Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/704
Karar No: 2018/1343
Karar Tarihi: 28.02.2018

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2018/704 Esas 2018/1343 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, devletin hüküm ve tasarrufu altında olan tescil harici bir taşınmazın aktif dere yatağı olduğunu iddia ederek, davalının ev ve bahçe yapmak suretiyle taşınmaza müdahale ettiği ve taşınmazın kendisi adına tescil edilmesini talep etti. Mahkeme davalının müdahalesinin men'ine karar verirken, davacının kal talebi fahiş zarara sebebiyet vereceğinden reddetti. Temyizde, davalının taşınmazına yaptığı inşaatın aşırı zarar doğurmayacağı ve tescili harici taşınmazın davacı adına tescili talebinin kararın bir isabetsizliği bulunmadığı belirtilerek, hükmün bozulması istendi. Yargıtay, 4721 sayılı Taşınmaz Kanunu'nun 713/6. maddesi gereğince tescil istemi için açılmış bir davanın bulunmaması nedeniyle davacının talebinin kabul edilemeyeceğini belirtirken, kal talebi için TMK'nın 722 vd. maddelerine atıfta bulunarak, yıkımda aşırı zarar kavramının tanımlanmaması ve hak (yarar) dengesi kurularak adilane bir sonuca varılması gerektiğini ifade etti. Kararda detaylı olarak TMK 713/6 ve 722 vd. maddeleri açıklanmıştır.
16. Hukuk Dairesi         2018/704 E.  ,  2018/1343 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Davacı ... vekili, aktif dere yatağı olup, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan tescil harici taşınmazı davalının ev ve bahçe yapmak suretiyle işgal ettiği iddiasıyla taşınmazın ... adına tescili, davalının müdahalesinin men"i ve muhdesatların kal"i istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, davalının 27.05.2014 tarihli bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 528,02 metrekarelik taşınmaza vaki müdahalesinin men"ine, dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan ve ekli krokide 118,68 metrekare olarak gösterilen iki katlı evin kal"ine yönelik talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı ..., tescil harici bırakılan dava konusu taşınmaz üzerine davalının ev ve bahçe yapmak suretiyle işgal ettiğini belirterek, davalının müdahalesinin men"ini, taşınmaz üzerine yapılan inşaat ve varsa ağaç ve müştemilatın kal"ini, taşınmazın ... adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı; maddi sıkıntı nedeniyle kira vermemek için bu taşınmaza 2000 yılında ev inşa ettiğini, bir kısmını da bahçe olarak kullandığını, o tarihten önce boş arazi olduğunu belirtmiştir. Mahkemece; dava konusu taşınmazın tescil harici bırakılan yerlerden olup, davalının fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen kısmını fiilen işgal ettiği anlaşıldığından davalının dava konusu taşınmaza vaki müdahalesinin men"ine, davacının kal talebi fahiş zarara sebebiyet vereceğinden reddine karar verilmesi gerektiği belirtilerek davanın kısmen kabulü ile yazılı olduğu şekilde karar verilmiş ise de, verilen karar usul ve Yasa’ya uygun bulunmamaktadır. Dava konusu tescil harici taşınmaz bölümü hakkında, ... tarafından tescil isteminde bulunulabilmesi için 4721 sayılı TMK’nın 713/6. maddesi gereğince açılmış derdest veya reddedilmiş bir dava bulunması gerekir. Somut olayda bu şart gerçekleşmediğinden davacı ...’nin tescil istemi hakkında ayrıca karar verilmemiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Hazinenin, kal talebi hakkında verilen hükme yönelik temyiz itirazlarına gelince; TMK’nın 722 vd. maddeleri gereğince bina, arsa sahibinin rızası alınmaksızın iyiniyetli malzeme sahibi tarafından yapılmış ise, yıkılıp sökülmesi diğer bir anlatımla kal’i aşırı zarara yol açmadıkça arazi sahibi, yıkılıp sökülmesini isteyebilir. Ancak Yasa’da “yıkımda aşırı zarar kavramı” tanımlanmış değildir. Bunun yanı sıra anılan kavram yönünden gerek öğretide gerekse yargısal uygulamada görüş birliği yoktur. Ancak TMK’nın 722/2. maddesinin uygulanmasında meydana getirilen binanın korunması hususunda genel yararın göz ardı edilemeyeceği kuşkusuzdur. Ne var ki binanın, arsa sahibi yönünden de subjektif olarak değerlendirilmesi ve hak (yarar) dengesi kurulmak suretiyle adilane bir sonuca gidilmesi gerekir. Öte yandan, kural olarak kal’in fahiş zarar doğurup doğurmayacağının takdiri hakime aittir. Hakim takdir hakkını kullanırken elbette bilirkişinin teknik bilgi ve görüşlerinden faydalanacaktır. Ancak fahiş zarar doğup doğmayacağı yönünden vardıkları sonuç hakimi bağlamaz. Somut olayda, dava konusu yapının açıklanan ilkeler dikkate alındığında, özellikle davacı ...’nin subjektif yararlanma durumu gözetildiğinde yıkımın aşırı zarar doğuracağını söyleyebilme olanağı yoktur. Ayrıca, davalının tescil harici taşınmaza bina yapmasında iyiniyetli olduğundan söz etmekte mümkün değildir. O halde davacı ...’nin kal isteğinin de kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmiş olması isabetsiz olup, davacı ... vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 28.02.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi