporu ile komşu 7 no"lu parselde yapılan inşaatın temel kazısı sırasında 8 no"lu parseldeki binanın temelinin boşa çıkarak tehlike arzettiğinden bahisle 8 no"lu parselde bulunan binaya ilişkin yıkım kararı verildiğini, bunun üzerine 8 no"lu parseldeki binanın ... tarafından 11.12.2011 tarihinde yıkıldığını, müvekkilinin 7 no"lu parselde yüklenici sıfatıyla inşaat yapan davalının haksız fiilinden dolayı iki adet daireden aldığı aylık toplam 650,00TL kira bedelinden mahrum kaldığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 16.000,00TL tazminatın binanın yıkım tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, derdestlik ve zamanaşımı itirazında bulunmuş; müvekkiline kusur atfedilmesinin mümkün olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulü ile bilirkişi raporunda iki adet daire için 11.12.2011-31.12.2013 tarihleri arasındaki dönem için hesaplanan toplam 13.848,24TL kira bedelinin yıkım tarihi olan 11.12.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
6098 sayılı TBK"nin 49. maddesine göre (818 sayılı BK nın 41. maddesi) “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de bu zararı gidermekle yükümlüdür.” Bir başka anlatımla haksız bir eylemin tazminat borcu doğurabilmesi için kusurlu ve hukuka aykırı bir fiil sonucunda zarar doğması, zarar ile fiil arasında da illiyet bağı bulunması gereklidir. Hukukumuzda gerçek zarar ilkesi geçerlidir. Zarar gören ancak haksız fiil nedeniyle uğradığı gerçek zararını haksız fiil sorumlusundan isteyebilir. Bir başka deyişle haksız fiil ile zarar arasında illiyet bağı yoksa bu kalem zarar istenemez.
Somut olaya gelince; davacı, 13452 ada 8 parsel sayılı taşınmazdaki payını 28.02.2012 tarihinde dava dışı ..."ya satış suretiyle devretmiş; tarafların ayrıca 14.02.2011 tarihli sözleşmeyi imzalamak suretiyle satış bedeli olarak tapuda gösterilen bedel dışında satışa konu 8 no"lu parsel üzerinde bulunan binadaki iki adet dairenin kira bedelinin 01.01.2014 tarihine kadar davacı ... tarafından alınacağını kararlaştırdıkları anlaşılmıştır.
Davalı şirketin ise 8 no"lu parselde bulunan dava dışı ..."ya ait binanın temeline hafriyat işlemleri sırasında zarar vermesi nedeniyle binanın belediye tarafından yıkımına karar verilmiştir.
Bu durumda davacı, satış akdinin tarafı olan dava dışı ..."dan 14.02.2011 tarihli sözleşmeye göre satış bedeline karşılık alamadığı bedeli ..."dan talep edebilir. Ne var ki aralarında sözleşme ilişkisi bulunmayan davalı şirketten tazminat talep etme hakkı bulunmamaktadır.
O halde mahkemece, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş; bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verilmiştir.