Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, mahkemenin takdir ve gerekçesine göre tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmeyerek yapılan incelemede; 1-Taraflar arasında husumet olduğu, sanığın kovuşturma evresinde de tekrarladığı soruşturma aşamasındaki ifadesinde müştekinin kendisini telefonla arayarak sinkaflı küfürler etmesinden dolayı kendisinin de müştekiyi telefonla arayarak bir kaç kez sinkaflı küfürler ettiğini, ayrıca "sana soracağım, bu kadını sana yar etmeyeceğim, sen nasılsa benim karşıma çıkacaksın" şeklinde sözler de sarfetmiş olabileceğini belirttiğinin anlaşılması karşısında, sanığın eylemlerinin hakaret ve TCK"nın 106/1-1. cümlesinde düzenlenen tehdit suçlarını oluşturup oluşturmadığı değerlendirilmeden, yetersiz ve dosya içeriğine uymayan gerekçeyle beraat kararı verilmesi, 2-Bozmaya uyularak hakaret ve tehdit suçlarının sübutunun kabulü halinde ise; 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen TCK"nın 106/1. maddesinin 1. cümlesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında bulunduğu, hakaret suçu yönünden ise uzlaşma önerisinin yapıldığı tarihte 5271 sayılı CMK"nın 253/3. maddesinde engel bulunduğu gözetilerek, yeni düzenleme karşısında bu suç yönünden de uzlaşma önerisinde bulunulması gerektiği anlaşılmış olmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, HÜKÜMLERİN 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 22/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.