14. Ceza Dairesi 2015/1650 E. , 2018/3820 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten yaralama, cebir, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, haberleşmenin engellenmesi, beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde nitelikli cinsel saldırı
HÜKÜM : Kasten yaralama ve cebir eylemleri eziyet kabul edilerek bu suç ile kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, haberleşmenin engellenmesi ve beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde nitelikli cinsel saldırı suçlarından mahkumiyet
İlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle, 28.06.2014 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren ve cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda değişiklik yapan 6545 sayılı Kanun ile getirilen düzenlemeler de gözetilip dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık hakkında eziyet suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Hükümden sonra 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesi ile ilgili olarak 24.11.2015 tarihli, 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı ilamıyla verilen iptal kararının infaz aşamasında nazara alınması mümkün görülmüştür.
Delillerle iddia ve savunma; duruşma göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş, sübutu kabul olunan fiilin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatı yapılmış bulunduğundan, sanık ile müdafiin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
Sanık hakkında beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde nitelikli cinsel saldırı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve haberleşmenin engellenmesi suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesine gelince;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde nitelikli cinsel saldırı suçu yönünden yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Adli Tıp Kurumunun istikrar kazanmış uygulamasına göre, TCK"nın 102/5. maddesi kapsamında beden veya ruh sağlığının bozulup bozulmadığına ilişkin kesin rapor düzenlenebilmesi için yetişkinlerde olay tarihinden itibaren en az bir yıllık sürenin geçmesi koşulu arandığı halde suç tarihi olan 12.11.2012"den itibaren bir yıl geçmeden ... Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığından alınan 11.12.2012 tarihli rapora istinaden sanık hakkında anılan maddenin tatbik edilmesi,Sanığın, olay günü mağdureyi uzun süre darp edip zorla cinsel ilişkiye girdikten sonra evden ayrılırken mağdureye ait cep telefonunu alarak götürmesi şeklinde gerçekleşen eyleminin yağma suçunu oluşturduğu gözetilmeden yazılı şekilde haberleşmenin engellenmesi suçundan mahkumiyet hükmü kurulması,
Sanık ile mağdurenin olaydan kısa süre öncesine dayanan birliktelikleri bulunup zaman zaman mağdureye ait evde birlikte kalmaları olay günü de yemekten sonra çıkan tartışma üzerine sanığın, mağdureye eziyet ederek rızası dışında cinsel ilişkiye girmesi ve mağdurenin bu süreçte evden ayrılmak istediğine ilişkin bir anlatımının da bulunmaması karşısında, sanığın hangi eyleminin kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu oluşturduğu hususu gerekçede tartışılmadan yazılı şekilde karar verilmesi,
Hükümden sonra 24.11.2015 günlü, 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı ilamı ile 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesi yönünden kısmi iptal kararı verildiğinden, anılan husus nazara alınarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı, sanık ile müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, ceza miktarları itibariyle kazanılmış hakkı saklı kalmak kaydıyla hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321 ve 326. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 21.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.