11. Ceza Dairesi 2017/2827 E. , 2018/6102 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik,Banka veya diğer kredi kurumlarınca tahsis edilmesi gereken bir kredinin açılmasını sağlamak maksadıyla dolandırıcılık,dolandırıcılık
HÜKÜM : Mahkumiyet
I- Sanıklar ..., ... ve ... haklarında “resmi belgede sahtecilik“ suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik sanık ... ve sanıklar ..., ... müdafiilerinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanıklar hakkında kanun hükmü gereği sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli belge niteliğinden bulunan İzmir 11. Noterliği‘nin 08.02.2007 tarih ve 1870 yevmiye sayılı sahte araç satış sözleşmesi nedeniyle TCK‘nın 204/3. maddesinin uygulanması gerekirken, “araç ruhsatının kanun hükmü gereği sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli belgelerden olması“ şeklindeki yasal olmayan gerekçeyle TCK‘nın 204/3. maddesinin uygulanması sonuca etkili olmadığından bozma nedeni yapılmamış; gerekçeli karar başlığında “13.02.2007“ olarak yanlış gösterilen suç tarihinin, “26.02.2007“ şeklinde mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
Bozmaya uyularak yapılan yargılamada, toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıklara yüklenen suçun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, cezayı artırıcı ve azaltıcı sebeplerin nitelik ve dereceleri takdir kılınmış ve incelenen dosyaya göre
verilen hükümlerde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık ... ve sanıklar ..., ... müdafiilerinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
II- Sanıklar ..., ... ve ... haklarında “Banka veya diğer kredi kurumlarınca tahsis edilmemesi gereken bir kredinin açılmasını sağlamak maksadıyla dolandırıcılık“ suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik sanık ... ve sanıklar ..., ... müdafiilerinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık ... ve sanıklar ..., ... müdafiilerinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak:
Mahkemece uyulmasına karar verilen, Dairemizin 15.02.2016 tarih ve 2015/5196 Esas-2016/1095 Karar sayılı bozma ilamına konu, mahkemenin 28.02.2013 tarih ve 2007/298 Esas-2013/38 Karar sayılı ilamınına yönelik aleyhe temyiz bulunmadığından, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesi uyarınca sanıkların ceza miktarı itibarıyla kazanılmış hakları bulunduğu gözetilmeden yazılı şekilde fazla ceza tayini,
Yasaya aykırı, sanık ... ve sanıklar ..., ... müdafiilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun anılan Yasanın 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasının (2) no‘lu bölümüne, TCK"nın 50-52. maddelerinin uygulandığı paragraftan sonra gelmek üzere, "CMUK"nın 326/son maddesi uyarınca sanıkların kazanılmış hakkı gözetilerek cezanın sonuç itibarıyla 2 yıl 6 ay hapis cezası ile neticeten 49.516 TL adli para cezasına indirilmesine“ ibaresinin eklenmesi suretiyle, eleştiri dışında sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
III- Sanık ... hakkında “resmi belgede sahtecilik“ ve “Banka veya diğer kredi kurumlarınca tahsis edilmemesi gereken bir kredinin açılmasını sağlamak maksadıyla dolandırıcılık“ suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik sanık müdafiinin temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak:
1-Dairemizin 15.02.2016 tarih ve 2015/5196 Esas-2016/1095 Karar sayılı bozma ilamına uyulmasına karar verilmesine rağmen, sanık hakkında benzer eylemleri nedeniyle İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesi‘nin 17.11.2011 tarih ve 2008/12 Esas-2011/295 Karar sayılı ilamı ile resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından mahkumiyet hükümleri kurulduğu ve Yargıtay 15. Ceza Dairesinin 10.04.2014 tarih ve 2013/33197 Esas-2014/6894 Karar sayılı ilamı ile onanarak kesinleştiği, bu dosyadaki suç tarihinin 07.12.2006 ve iddianme tarihinin 03.01.2008 olduğunun anlaşılması karşısında; sanığın aynı bankanın farklı şubelerine başvurarak sahte belgelerle kredi çekmek şeklinde gerçekleşen eylemleri arasında hukuki kesintiği bulunmadığı da gözetildiğinde, eyleminin TCK‘nın 43/1. maddesi gereğince zincirleme şekilde tek suçu oluşturduğu, sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan TCK‘nın 204/1, 204/3 ve 43/1. maddeleri ile banka veya diğer kredi kurumlarınca tahsis edilmemesi gereken bir kredinin açılmasını sağlamak maksadıyla dolandırıcılık suçundan TCK‘nın 158/1-j, 43/1. maddeleri gereğince tayin olunacak cezalardan, kesinleşmiş önceki cezaların mahsup edilmesi gerektiği gözetilmeden, bozma gereği yerine getirilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Kabule göre de;
a)Sanık hakkında kanun hükmü gereği sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli belge niteliğinden bulunan İzmir 11. Noterliği‘nin 08.02.2007 tarih ve 1877 yevmiye sayılı sahte araç satış sözleşmesi nedeniyle TCK‘nın 204/3. maddesi uygulanması gerekirken, “araç ruhsatının kanun hükmü gereği sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli belgelerden olması“ şeklindeki yasal olmayan gerekçeyle TCK‘nın 204/3. maddesinin uygulanması,
b)Dolandırıcılık suçu yönünden, mahkemece uyulmasına karar verilen Dairemizin 15.02.2016 tarih ve 2015/5196 Esas-2016/1095 Karar sayılı bozma ilamına konu, mahkemenin 28.02.2013 tarih ve 2007/298 Esas-2013/38 Karar sayılı ilamınına yönelik aleyhe temyiz bulunmadığından, ceza miktarı itibarıyla 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hak teşkil ettiğinin gözetilmemesi,
c)“26.02.2007“ olan suç tarihlerinin, gerekçeli karar başlığında “13.02.2007“ olarak yanlış gösterilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 02.07.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.