Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm : İlk derece mahkemesi hükmünün ortadan kaldırılarak; TCK"nın 85/2, 22/3,62/1, 63. maddelerine göre mahkumiyet

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda, Çorlu Ağır Ceza Mahkemesi"nin 21/11/2018 tarih ve 2018/136-2018/400 sayılı kararı ile sanık hakkında taksirle öldürme suçundan tayin edilen hükme yönelik istinaf talebinin kabulüyle, yerel Mahkeme kararının kaldırılmasından sonra yeniden kurulan mahkumiyet hükmü, sanık müdafii ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Olay günü saat 15:00 sıralarında, sürücü belgesi bulunmayan sanığın sevk ve idaresindeki araç ile meskun mahalde, bölünmüş iki şeritli asfalt kaplama yolda seyir halindeyken, olay mahalline geldiğinde, hızını mahal şartlarına göre ayarlamayan, sevk ve idare hatası ile sol şeritte önündeki aracı sollamak istediği, bunun için yolun solundaki emniyet şeridine geçtiği bu sırada bankete ve bordür taşlarına ve önündeki katılan ..."ın sevk ve idaresindeki araca sol arka kısmından çarptığı, çarpmanın etkisi ile katılanın idaresindeki aracın orta refüjü geçerek takla atıp savrulduğu, araçta bulunanlardan ..."ın vefat ettiği, ..., ... ve ..."ın basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralandıkları, kazanın meydana gelmesinde sanığın tamamen kusurlu olduğunun tespit ve kabul edildiği olayda; sanığın katılanın aracını emniyet şeridi üzerinden sollamaya çalışırken kazanın meydana geldiğinin anlaşılması karşısında; oluş ve dosya kapsamına göre, sanığın eyleminde bilinçli taksirin koşullarının oluştuğuna ilişkin Çorlu Ağır Ceza Mahkemesi"nin ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesinin kabul ve uygulaması yerinde görülmüş ve tebliğnamenin bu hususta bozma öneren görüşüne iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin eksik incelemeye, usul ve yasaya aykırı olduğu, tayin edilen cezaya, illiyet bağının araştırılmadığına, kusur tespitine, sanığın kazanın meydana gelmesinde bilinçli taksir halinin bulunmadığına; katılan vekilinin eksik inceleme ile karar verildiğine, alt sınırdan daha fazla uzaklaşılarak ceza tayini gerektiğine, kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanık hakkında belirlenen temel cezasında, TCK"nın 22/3. maddesi uyarınca 1/3 oranında artırım yapılması sırasında hesap hatası sonucu 7 yıl 4 ay hapis cezası yerine, 6 yıl 16 ay hapis, yine bu cezasından TCK"nın 62. maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim yapılırken 6 yıl 1 ay 10 gün hapis cezası yerine, 5 yıl 13 ay 10 gün hapis cezasına hükmedilmek suretiyle sanık hakkında eksik ceza tayini,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafii ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün CMK"nın 303/1. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapmayı gerektirmeyen bu hususun aynı madde uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün (II) numaralı bendinde bulunan “6 yıl 16 hapis” yerine “7 yıl 4 ay hapis”, aynı bendinde bulunan “5 yıl 13 ay 10 gün hapis” yerine, “6 yıl 1 ay 10 gün hapis” yazılması suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesinin 25/04/2019 tarih, 2019/1510-2019/1371 sayılı “istinaf talebinin kabulüyle ilk derece mahkemesi hükmünün kaldırılmasından sonra yeniden kurulan mahkumiyet hükmüne” ilişkin kararına karşı yapılan temyiz isteminin isteme uygun olarak CMK"nın 302/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, CMK"nın 7165 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 8. maddesi ile değişik 304/1. maddesi uyarınca, dosyanın gereği için Çorlu Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin de İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesine iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına GÖNDERİLMESİNE, 05.11.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.