11. Ceza Dairesi 2016/10280 E. , 2018/6092 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet
1-Dairemizin 20.02.2013 tarih ve 2011/3735 Esas-2013/2877 Karar sayılı bozma ilamına uyulmasına karar verilmesine rağmen, söz konusu bozma ilamı gereğince suça konu belgeler üzerindeki yazı ve imzaların sanık veya araç sahibi olan temyiz dışı sanık ... ...‘un eli ürünü olup olmadığı hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılmadığı, bozma ilamı sonrası yapılan yargılamada, İzmir İl Emniyet Müdürlüğü‘nün 11.07.2013 tarihli cevabi yazısı doğrultusunda 35 Y 6204 plaka sayılı araca ait LPG kaydının sahte olduğu ve buna ilişkin herhangi bir belge olmadığının bildirilmesi nedeniyle, bilirkişi incelemesi yapılması istenen belgelerin suça konu motorlu araç trafik ve tescil belgeleri yerine, LPG kaydına yönelik belgeler olduğu ve bu belgelerin de ele geçirilemediğine ilişkin hatalı değerlendirmeye dayanılarak bozma gereğinin yerine getirilemediği anlaşılmakla, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından, bozma ilamında belirtilen şekilde suça konu belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasından sonra, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,
2-Kabule göre de;
a)Sanık hakkında UYAP sistemi üzerinden yapılan araştırmada, benzer nitelikteki eylemleri nedeniyle derdest ve kesinleşen dosyalarının bulunduğu anlaşılmakla, ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 22.04.2014 tarih ve 2013/11-397-2014/202 sayılı kararında açıklandığı üzere, belgelerde sahtecilik suçunun hukuki konusunun kamu güveni olduğu ve suç tarihleri de dikkate alınarak, sanığın eylemlerinin her biri yenilenen kastla işlenmiş ayrı suçları mı, yoksa bir suç işleme kararıyla kanunun aynı hükmünü kısa zaman aralıkları içerisinde, birkaç kez ihlal etmek suretiyle zincirleme biçimde işlenmiş tek suçu mu oluşturduğunun değerlendirilmesi açısından, UYAP üzerinde ve sair surette tespit edilebilecek benzer suçlara ilişkin dosyalar araştırılarak, mümkünse mevcut dava ile birleştirilmesi, aksi halde özetlerinin duruşma tutanağına geçirilip, bu davayı ilgilendiren onaylı örneklerinin intikal ettirilmesi, zincirleme suç hükümlerinin uygulanma olanağının bulunup bulunmadığının tartışılması, kesinleşmiş hükmün zincirleme suç kapsamında kaldığının anlaşılması halinde, tayin olunacak cezadan kesinleşmiş önceki cezanın mahsup edilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmesi,
b)“04.08.2006“ olan suç tarihinin, gerekçeli karar başlığında “14.01.2008“olarak yanlış yazılması,
c)5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas-2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 02.07.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.