4. Hukuk Dairesi 2017/3634 E. , 2017/6814 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 14/01/2013 gününde verilen dilekçe ile maddi tazminat istenmesi ve karşı davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 06/03/2013 tarihinde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; asıl davanın reddine, karşı davanın kısmen kabulüne dair verilen 28/02/2017 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı-karşı davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacı-karşı davalının asıl davaya yönelik temyiz itirazları reddedilmelidir.
2- Davacı-karşı davalının karşı davaya yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Asıl dava maddi tazminat, karşı dava ise manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece asıl davanın reddine, karşı davanın ise kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı-karşı davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı-karşı davalı, sorumlu müdürü olduğu kreşte çalışmak amacıyla ... bırakan davalının iş başvurusunun kabul edildiğini, kreşin reklam broşürünün kadro bölümünde davalının bilgisi dahilinde ismine yer verdiklerini, davalının haber vermeden ve gerekçe bildirmeden işe başlamadığını, bunun üzerine dağıtımını yaptıkları broşürleri toplamak ve yeni broşür bastırmak zorunda kaldıklarını ve zarara uğradıklarını belirterek, uğradıkları maddi zararın tazminini istemiştir.
Davalı-karşı davacı ise, asıl davanın reddini savunarak, ... Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Sosyal Hizmet Bölümünde öğrenim gördüğünü, davacının sorumlu müdürü olduğu kreşe iş başvurusu yaparak ... bıraktığını, ancak iş başvurusunun kabul edildiğine dair kreş yönetiminin kendisini aramadığını, kreşte çalışmamasına rağmen davaya konu broşürde sosyal hizmet uzmanı olarak ismine yer verildiğini öğrendiğini, okulundaki bazı öğrencilerin henüz okulu bitirmeden sosyal hizmet uzmanı olduğuna dair söylentiler çıkardıklarını, bu nedenle arkadaşları arasında ve okulunda alay konusu olup psikolojisinin bozulduğunu belirterek, manevi tazminat isteminde bulunmuştur.
Mahkemece, taraflar arasında herhangi bir sözleşme imzalanmadığı, davalının yalnızca ... bıraktığı, katalog basımında davalının yanlış bildirimde bulunmadığı, kataloğu görenlerin davalı ile alay etmeleri nedeniyle davalının derinden yaralandığı gerekçesiyle, asıl davada davacı-karşı davalının maddi tazminat isteminin reddine, karşı davada davalı-karşı davacının manevi tazminat isteminin ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Manevi zarar, kişilik değerlerinde oluşan objektif eksilmedir. Duyulan acı, çekilen ızdırap manevi zarar değil onun görüntüsü olarak ortaya çıkabilir. Acı ve elemin manevi zarar olarak nitelendirilmesi sonucu tüzel kişileri ve bilinçsizleri; öte yandan acılarını içlerinde gizleyenleri tazminat isteme haklarından yoksun bırakmamak için yasalar, manevi tazminat verilebilecek olguları sınırlamıştır. Bunlar, kişilik değerlerinin zedelenmesi (TMK 24), isme saldırı (TMK 26), nişan bozulması (TMK 121), evlenmenin feshi (TMK158), bedensel zarar ve ölüme neden olma (BK 47) durumlarından biri ile kişilik haklarının zedelenmesidir (BK 49). Bunlardan TMK’nın 24. maddesi ile BK’nın 49. maddesi daha kapsamlıdır. TMK’nun 24. maddesinin belli yerlere yollaması nedeniyle böyle bir durumun bulunduğu yerde, onu düzenleyen kurallar (örneğin; TMK 26, 174, 287); bunların dışında BK’nun 49. maddesi uygulanır.
TMK’nın 24. ve BK’nın 49. maddesinde belirlenen kişisel çıkarlar, kişilik haklarıdır. Kişilik hakları ise, kişisel varlıkların korunmasıyla ilgilidir. Kişisel varlıklar, bedensel ve ruhsal tamlık ve yaşam ile nesep gibi insanın, insan olmasından güç alan varlıklar ya da kişinin adı, onuru ve sır alanı gibi dolaylı varlıklar olarak iki kesimlidir. Tekniğin gelişimi ve yaşam koşullarına göre belirlenmiş varlıklar, açıklanan olgularla çevrelendirildiğinde, davaya konu olayın bu çerçeve dışında kalması durumunda manevi tazminat isteği reddedilmelidir.
Somut olayda, öğrenci olan davalı-karşı davacının kreş broşürüne sosyal hizmet uzmanı olarak hatalı yazılması, davalı-karşı davacının kişilik değerlerine saldırı oluşturacak nitelikte bir eylem olarak kabul edilemez ve manevi tazminat sorumluluğunu da gerektirmez. Mahkemece açıklanan yönler gözetilerek, davalı-karşı davacının manevi tazminat isteminin tümden reddine karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçeyle yazılı biçimde karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) no"lu bentte gösterilen nedenlerle davacı-karşı davalı yararına BOZULMASINA, davacı-karşı davalının diğer temyiz itirazlarının ilk bentte gösterilen nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 06/11/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.