13. Hukuk Dairesi 2015/33925 E. , 2017/12995 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacılar, davalı ile 30/04/2003 tarihinde konusu para olan bir karz sözleşmesi imzaladıklarını, mezkur sözleşmeye göre davalıya 125.000 ... doları verdiklerini, davalının faizi ile birlikte 175.000 ... doları ödemesi konusunda anlaştıklarını, sözleşmeye uygun olarak 80.000 ... dolarının ödediğini, geriye kalan tutarın ödenmediğini, bunun üzerine paranın ödenmesi aksi halde tüm borcun muaccel olacağına yönelik ihtarda bulunduklarını, buna rağmen ödeme yapılmadığını ve tüm borcun muaccel olduğunu ileri sürerek bakiye 95.000 ... dolarının faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı, kanuna ve ahlaka aykırı sözleşme yapılamayacağını, tefeciliğin suç olduğunu, muaccel olmayan taksitin de istendiğini, borcun bir kısmını da ödediğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 21.200,04 ... Dolarının dava tarihi olan 16.07.2009 tarihinden itibaren Devlet Bankalarının USD cinsinden dövize uyguladıkları 1 yıllık mevduata ilişkin en yüksek faiz oranı uygulanmak suretiyle, fiili ödeme günündeki ... döviz efektif satış kuru üzerinden Türk Lirası karşılığının davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, karar verilmiş, hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyanın incelenmesinde; davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın davacıya 30.03.2015 de tebliğ edildiği, davacı yanca süresi içerisinde (10.04.2015 tarihinde) temyiz edildiği, mahkemece nispi harcın tamamlanması için davacıya 7 günlük ek süre tanıyan tebligat çıkartıldığı, bu tebligatın davacıya 14.5.2015 tarihinde tebliğ edildiği, 21.05.2015 de eksik harcı tamamladığı anlaşılmıştır. Yerel mahkemece ise, 01.06.2015 tarihli ek karar ile süresi içerisinde eksik harcın tamamlanmadığı gerekçesiyle temyiz talebinin reddine karar verilmiş, davacı bu kez ek kararı temyiz etmiştir. Karar tarihinde yürürlükte olan 6100 sayılı HMK’nın 92. maddesinde süreler gün olarak belirlenmiş ise tebliğ veya tefhim edildiği gün hesaba katılmaz ve son günün tatil saatinde biter hükmü mevcuttur. Bu hükme göre sürenin son günü 21.05.2015 mesai saati bitimidir. O halde mahkemece verilen 01.06.2015 tarihli ek kararın usul ve yasaya aykırı olması nedeniyle anılan ek kararın kaldırılarak davacıların temyiz incelemesi yapılmıştır.
2-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir.
3-Dava, karz sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir. Eldeki davada davacı, ödenmesi gereken 175.000 USD’nin 80.000 USD’sinin ödendiğini, geriye kalan tutarın ödenmediğini, çektiği ihtarla tüm alacağı muaccel kıldığını ileri sürmüş, davalı ise borcu yaptığı havaleler, adına olan taşınmazın devri ve çalışanı ... aracılığıyla ödediğini, son taksidin ise muaccel olmadığını savunmuştur. Mahkemece son taksitin vadesinin dava açıldığı tarihte dolmadığı, borcun bir kısmının davalı yanca gönderilen havaleler ve taraflar arasında taşınmaz devrine ilişkin sözleşme ile ödendiği,ayrıca davalının sigortalı çalışanı ... tarafından yapılan ödemelerin borçtan mahsubu gerektiğine yönelik mali müşavir ... Küçük’ün hazırladığı rapora itibar edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Her ne kadar mahkemece, ...’in yaptığı ödemeler davalının sigortalı çalışanı olması nedeniyle kabul edilmiş ise de, ... tarafından gönderilen havalelerde borcun davalı adına gönderildiğine dair açıklama yoktur. Hemen belirtmek gerekir ki havale bir ödeme vasıtası olup, var olan bir borcun gönderen adına ödendiğini gösterir. Bu durumda bu ödemenin davalı adına yapıldığı kabul edilemez. O halde mahkemece, ... tarafından yapılan ödemenin davalı adına yapıldığının kanıtlanamadığı gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile bu ödemeninde mahsubuna karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz talebinin reddine ilişkin 01.06.2015 tarihli ek kararın kaldırılmasına, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davacıların sair temyiz itirazlarının REDDİNE, üçüncü bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davacılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.