20. Hukuk Dairesi 2018/4416 E. , 2018/7101 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi
DAVACILAR : ... ve Ark.
DAVALILAR :
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davacılar ... ve arkadaşları vekili Av. ... tarafından istenilmekle, tayin olunan 06/11/2018 günü için yapılan tebligat üzerine, temyiz eden ve duruşma talebinde bulunan davacılar ... ve arkadaşları vekili Av. ... ile karşı taraftan davalı Hazine vekili Av. ... ile davalılar ... ve ... vekili Av. ... geldiler, başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya içindeki tüm belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili; Ankara ili, Çankaya ilçesi, Beytepe mahallesinde kain kadastro 625 parselin 1951 yılında kadastro tespitinde 107.000 m² yüzölçümü ile davacıların murisi ... adına tescil edildiğini ve 1971 yılında ölümü ile varisleri davacılar adına intikal ettiğini, taşınmazın 1977 yılında davacılar tarafından davalılar ... ve ..."a satıldığı, mevzi imar planı düzenlemesinde parselin yüzölçümünün tersimat hesap hatası nedeniyle Kadastro Müdürlüğünce 115.730 m² olarak 26/07/1991 tarihinde düzeltildiğini ve imar düzenlemesi ile imarın 440 ila 453 adaların parsellerinin teşekkül ettiğini, yüzölçümünün 115.730 m² olarak kadastro müdürlüğünce düzeltilirken taşınmazı satan malikler olarak kendilerine tebliğ edilmeksizin davalılar ile Hazineye tebliğ edildiğini, taşınmazın yüzölçümünün düzeltildiğini davacıların yeni öğrendiğini, davalıların yanlışlığın düzeltilmesi sebebiyle fazlalığın mülkiyetini karşılıksız olarak kazanmış bulunduklarını, davalı Hazinenin TMK 1007. maddesi gereği kusursuz sorumlu bulunduğunu bu sebeplerle fazlaya dair hakları saklı kalarak şimdilik 5.000,00.-TL"sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen mahkemece belirlenen tarihten itibaren faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacılar vekili 18/04/2017 tarihli ıslah dilekçeleri ile; davalı gerçek kişiler yönünden dava konusu taleplerini 1977 tarihindeki bedel olan 174600.-TL olarak ıslah ettiklerini bu bedelin 03/02/1977 tarihinden işleyecek yasal faiz ile birlikte davalı gerçek kişilerden tahsilini, davalı Hazine yönünden taleplerini ıslah etmediklerini belirtmişlerdir.
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucu; davacıların davasının kabulü ile her bir davacı için 43.650,00"şer TL"den toplam 174.600,00.-TL"nin 5.000,00.-TL"sindan davalı Hazine"nin sorumlu olmasına (tahsilde tekerrüre meydan vermemek kaydıyla), 5.000,00.-TL için dava tarihinden kalan kısmı için ıslah tarihinden itibaren işleyen yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine karar verilmiş, hükmün davalı tarafından istinaf edilmesi üzerine, bölge adliye mahkemesince; Ankara 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 14.11.2017 gün ve ... sayılı kararının kaldırılmasını
1-Davanın zamanaşımı nedeniyle usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, davalı gerçek kişilere karşı sebepsiz zenginleşmeye dayalı, davalı Hazineye karşı ise; 4721 sayılı TMK"nın 1007. maddesi gereğince tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı tazminat davasıdır.
Dosya kapsamından tazminat istemine dayanak yapılan Beytepe mahallesinde bulunan 625 parsel sayılı taşınmazın 1951 yılında yapılan kadastro sonucu 107000 m2 yüzölçümü ve tarla vasfı ile ... adına tapuya tescil edildiği, 03.02.1977 tarihinde mirasçılarına intikalinin yapıldığı, aynı tarih ve yevmiye nolu işlemle davalılar ... ve ... adına ½ eşit paylarla satıldığı ve adlarına tescil edildiği, daha sonra 26/07/1991 tarihinde 3402 sayılı Kanunun 41. maddesi gereğince düzeltme çalışması sonucu taşınmazın yüzölçümünün 115730 m2 olarak düzeltildiği, 12.04/1993 tarihinde taşınmazdan 42061 m2 miktarın düzenleme ortaklık payı olarak kesildiği, taşınmazın tapu kütük sayfasının imar düzenlemesi sonucu 12/04/1993 tarihinde kapatıldığı, başka taşınmazlara gittiği, davacıların 01/02/2016 tarihinde eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Yargıtaydaki duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir edilen 1.630,00.-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak kendisini vekil ile temsil ettiren davalılar Hazine ve ... ve arkadaşlarına ayrı ayrı verilmesine, HMK 302/5 ve 373. maddeleri uyarınca dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına 06/11/2018 gününde oy birliği ile karar verildi.