18. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/11878 Karar No: 2015/287 Karar Tarihi: 13.01.2015
Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2014/11878 Esas 2015/287 Karar Sayılı İlamı
18. Hukuk Dairesi 2014/11878 E. , 2015/287 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
Dava dilekçesinde, babalığın tespiti ve nafaka istenilmiştir. Mahkemece davanın babalık yönünden kabulüne, nafaka yönünden kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde, davacı ... ile davalı ...’un evlilik dışı beraberliklerinden 19/10/2012 doğumlu ...’in doğduğunu belirterek babalığın tesbitini ve nafaka istemiştir. Mahkemece babalık istemi yönünden davanın kabulüne, nafaka istemi yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; 4721sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 301. maddesinde; ""Çocuk ile baba arasındaki soybağının mahkemece belirlenmesini ana ve çocuk isteyebilirler. Dava babaya, baba ölmüşse mirasçılarına karşı açılır. Babalık davası, Cumhuriyet Savcısına ve Hazineye; dava ana tarafından açılmışsa kayyıma; kayyım tarafından açılmışsa anaya ihbar edilir."" hükmü yer almaktadır. Aynı yasanın 426. Maddesinde ise “Vesayet makamı, aşağıda yazılı olan veya kanunda gösterilen diğer hallerde ilgilisinin isteği üzerine veya resen temsil kayyımı atar: Ergin bir kişi, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri bir sebeple ivedi bir işini kendisi görebilecek veya bir temsilci atayabilecek durumda değilse, Bir işte yasal temsilcinin menfaati ile küçüğün veya kısıtlının menfaati çatışıyorsa, Yasal temsilcinin görevini yerine getirmesine bir engel varsa“ hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda, davacı anne tarafından çocuğa velayeten açılan davada küçük ...’in gerçek babasının davalı ... olduğunun tespiti ile nafaka istendiği ve davanın küçüğe kayyım tayin ettirilmeden ve Cumhuriyet savcısı ve hazineye ihbarı sağlanmadan karara bağlandığı anlaşılmaktadır.
Yukarıda gösterilen yasal düzenlemeler dikkate alındığında mahkemece küçüğe kayyım tayin ettirilip davanın kayyıma yöneltilmesi, gösterdiği takdirde delillerinin toplanması ve davanın cumhuriyet savcısı ve hazineye ihbarının sağlanmasından sonra tüm delillerin birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik hasımla yargılama yapılarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile şimdilik diğer yönleri incelenmeksizin hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 13.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.