16. Ceza Dairesi Esas No: 2019/3603 Karar No: 2019/6306 Karar Tarihi: 22.10.2019
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/3603 Esas 2019/6306 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, bir kişinin silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan yargılandığı davada, ilk derece mahkemesince yanlış ceza hesaplaması yapıldığına dair iddiaları reddetti. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriği dikkate alındığında, yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olduğu ve hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun bir şekilde elde edildiği belirlendi. Davalıya 8 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası verilmesi gerektiği halde yanlış hesaplamalar sonucu 7 yıl 13 ay 15 gün hapis cezasının verildiği tespit edildi. Bu yanlış hesaplama aleyhe temyiz konusu olmadığı için bozma nedeni yapılmamıştır. Kararda, TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK’nın 53/1-2-3, 58/9, 62/1 ve 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararı verildiği belirtilmektedir.
16. Ceza Dairesi 2019/3603 E. , 2019/6306 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK’nın 53/1-2-3, 58/9, 62/1 ve 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; İlk Derece Mahkemesince sonuç cezanın "8 yıl 1 ay 15 gün hapis" olarak hesaplanması gerekirken, "7 yıl 13 ay 15 gün hapis" olarak yanlış hesaplanarak eksik ceza tayini aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık ve müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Hatay 3. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 22.10.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.