Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/3616
Karar No: 2017/6766
Karar Tarihi: 02.11.2017

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2017/3616 Esas 2017/6766 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2017/3616 E.  ,  2017/6766 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki baz istasyonlarının kaldırılması davasından dolayı yerel mahkemece verilen gün ve sayısı yukarıda yazılı kararın; Dairemizin 07/03/2017 gün ve 2017/114 - 2017/1452 sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmiştir. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla HUMK’un 440-442. maddeleri uyarınca tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    Temyiz ilamında bildirilen gerektirici nedenler karşısında Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun değişik 440. maddesinde sayılan nedenlerden hiç birine uygun olmayan karar düzeltme isteğinin reddine ve aynı kanunun 442/3. ve 4421 sayılı Kanunun 2. ve 4/b-1. maddeleri gereğince takdiren 271,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak hazineye gelir kaydedilmesine 02/11/2017 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
    KARŞI OY YAZISI
    Dava, davacının beş ayrı bağımsız bölümü ve bir dükkanının bulunduğu binanın bahçesindeki baz istasyonunun kaldırılarak müdahalenin önlenmesine ilişkindir.
    Mahkemece, davaya konu baz istasyonunun yaydığı manyetik alan değerinin, Yönetmelikteki değerin altında olup, sağlığa zarar verdiği bilimsel delillerle kanıtlanamadığından davanın reddine karar verilmiş ve bu karar Dairemiz çoğunluğunca onanmıştır. Davacının karar düzeltme isteği üzerine dosya yeniden incelenmiştir.Uyuşmazlık; son yıllarda kullanılan cep telefonlarındaki haberleşmeyi sağlayan ve baz istasyonu olarak isimlendirilen tesisin kullanılması sonucu bir zararın bulunup bulunmadığı, varsa bu zararın hangi durumlarda söz konusu olabileceği ve giderilmesi konusunda ne gibi önlemlerin alınması gerektiği noktasında toplanmaktadır. Dava konusu olan tesisin cep telefonlarının kullanımı için zorunlu olduğu ve bu tesisin geniş bir kitleyi ilgilendirmesi itibariyle de kamuya hizmet vermeyi amaçladığı tartışmasızdır. Ne var ki bu hizmetin verilmesi ve tesisin kullanılması sonucu doğan zararlardan da tesis sahibinin sorumlu olacağı TBK"nın 69, 70 ve 71. (BK 58, 59 ve 60) maddelerinde düzenlenmiştir. Esasen bu sorumluluğu kusura dayanmayan tehlike sorumluluğu olarak da kabul etmek mümkündür. Bu özelliği itibariyle tesisi kullanan ve işletenin yüksek özen yükümlülüğü bulunmaktadır. Aksi halde en küçük bir özensizliğin maddi değerlerle ölçülmeyecek kadar ağır sonuçlar doğurması kaçınılmazdır. Bunun için zarar görenin zararını değil, tesis ve işletme sahibinin tesisin işletilmesinden dolayı kişilere bu bağlamda çevreye bir zarar vermediği ve herhangi bir olumsuz sonuç oluşmadığının kanıtlanması gerekir. Bu sonuç genel sorumluluk kurallarının aksine olarak davalı işletmenin ağır tehlike doğuracak özelliğinden kaynaklanmaktadır.Dosya kapsamına göre, taraflar arasında baz istasyonunun yaydığı radyasyonun ilgili Yönetmelikte belirtilen elektromanyetik alan şiddeti değerleri altında olduğu konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık baz istasyonunun yaydığı radyasyonun referans değerlerin altında olsa bile, zaman içinde bölgede radyasyon yoğunlaşması ve buna bağlı hastalıklara yol açacağı iddiasına dayanmaktadır. Davaya konu baz istasyonunun 12/07/2001 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanan Yönetmelik hükümlerine uygun olduğu ve bu Yönetmelikteki elektromanyetik alan şiddet değerlerinin altında faaliyet gösterdiğinin belirlenmiş olması, bu nedenle bir zararın doğmayacağını kabul etmek için yeterli değildir. Ayrıca hakim uyuşmazlığın çözümünde Yönetmeliğe değil yasaya, genel hukuk kurallarına ve bu bağlamda sorumluluk hukukunun ilkelerine göre karar vermek zorundadır.Şu halde; yaşam alanlarına yakın olan baz istasyonlarının, çevre binalarda ve bu bağlamda davacının meskeninde ve işyerinde bulunanların sağlık bakımından büyük endişeler taşımasına neden olacağı, aynı bölgede yaşayan insanların psikolojik yapısında tedirginlik ve ümitsizlik oluşturacağı açık olup, davacının zarar gördüğünün kabulü gerekir.Açıklanan nedenlerle davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği görüşünce olduğumuzdan sayın çoğunluğun davalının karar düzeltme isteğinin reddi görüşüne katılmıyoruz.02/11/2017






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi