19. Hukuk Dairesi 2015/14849 E. , 2016/3213 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 20/02/2013
NUMARASI : 2010/1526-2013/94
Taraflar arasındaki asıl dava itirazın iptali karşı dava alacak davasının yapılan yargılaması sonunda asıl davanın kısmen kabulüne kısmen reddine, karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı-karşı davacı vekilince duruşmalı, davacı-karşı davalı vekilince duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı-karşı davacı vek.Av. ... gelmiş, diğer taraftan kimse gelmemiş olduğundan onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlendikten ve temyiz dilekçelerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşuldu.
-KARAR-
Davacı-karşı davalı vekili, davalı tarafından müvekkiline verilen 07.07.2008 tarihli ödeme taahhüt tutanağına göre müvekkilinin 36.500 USD bedelli çekten dolayı alacağının tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamına, %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı-karşı davacı vekili, davanın 1 yıllık hak düşürücü sürede açılmadığını, müvekkilinin borçlu olmadığı gibi cari hesaptan alacağı bulunduğunu, avans olarak ödediği meblağa tekabül eden malın müvekkiline gönderilmediğini, müvekkilinin davacıdan 45.604,55 TL alacaklı olduğunu, davacının ayıplı ürün sattığını, vermiş olduğu yangın söndürme tozunun istenilen kalitede olmadığı gibi yangın söndürme kabiliyetinin de bulunmadığını ileri sürerek, davanın reddi ile kötü niyet tazminatına karar verilmesini, karşı dava yönünden ise; avans olarak davalıya ödenen 45.604,55 TL"nin ödeme tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılamada toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi kök ve ek raporuna göre; asıl davada davacı-karşı davalının takip tarihi itibariyle davalı-karşı davacıdan 40.500 TL asıl alacağının bulunduğu, dava tarihinde kısmi ödemelerin mahsubu ile davacının karşı davalıdan 12.655,74 TL asıl alacak ve 1.356,54 TL tutarında faiz alacağı bulunduğu, davalı takipten önce temerrüde düşürülmüş olmadığından işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı, karşı dava yönünden ise davalı-karşı davacı tarafından dava ispat edilemediğinden karşı davanın reddi gerektiği gerekçesiyle asıl dava yönünden itirazın kısmen iptali ile davalının icra takip dosyasına yaptığı itirazın davacının takip tarihi olan 16.10.2008 tarihi itibariyle 40.500 TL asıl alacağı bulunduğu tespit olunduğundan bu miktar asıl alacak itibariyle itirazın iptaline, takip tarihine kadar işlemiş faiz alacağı yönünden ise yasal koşullar oluşmadığından reddine, takip tarihinden dava tarihine kadar davalı tarafından kısmi ödemede bulunulduğu ve dava tarihi olan 16.03.2010 tarihi itibariyle davacının davalıdan 12.655,74 TL asıl alacak ve 1356,54 TL de faiz alacağı bulunduğu anlaşıldığından takibin 12.655,74 TL asıl alacak ve 1.356,54 TL faiz olmak üzere toplam 14.012,28 TL alacak üzerinden devamına, asıl alacak olan 12.655,74 TL"ye dava tarihi 16.03.2010 tarihinden itibaren taleple bağlı kalınarak yıllık %8,75 TL"den fazla olmamak üzere avans faizi uygulanmasına, alacak yargılama sonucunda belirlenmiş olup likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine, karşı dava yönünden ise davalı-karşı davacı tarafça ispat olunamayan karşı davanın reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Dava, taraflar arasındaki 07.07.2008 tarihli tutanak başlıklı belge nedeniyle bakiye alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın İİK"nın 67. maddesi hükmü uyarınca iptali istemine ilişkindir. Taraflar arasında 07.07.2008 tarihli borç ve ödeme taahhüdünü içeren tutanak içeriği konusunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. İtirazın iptali davaları takibe sıkı sıkıya bağlı olup uyuşmazlığın takip konusu ile sınırlı olarak çözümlenmesi gerekir. Mahkemece alınan bilirkişi raporunda bu husus gözetilmemiş, taraflar arasındaki cari hesap ilişkisi esas alınıp bu konuda inceleme yapılarak sonuca varılmıştır. Mahkemece yapılacak iş dava konusu icra takip dosyasındaki 07.07.2008 tarihli belge içeriği ve bu belgeden sonra varsa ödemeler gözetilerek gerektiğinde bu konuda bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, dosya içeriğine uygun düşmeyen bilirkişi raporu esas alınarak karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün taraflar yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı-karşı davacı yararına takdir edilen 1100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacı-karşı davalıdan alınarak davalı-karşı davacıya ödenmesine, peşin harçların istek halinde iadesine, 26/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.