23. Hukuk Dairesi 2015/9628 E. , 2017/2618 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün asıl ve birleşen davada davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde asıl ve birleşen davada davacı ... ve vekili Av. ... ile asıl davada davalı ... vekili Av. ...gelmiş, diğer taraftan gelen olmadığından, onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Asıl ve birleşen davada davacı vekili, davalı kooperatif üyesi olduğunu, A6 Blok, D:22 numaralı ...ınmaz için üye olduğunu, kooperatifin müvekkiline isabet eden daireyi teslim edip müvekkilinin dairede oturmaya başladığını, ancak tapu dağıtımında müvekkilinin ödeme yükümlülüğünü yerine getirmediğinden bahisle tapunun müvekkiline verilmediğini, müvekkilinin borcu olmadığına dair ...2. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2001/335 Esas sayılı dosyada dava açmış olmasının bilinmesine rağmen söz konusu dairenin tapusunun davalı ...’ya yapıldığını ileri sürerek, davalı adına olan tapunun iptali ile bağımsız bölümün müvekkili adına tescilini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalı vekili, müvekkilinin ...ınmazı iyiniyetli olarak tapuda maliki olan ... ..."tan satın aldığını, kooperatiften almadığını, davacı ile kooperatif arasındaki ihtilaflardan müvekkilinin ilgisi olmadığını savunarak, husumet yönünden davanın reddini istemiştir.
Birleşen dosyada davalı vekili; davaya cevap vermemiştir.
Mahkemenin 09.06.2006 tarihli davanın kabulüne dair verilen kararı Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 14.02.2008 tarihli 2006/14468 esas, 2008/1623 karar sayılı ilamı ile bozulmuştur.
Mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar; Dairemizce 3. kişilerin iyiniyetli olup olmadıkları konusunun yeterince araştırılmadığı gerekçesiyle bozulmuş bu kez bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davalılar ... ...ve ... arasındaki ilişkide kötüniyetin bulunduğu hususunda davacının delil ibraz etmediği, kötüniyetin varlığını ortaya koyacak delil bulunmadığı, talebin, tapu tesciline ilişkin olup kooperatife karşı açılan herhangi bir bedel davası bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, asıl ve birleşen davada davacı vekili temyiz etmiştir.
Her ne kadar, son bozma ilamında, davalıların kötü niyetinin araştırılmadığı, bu hususun ispatı için taraflara bu yöndeki delillerinin sorulup toplanması sonucunda yeniden bir karar verilmesi istenmiş, mahkemece de bozmaya uyularak, taraflara bu yöndeki delillerini ibraz için mehil verilmesi sonucunda, bu kez yeni bir delil ve belge sunulmadığından bahisle ve davalıların kötüniyetinin ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, mahkemenin bu yöndeki vardığı sonuç ve buna ilişkin değerlendirme yerinde olmayıp, bu mehil sonrası davacı vekilince dosyaya ibraz edilen dilekçe ve ekindeki karar örnekleri davalılardan bekçi olan ..."in hırsızlığı sonucu kooperatif kayıt ve defterlerinin çalındığı, suç tasnii dolayısıyla mahkum edilmesi, bunun yanı sıra davaya konu bağımsız bölümün başlangıçta kooperatif üyesi olduğu sabit olan davacıya tahsis edildiği, 1999 yılından beri fiilen oturduğu, buna rağmen verilen ihraç kararı daha sonra mahkemece iptal edilmesine rağmen henüz ihraç kararı kesinleşmeden davacıya ait konutu kooperatif tarafından önce kısa aralıklarla ...’e sonra ...’a daha sonra da ...’e tapuda satışının yapıldığı, bu nedenle kooperatifin ve ilk alıcılar ... ve ..."ın iyiniyetinden bahsetmenin mümkün olmadığı, son malik ...’in de davacının oturduğunu bile bile bağımsız bölümü satın alması bu el değiştirmenin hayatın olağan akışına uygun düşmemesi karşısında MK"nın 1023. maddesin de yer alan iyiniyet ve tapuya güven ilkesinden yararlanamayacağı gözetilmeden yanılgılı değerlendirmeyle davanın kabulü yerine reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen davada davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 1.480,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.