Abaküs Yazılım
20. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/2353
Karar No: 2017/4254

Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2016/2353 Esas 2017/4254 Karar Sayılı İlamı

20. Ceza Dairesi         2016/2353 E.  ,  2017/4254 K.

    "İçtihat Metni"


    Mahkeme : SÖKE 2. Ağır Ceza Mahkemesi
    Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
    Hüküm : Mahkûmiyet
    Dosya incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
    Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmanın toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık ve müdafinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 10.07.2017 tarihinde Üye ..."in karşı oyu ve oy çokluğuyla karar verildi.


    KARŞI OY GEREKÇESİ

    Devletin temel görevlerinden biri de "suç işlenmesini önlemektir" kolluk görevlilerinin, şüphelinin suç işlemeye devam etmesine izin vererek daha fazla ceza almasını sağlamak gibi bir amaçları olamayacağı gibi, daha fazla ceza almasını sağlamak için şüphelinin suç işlemeye devam etmesine fırsat vermesi de kabul edilecek bir uygulama değildir. Aksi halde Anayasa"nın 2. maddesinde yer alan "hukuk devleti" ilkesi ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi"nin 6. maddesinde yer alan "adil yargılanma hakkı" ihlal edilmiş olur. Kolluğun görevi suçu ve faili belirlemek suçla ilgili delilleri elde etmektir.
    Somut olayda 05.10.2014 tarihinde Utku İsmail Taşkın"ın uyuşturucu madde sattığı ve kullandığı telefon numarası bildirilerek ihbarda bulunulması üzerine, uyuşturucu madde sattığı yönünde bilgiler elde edilen ... hakkında başka surette delil elde edilememesi nedeniyle, Söke 1. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 03.11.2014 tarih ve 2014/834 değişik iş sayılı kararı ile 2 ay süre ile CMK"nın 135. maddesi uyarınca kullandığı telefonun iletişiminin tespiti, dinlenmesi, kayda alınmasına ve sonrasında dinlemenin uzatılmasına ilişkin kararlar alındığı, bu kararlara dayanılarak tedbirlerin uygulanmasına geçildiği, iletişiminin dinlenilmesinden sanığın uyuşturucu/uyarıcı madde satacağı kişilerle buluşma yapacağı tespit edilerek tertibat alınıp izlemeye başlandığı anlaşılmakla; sanığın 06.11.2014 tarihinde haklarında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan soruşturması ayrılan ..."ye 1,398 gram esrar; 08.11.2014 tarihinde ..."e 2,4 gram esrar; 08.11.2014 tarihinde ..."e 3,16 gram esrar; 05.12.2014 tarihinde ..."e 9,12 gram esrar sattığı, iletişim dinlenmesi, fiziki takip tutanakları, satın alan kişilerin beyanları, satın aldıkları maddeler ile belirlenmiş, uyuşturucu maddeleri alan kişiler yönünden TCK"nın 191. maddesi uyarınca işlem yapıldığı, ancak akabinde sanık hakkında hiçbir işlem yapılmadığı ve telefon dinlemelerine devam edildiği, bu belirlemelerden sanığın başka suç ortaklarının bulunduğuna ilişkin somut bir bilgi edinilmediği halde tam iki ay sonra 04.02.2015 tarihinde operasyon kararı alınmış, sanığın evine gidilmiş evinde aramada onbir parça halinde 1195 gram esrar ele geçirilmiştir.
    Kolluk görevlileri 06.11.2014 tarihinde, diğer sanık ..."nin, sanık ..."den, Utku İsmail"in evinin önünde aldığı net 1,398 gram esrarı ele geçirmek suretiyle sanığın "satmak için uyuşturucu ve uyarıcı madde bulundurma" suçunu belirlemiş ve sanığın suçuna ilişkin delil elde etmişler ancak yakalanmasına ilişkin bir girişimde bulunmamışlardır; devam eden telefon dinlemesinden 08.11.2014 tarihinde ..."e 2,4 gram esrar; 08.11.2014 tarihinde ..."e 3,16 gram esrar; 05.12.2014 tarihinde ..."de 9,12 gram esrar ele geçirilmiş olmasına rağmen Utku İsmail"in yakalanmasına ilişkin bir çalışma yapılmamıştır. Soruşturma kapsamında suçun örgütlü olarak işlendiğine ya da uyuşturucu madde ticareti yaptığı iddia edilen sanığın başka suç ortakları bulunduğuna ilişkin bir iddia ve somutlaşmış bilgi ve takip de olmadığı halde, sanık hakkında ilk suç tarihi olan 06.11.2014 tarihinde işlem yapılmayarak sanığın sonraki tarihlerde de uyuşturucu madde satmasına fırsat verilerek sanık hakkında TCK"nın 43. maddesinin uygulanmasına yol açılmıştır. Bu nedenle sanık hakkındaki soruşturma Anayasa"nın 2. maddesinde yer alan "hukuk devleti" ilkesi ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi"nin 6. maddesine aykırı şekilde yürütülmüş, sanığın "adil yargılanma hakkı" ihlal edilmiştir.
    Örnek vermek gerekirse soruşturma yapan ve yürüten görevlilerin edindikleri bilgiler sonucu kimliğini tespit ettikleri kişiyi, bir binadan hırsızlık yapacağı şüphesiyle fiziki olarak izledikleri sırada, o kişinin binadan çıktığını görmeleri ve aynı zamanda eşyası çalınan mağdurun görevlilere hırsız var diye bildirimde bulunmasına rağmen, hırsızlık şüphelisi hakkında ""tam anlayamadık bir daha yapsın ya da suç ortakları varsa onları da tespit edelim o zaman yakalarız"", ya da ""etkili eylem veya insan öldürmeye teşebbüs gibi suç işlendiği kanaati oluşan eylemleri gördüğü"" halde müdahale etmeyerek yeniden şuç işlesin diyebilirmi ? ...
    Sonuç olarak; sanığın işlediği 06.11.2014 tarihli ilk suçuna ilişkin tespitten itibaren yakalanması, konutunda ve diğer yerlerinde arama kararı alınarak hemen arama yapılması, evinde ve üzerinde uyuşturucu/uyarıcı maddelerin ele geçirilmesi, uyuşturucuyu satın alan kişilere hemen teşhis ettirilmesi mümkün olup, bu işlemler yapılmamış, adeta sanığın sonraki tarihli suçları işlemesine fırsat verilmiş, yakalama ve ev araması yapılması için soruşturma kapsamında bir sebep yokken 04.02.2015 tarihine kadar iki ay beklenilerek sanığın birden çok aynı suçu görevliler tespit edemeden işlemesine adeta fırsat verilmiştir.
    Soruşturma delil toplama, suç ve failini belirleme işlemidir, keyfi bir şekilde yürütülemez.
    Yürütülmüşse de doğan ağır hukuki sonuçlardan sanık sorumlu tutulamaz.
    Uyuşturucu ile mücadelede böyle yapılamaz. Bu durum soruşturma yapan görevlilerin sorumluluğunu gerektirir.
    Açıklanan tüm bu nedenlerle yakalanması ve yeni eylemlere devam etme fırsatı verilmemesi mümkün olan sanık ... ... hakkında TCK"nın 43. maddesinin uygulanmasının yasaya aykırı olması nedeniyle, hükmün bozulması gerektiği kanısını taşıdığımdan, çoğunluğun Utku İsmail Taşkın hakkında verilen hükmün onanmasına ilişkin görüşüne katılmıyorum.














    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi