MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl ve birleşen davada davalılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili asıl ve birleşen davada, davalı arsa sahibi ... ve diğer davalıların murisi arsa sahibi ... ile müvekkili arasında düzenleme şeklinde gayrımenkul satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığını, sözleşmeye göre davalılara isabet eden bağımsız bölüm ile ortak alanlara müvekkili tarafından sözleşmede kararlaştırılan dışında fazla imalatlar yapıldığını ileri sürerek, davalılara ait bağımsız bölümlere yapılan fazla imalat bedeli ile ortak alanlarda davalıların hissesine düşen miktarda imalat bedelinin tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece Yargıtay 15. Hukuk Dairesi"nin 2006/5548 Esas ve 2008/467 Karar sayılı bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucu taraflar arasındaki sözleşme gereği yapılan bağımsız bölümlerin %36"sının davalı arsa maliklerine, %64"ünün ise davacı şirkete ait olacağı, sözleşmenin 28. maddesinde belirtilen yapılacak inşaatın davalılara ait bağımsız bölümlerde ve ortak alanlarda teknik özellikleri dışında inşaatın değerini artırıcı bir takım ilave işler yapıldığı, davacının bu işlerin yapıldığı tarihteki mahalli piyasa rayicine göre yapım bedelini isteyebileceği, bilirkişiler tarafından eksik işler hesaplanmış ise de böyle bir talep olmadığı gerekçesiyle, asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, asıl ve birleşen davada davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, davacı yüklenici tarafından yapılan fazla imalat bedelinin tahsili istemine ilişkin olup mahkemece bilirkişi raporunun aksine fazladan yapılan imalatların, yapılması gereken imalatlardan fark bedeline hükmedilmesi gerekirken, sözleşme dışı imalatın tamamına hükmedilmesi doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen davada davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edenlere iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.