17. Hukuk Dairesi 2016/16345 E. , 2019/7647 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; Davacı ... tarafından Kobi Paket Poliçesi ile sigorta edilen ..."a ait iş yerinin 17.06.2012 tarihinde davalıya ait ana şebeke boru hattının patlaması neticesinde hasara maruz kaldığını, hasar bedeli olan 7.500,00 TL"nin sigortalıya ödendiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi birlikte 7.500,00 TL"nin rücüen davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; zamanaşımı ve görev itirazlarında bulunmuş, idareye atfedilecek kusur bulunmadığını, istenen bedelin fahiş ve dayanaksız olduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre; davaya konu işyerinde meydana gelen hasarın çıplak gözle görülebilecek durumdaki şube hattına ait borunun paslanması ve çürümesi sonucu meydana geldiği, bakım ve onarım konusunda davalıya haber verilmemiş olması nedeniyle davalının herhangi bir kusur ve ihmalinin bulunmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, iş yeri sigorta sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekilince, sigorta edilen ..."a ait iş yerinin 17.06.2012 tarihinde davalıya ait ana şebeke boru hattının patlaması neticesinde hasara maruz kaldığı iddiası ile sigortalı iş yerinde oluşan ve sigortalıya ödenen hasarın tahsili talep edilmiş, mahkemece keşif sonucu aldırılan bilirkişi raporunda;Patlayan borunun bina içerisinde olup sayaçtan önceki kısımda olmakla şube yoluna ait olduğu, su sayacına 0.50 mt mesafedeki kısımda borunun paslanarak çürümesi sonucu patladığı ve taşınmazı su bastığı,borunun paslanarak çürümüş olmasında ve bu hususun borunun patlamadan önce bakım ve onarımından sorumlu ASKİ ye haber verilmemesinde abonenin kusuru bulunduğu,davaya konu işyerinde meydana gelen hasarın çıplak gözle görülebilecek durumdaki şube hattına ait borunun paslanması ve çürümesi sonucu patlaması ile meydana geldiği, borunun bakım ve onarımı konusunda davalıya haber verilmemiş olunması nedeniyle davalının ihmal ya da tedbirsizliğinin söz konusu olmadığı, sigortalı işyerindeki abonenin ihmali ve kusuru bulunduğu belirtilmiştir. Mahkemece; davaya konu işyerinde meydana gelen hasarın çıplak gözle görülebilecek durumdaki şube hattına ait borunun paslanması ve çürümesi sonucu meydana geldiği, bakım ve onarım konusunda davalıya haber verilmemiş olması nedeniyle davalının herhangi bir kusur ve ihmalinin bulunmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiş ise de; ASKİ Tarifeler Yönetmeliği 9/e bendine göre; Şube yollarının korunması abonelere, bakım ve onarımı ise ASKİ Genel Müdürlüğü ne aittir. Aynı yönetmeliğin 9/h bendine göre ise; Şube yolunun bina parsel sınırının içerisinde kalan kısmında abonelerin ihmal veya kusurundan meydan gelebilecek hasarlardan ASKİ sorumlu tutulamaz, bu nedenle üçüncü şahısların uğradığı zararların tazmin yükümlülüğü abonelere aittir. Söz konusu hasarın çıplak gözle görülebilecek durumdaki şube hattına ait borunun paslanması ve çürümesi sonucu patlaması ile meydana geldiği anlaşıldığından asıl kusurlu sigortalı ise de; bilirkişi raporunda belirlenen maddi olgular göz önüne alındığında ve ASKİ Tarifeler Yönetmeliği 9/e bendine göre şube yolunun bakım ve onarımı ASKİ Genel Müdürlüğü’ne ait olduğundan sigortalı tarafından ASKi’ye ihbar yapılmamış olsa bile ASKİ inceleme yapmayarak zararın artmasına etken olup 818 Sayılı BK 43 ve 44.maddeleri gereği müterafık kusuru dikkate alınarak tazminattan belirlenecek oranda indirim yapılması mümkün olabilir. Buna göre; mahkemece yapılacak iş;sigortalı işyerinde davaya konu su basması olayı nedeniyle meydana gelen hasar ile miktarının ne olduğu konusunda, eksper raporunu da irdeleyen, ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli bir rapor alınarak,gerçek zararın tespit edilmesi ve davalı ASKi’nin müterafık kusurunun değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken; eksik incelemeyle, yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 17/06/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.