4. Hukuk Dairesi 2015/14375 E. , 2017/6795 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 12/09/2013 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 15/09/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, İcra İflas Kanunu 89/3. maddesinden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, ... 32 İcra Müdürlüğünün 2010/11558 esas sayılı dosyasının borçlusu ..."ın kardeşi olduğunu, dosya alacaklısı davalının, dosya borçlusunun davacı nezdindeki hak alacak ve istihkakların haczi için haciz ihbarnameleri gönderdiğini, ancak icra dosya borçlusunun kendisinden herhangi bir alacağı olmadığı gibi kaynağı gösterilmeyen haciz ihbarnamesi nedeniyle de sorumlu tutulamayacağını iddia ederek davacının 10. İcra Müdürlüğünün 2010/11558 sayılı dosyasından gönderilen haciz ihbarnameleri nedeniyle borçlu olmadığının tespiti isteminde bulunmuştur.
Davalı, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, 24/08/2015 tarihli bilirkişi raporu esas alınarak davanın kabulüne karar verilmiştir.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 280 ve 281 maddelerinde bilirkişi raporunun duruşma gününden önce birer örneğinin taraflara tebliğ edileceği, tarafların bilirkişi raporunun, kendilerine tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde, raporda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri düzenlenmiş, yine aynı yasanın 184 ve 186 maddelerinde ise tahkikat ve tahkikatın sonlandırılmasına yönelik olarak; hakimin, tarafların iddia ve savunmalarıyla toplanan delilleri inceledikten sonra, duruşmada hazır bulunan taraflara tahkikatın tümü hakkında açıklama yapabilmeleri için söz vereceği, tarafların tahkikatın tümü hakkındaki açıklamalarından sonra, tahkikatı gerektiren bir husus kalmadığını görürse, tahkikatın bittiğini taraflara tefhim edeceği, tahkikatın bitiminden sonra sözlü yargılama ve hüküm için tayin olacak gün ve saatte mahkemede hazır bulunmalarını sağlamak amacıyla iki tarafı davet edeceği, taraflara çıkartılacak olan davetiyede, belirlenen gün ve saatte mahkemede hazır bulunmadıkları takdirde yokluklarında hüküm verileceği hususu bildirilerek, taraflara son sözlerinin sorulmasından sonra hüküm verileceğine dair düzenleme getirilmiştir. Dosya kapsamından; bilirkişi raporunun son celse taraflara okunduğu, öncesinde davalı tarafa usulünce tebliğ edilmediği, davalı vekilinin rapora karşı beyanda bulunmak üzere süre talep ettiği buna rağmen tahkikat duruşmasına son verilerek sözlü yargılamaya geçildiği ve 6100 sayılı HMK"nın 184 ve 186 maddelerine de aykırı olarak uyuşmazlığın esası hakkında karar verildiği anlaşılmaktadır.Yukarıda açıklandığı üzere Hukuk Muhakemeleri Kanunu 280, 281, 184 ve 186"ıncı maddelerinin açık ve emredici hükümlerine rağmen davalı tarafın hukuki dinlenilme ve savunma hakkını sınırlar mahiyette, bilirkişi raporları tebliğ edilmeden ve itiraz süresi beklenmeksizin yine tahkikatın tümü hakkında açıklama yapma hakkı tanınmaksızın karar verilmesi doğru bulunmamış, yargılama usul kuralları uygulanarak bir hüküm verilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 06/11/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.