MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : Sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 155/2, 62, 52, 51, 53 maddeleri uyarınca mahkumiyet

Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, katılan vekili ve sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın; katılana ait şirkette satış temsilcisi olduğu ve müşterilerden mal satışı karşılığı aldığı paraları, onlara verdiği makbuza doğru şekilde geçirdiği halde muhasebeye verilen ikinci makbuza müşteri adını başka ve para tahsilat miktarını az yazarak aradaki farkı uhdesine geçirdiği iddia ve kabul edilen olayda;
Sanığın tevilli ikrarı, katılan ve tanık beyanları, makbuz fotokopileri, tutanaklar, oluş ve tüm dosya kapsamına göre sanığın mahkumiyetine ilişkin mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin ve sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1) Sanığın bu eylemini muhtelif zamanlarda birden fazla gerçekleştirmesi nedeniyle hakkında TCK"nın 43/1 maddesi uyarınca teselsül hükümlerinin uygulanması gerekirken uygulanmaması suretiyle eksik ceza tayini,
2) Katılana paranın bir kısmının iade edildiğinin anlaşılması karşısında TCK 168/4 uyarınca kısmi ödeme halinde etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanabilirliği bakımından şikayetçi olduğunu beyan eden katılanın rızasının olup olmadığının sorulmaması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28/02/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.