17. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/19593 Karar No: 2019/7639 Karar Tarihi: 17.06.2019
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/19593 Esas 2019/7639 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacılar, murisleri tarafından çekilen 10.000 TL tutarındaki kredi için yapılan hayat sigortası sırasında, ölüm sebebinin bilinmediğini ve sigortacıya bildirilmediğini iddia ederek, kalan borcu olan 5.405 TL'nin yasal faiziyle birlikte tahsilini talep etmiştir. Davalılar bu iddiayı reddetmiştir. Mahkeme, davanın kabulüne karar vermiş ve davalılardan 5.405 TL'nin ödenmesini hüküm altına almıştır. Ancak davalılar daha sonra sulh ve ibra sözleşmesi imzalayarak gereken ödemeleri yapmışlardır. Bu nedenle mahkeme hükmün bozulmasına karar vermiştir. Kanun maddeleri: Borçlar Kanunu madde 2, Türk Medeni Kanunu madde 2.
17. Hukuk Dairesi 2016/19593 E. , 2019/7639 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili;muris ..."nın 15/05/2013 tarihinde ... Bankasından kullandığı 10.000,00 TL kredi karşılığında kendisine hayat sigortası yapıldığını, murisin 22/10/2014 tarihinde vefat ettiğini, murisin kredi çekerken yapılmış olan hayat sigortası sırasında ölümüne neden olan hastalığının bilinmemesi nedeniyle bu durumun sigortacıya ayrıca bildirilmemiş olmasının gerçeğe aykırı beyanda bulunma şeklinde anlaşılmasına imkan olmadığını beyanla murisin kalan borcu olan 4768,38 TL nin 11/11/2014 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir. Davacılar vekili; 13/05/2016 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 5.405,00 TL ye artırmıştır. Davalı vekili;sigortalının poliçeyi imzalarken tamamen sağlıklı olduğunu beyan ederek imzaladığını, müvekkili sigorta şirketi tarafından yapılan araştırmada müteveffanın kalp yetmezliği nedeni ile vefat ettiğinin tespit edildiğini müteveffanın hastalığının bilmesine rağmen yalan beyanda bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre; davanın kabulü ile 5.405,00 TL"nin ödeme tarihi olan 11/11/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edildikten sonra 15.08.2018 tarihinde taraflar sulh olmuşlar ve “Sulh ve İbra Sözleşmesi” başlıklı belgeyi imzalamışlardır. Davalı vekili 27.08.2018 havale tarihli “ ..taraflar sulh olmuş, ekli protokol imzalanarak gerekli ödemeler yapılmıştır. Tarafların birbirinden herhangi bir hak ve alacak talepleri kalmamıştır. Davanın konusuz kalması nedeniyle sayın Mahkemenizden gereğini yapmasını, ilgili Yargıtay veya Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesine bilgi verilmesini, davanın konusuz kalması nedeniyle dosyanın kapatılmasını talep ederiz.” şeklinde beyanını içeren dilekçesini dosyaya sunmuştur. Mahkemece söz konusu protokolün ve davalı vekilinin dilekçesinin değerlendirilerek karar verilmesi gerektiği için hükmün bozulmasına karar verilmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, 15/08/2018 tarihli sulh ve ibra sözleşmesi başlıklı belgenin değerlendirilerek karar verilmesi için hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 17/06/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.