Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2014/18246 Esas 2015/223 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
18. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/18246
Karar No: 2015/223
Karar Tarihi: 12.01.2015

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2014/18246 Esas 2015/223 Karar Sayılı İlamı

18. Hukuk Dairesi         2014/18246 E.  ,  2015/223 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Dava dilekçesinde, ... İlçesi ... Köyü 883 parsel sayılı taşınmazın Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili ile bir kısım davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Mahkemece bozma ilamına uyulmuş ise de gereği tam olarak yerine getirilmemiştir.
    Şöyle ki;
    1-Dosya içindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinde; mahkemenin ilk kararı Dairemizce bilirkişi kurulu raporunda münavebeye alınan anasonun sulu şartlarda değerlendirme tarihi (2011 yılı) itibariyle dekar başına ortalama verim ve üretim gideri ile kg başına ortalama satış fiyatlarının gıda, tarım ve hayvancılık ilçe müdürlüğünden getirtilerek rapordaki verilerin buna göre denetlenmesi gerektiği belirtilerek bozulmuş olup, bozma kararı sonrasında alınan ek bilirkişi raporunda bozma öncesi münavebeye alınan anasonun münavebeden çıkartılıp yerine çerezlik ayçiçeği alınmak suretiyle uyulan bozma ilamında değinilen husus dışına çıkılmak ve önceki münavebe planı değiştirilmek suretiyle değerlendirme yapılması,
    2-Kamulaştırma bedelinin tespiti ile taşınmazın idare adına tescil davasının bu niteliğine göre vekille temsil edilen taraflar yararına maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekirken, taraflar lehine avukatlık ücreti verilmemiş olması,
    Doğru görülmemiştir.
    Ayrıca;
    3-Anayasa Mahkemesi 1. bölümünün 19.12.2013 tarih ve 2013/817 sayılı kararında, kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davada uzun süren bir yargılama sonunda, dava tarihi itibarıyla belirlenen bedele hükmedilmesinin Anayasanın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiği kabul edilerek mal sahibine tazminat ödenmesi gerektiği belirtilmiştir.

    Yasa koyucu da, bu hak ihlalini dikkate alarak, 6459 sayılı Kanunun 6. maddesiyle 2942 sayılı Kanunun 10. maddesine eklenen fıkrada (yürürlük tarihi 30.04.2013) kamulaştırma bedelinin tescili için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılmaması halinde, tespit edilen bedele bu sürenin bitiminden itibaren faiz uygulanmasına ilişkin düzenleme getirmiştir.
    Her ne kadar, getirilen bu faiz hükmü maddi hukuka ilişkin olup, aynı yasanın 29. maddesi gereğince yayımı tarihinden sonra açılacak davalara uygulanması gerekir ise de; 30.04.2013 tarihinden sonra açılacak davalar için yapılan bu düzenleme ile Anayasa Mahkemesinin makul süreyi aşan yargılamanın hak ihlali oluşturduğuna ilişkin kararı birlikte değerlendirildiğinde, 30.04.2013 tarihinden önce açılmış ve henüz kesinleşmemiş kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davalarında öngörülen dört aylık yargılama süresinin makul süre kabul edilerek, hakkaniyet gereğince taşınmaz malikinin zararının giderilmesi amacıyla ilk kararla tespit edilen 4610,75 TL"lik bölüme dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin bittiği tarihi takip eden 09.08.2011 tarihinden ilk karar tarihine kadar, bozma sonrası artan 1324,73 TL"lik bölüme de yine 09.08.2011 tarihinden ikinci karar tarihine kadar yasal faiz uygulanması gerekirken faiz verilmemiş olduğundan hükmün bu nedenle de bozulması gerekmiştir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edenlerden davalı tarafa iadesine, 12.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.