2. Hukuk Dairesi 2016/20266 E. , 2017/8894 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; bozulmasına dair Dairemizin 29.03.2016 gün ve 5748-6183 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü;
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanunun 26.09.2014 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ila 454. madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir.
Mahkemece, davacı kadının tapu iptal ve tescil davasının kabulü ile satışın muvazaa nedeniyle iptaline, dava konusu taşınmazın yeniden davalı eş ... adına kayıt ve tesciline karar verilmiş, bu karara karşı davalıların temyizi üzerine Dairemizin 29.03.2016 gün ve 2016/5748 esas, 2016/6183 karar sayılı ilamıyla “dosya içerisinde bulunan nüfus kayıtlarından davacı ... ve davalı ... (...)"ın ... 2. Aile Mahkemesinin 2013/135 esas-2014/515 karar sayılı ilamıyla boşandıkları ve boşanma kararının mevcut dosyanın Dairemizce inceleme tarihinden önce 09.12.2014 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Nüfus kayıtları resmi sicil niteliğinde olup, resmi sicil ve senetler, belgeledikleri olguların doğruluğuna kanıt oluşturur (TMK m. 7). Tarafların boşanmaları ile davalılar arasında gerçekleşen devir işlemi Türk Medeni Kanununun 194. maddesi gereğince diğer eşin rızasına bağlı olmaktan çıkmış olup, davanın konusu kalmamıştır. Mahkemece aile konutuna dayalı tapu iptal ve tescile ilişkin davanın konusu kalmadığı gözetilerek, davanın esası hakkında "karar verilmesine yer olmadığına" şeklinde karar verilmesi gerektiğinden" bahisle, bozulmasına karar verilmiş, davacı tarafından süresi içerisinde karar düzeltme talebinde bulunulmuştur.
Dosyanın yapılan incelemesinde; dosya arasınada bulunan davacı ve davalılardan ... (...) arasında görülmekte olan ... 2. Aile Mahkemesinin 2013/135 esas-2014/515 karar sayılı dosyasında tarafların karşılıklı açtıkları Türk Medeni Kanununun 166/1 maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı boşanma davaları görülmekte iken kadının zina nedenine dayalı olarak başka bir boşanma davası daha açtığı, bu dosyanın da taraflar arasında görülmekte olan ... 2. Aile Mahkemesinin 2013/135 esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verildiği ve bu dosyada verilen hükmün temyizi üzerine; Dairemizin 29.06.2015 gün ve 2014/25198 esas. 2015/13802 karar sayılı ilamıyla kadının birleşen zina sebebine dayalı boşanma davası hakkında olumlu veya olumsuz karar verilmediğinden bahisle hükmün bozulmasına, tarafların asıl ve karşı boşanma davaları ve ferilerine yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verildiği görülmüştür. Davacı ve davalı Maksut arasında görülen karşılıklı davalarında verilen boşanma hükmü Dairemizce temyize gelmiş kabul edildiği ve dolayısıyla boşanma hükmü kesinleşmediği halde ... 2. Aile Mahkemesi tarafından boşanma hükmünün kesinleştirilerek Nüfus Müdürlüğüne gönderilmiş olduğu ve nüfus kaydına boşanma tarihi olarak 09.12.2014 tarihinin işlendiği anlaşılmıştır. Kesinleşme şerhi verilmesi idari nitelikte bir işlemdir. Maddi hata sonucu verilen kesinleşme şerhi hiç bir hukuksal sonuç doğurmaz ve her zaman düzeltilebilir. Bu sebeple tarafların boşanmalarına dair verilen hüküm kesinleşmediği halde dairemizce taraflar arasında boşanma gerçekleştiği belirtilerek tapu iptal ve tescil davasının konusuz kaldığından bahisle bozulmasına karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Davacı kadın aile konutunun rızası dışında davalı eşi tarafından diğer davalıya devredildiğinden bahisle Türk Medeni Kanununun 194 maddesi uyarınca tapu kaydının iptali ile davalı eşi adına tescilini talep etmiş, mahkemece kısa kararda ve gerekçeli kararın hüküm fıkrasında davacının davasının kabulü ile satışın “ muvazaa” nedeniyle iptaline, ve yeniden davalı ... adına kayıt ve tesciline karar verildiği halde, hükmün gerekçesinde: Türk Medeni Kanununun 194/2 maddesi gereğince satışın hukuken geçersiz olduğundan bahisle kadının davasının kabul edildiği belirtilerek, gerekçe ile hüküm arasında çelişki oluşturulmuştur. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 294/3. maddesi uyarınca, hükmün tefhimi, her halde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz (HMK m. 298/2). Buna göre, tefhim edilen hüküm sonucu yanlış da olsa, gerekçeli kararın, tefhim edilen hüküm sonucuna uygun düzenlenmesi gerekmektedir. Yanlışlık ancak temyiz kanun yoluna başvurulması ve kararın bozulması halinde düzeltilebilir. Gerekçe ile hüküm arasında oluşan çelişki tek başına bozma sebebi oluşturduğundan, hükmün münhasıran bu sebeple bozulması gerekmiştir Dairemizce hükmün bu değişik gerekçe ile .bozulmasına karar verilmesi gerekirken, bu husus ilk inceleme sırasında gözden kaçırıldığından, davacının karar düzeltme isteğinin kabulüne, Dairemizin 29.03.2016 gün ve 2016/5748 esas, 2016/6183 karar sayılı bozma ilamının kaldırılmasına, hükmün açıklanan sebeple değişik gerekçe ile bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda gösterilen sebeple Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 440-442. maddeleri uyarınca davacı-karşı davalı kadının karar düzeltme isteğinin kabulüne. Dairemizin 29.03.2016 gün ve 2016/5748 esas, 2016/6183 karar sayılı bozma ilamının KALDIRILMASINA, hükmün yukarıda gösterilen değişik gerekçe ile BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, istek halinde karar düzeltme harcının yatırana geri verilmesine oybirliğiyle karar verildi. 12.07.2017 (Çar.)