14. Hukuk Dairesi 2016/14028 E. , 2018/6838 K.
"İçtihat Metni" 14. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 25.04.2013 gününde verilen dilekçe ile 2981 sayılı Kanunun 10/son maddesi gereğince tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 03.05.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... vekili; davalı Maliye Hazinesi adına kayıtlı ve üzerlerinde 2981 sayılı Yasa kapsamında tapu tahsisli ve imar affı müracaatlı gecekonduların bulunduğu 5654 ada 22 parsel (eski 1999ada 18 parsel) ve 8989 ada 15 parsel (eski 1999 ada 1 parsel) sayılı taşınmazların, 2981 sayılı Yasa"nın 10/son maddesi uyarınca belediyeye devri gerektiğini, ancak davalı idarenin bundan kaçındığını ileri sürerek, tapu iptali ve tescil isteminde bulunmuştur.
Davalı Maliye Hazinesi vekili cevap dilekçesinde, dava konusu 5654 ada 22 parsel (eski 1999 ada 18 parsel) ve 8989 ada 15 parsel (eski 1999 ada 1 parsel) sayılı taşınmazların 31.12.2207 tarihli 1/1000 ölçekli uygulama imar planında B-6 simgeli ticaret alanında kaldığını, çok katlı olarak konut ve işyeri amacıyla kullanıldıklarını, taşınmazların barınma ihtiyacından ziyade rant amacı taşıdığını, 12.50 m. yüksekliği geçmeyen ve imar planında konut alanında kalan yerler açısından tapunun devrinin mümkün olabileceğini, bu şartları taşımayan davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dairemizin tapu tahsis belgesine göre hak sahibinin veya tapu tahsis belgesini hak sahibinden temlik alan kişinin tapu tahsis belgesine dayalı olarak açtığı tapu iptali ve tescil davalarındaki yerleşik içtihadında; "Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 04.12.1996 tarihli ve 1996/14-763-864 sayılı kararında da belirtildiği gibi, tapu tahsis belgesi bir mülkiyet belgesi olmayıp yalnızca fiili kullanmayı belirleyen ve ilgilisine kişisel hak sağlayan bir zilyetlik belgesidir. Tapu tahsis belgesinin varlığı tahsis edilen yerin adına tahsis yapılan kişi veya mirasçıları adına tescili için yeterli değildir. Tahsis kapsamındaki yerin hak sahibi adına tescil edilebilmesi için;
-Hukuki yönden geçerliliğini koruyan bir tapu tahsis belgesinin bulunması,
-Tahsise konu yerde 3194 sayılı Yasanın 18.maddesi uyarınca imar planı veya 3290 sayılı yasa ile değişik 2981 sayılı yasa uyarınca ıslah-imar planlarının yapılmış olması,
-İlgilisine, tapu tahsis belgesi gereğince bir başka yerden tahsis yapılmamış olması,
-Tahsise konu yerin kamu hizmetine ayrılmamış ve imar planına göre konut alanında kalmış olması,
-Tahsise konu yer ile tescili istenilen taşınmazın aynı yer olup olmadığı ve taşınmazın niteliklerinin belirlenmesi amacıyla mahallinde uzman bilirkişiler aracılığı ile keşif yapılması,
-Tahsise konu arsa bedelinin ödenmiş olması, ödenmemiş ise taşınmazın dava tarihindeki rayiç değerinin uzman bilirkişiler aracılığı ile saptanarak hükümden önce mahkeme veznesine veya belirlenecek tevdi mahalline depo edilmiş olması.
-İmar parsellerinin oluşturulması sırasında, şuyulandırmaya tabi tutulan parselden 3290 sayılı yasa ile değişik 2981 sayılı yasanın 18/b-c maddesi uyarınca düzenleme ortaklık payı kesilip kesilmediğinin, kesilmiş ise uygulanan oranın saptanması gerekir,
-Mahkemece, yukarıda belirtilen koşullar doğrultusunda yapılacak inceleme sonucunda, tescil isteğinin kabulü için yasal koşulların oluştuğu kabul edildiği takdirde, 3290 sayılı yasa ile değişik 2981 sayılı yasanın 10/C-2 maddesi gereğince tahsise konu yerde uygulanan düzenleme ortaklık payının (DOP) davacıyı da bağlayıcı nitelikte olduğu dikkate alınarak tahsis miktarından bu oranda yapılacak indirimden sonra kalan miktarın tesciline karar verilmelidir." denilmektedir.
Somut olayda; dava konusu taşınmazların 31.12.2007 onanlı 1/1000 ölçekli ... 4. Etap Uygulama İmar Planı"nda bitişik nizam, 6 kat lejantlı ticaret alanında kaldığı görülmektedir. Tahsise konu yerler, imar planına göre konut alanında kalmadığından yukarıda açıklandığı üzere davacı belediyenin dava konusu taşınmazları tapu tahsis belgesi sahiplerine devretmesi mümkün değildir. Bu sebeple mahkemece, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.10.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.