14. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/3677 Karar No: 2018/6783 Karar Tarihi: 16.10.2018
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/3677 Esas 2018/6783 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2016/3677 E. , 2018/6783 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 14.10.2011 gününde verilen dilekçe ile yüklenici temlikine dayalı tapu iptali ve tescil veya tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 16.06.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, yükleniciden temlik alınan bağımsız bölüme ilişkin tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacılar vekili, müvekkili davacının 8563 ada 7 parsel sayılı taşınmazla ilgili olarak yüklenicinin arsa sahipleri ile yaptığı 01.11.2007 tarih 51231 yevmiye numaralı gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinde kendisine düştüğünü belirttiği 10 numaralı bağımsız bölümün satışıyla ilgili olarak davalı yükleniciyle 11.10.2010 tarihli satış sözleşmesini, 13 numaralı bağımsız bölümün satışıyla ilgili olarak 29.11.2010 tarihli satış sözleşmesini akdettiğini davalı arsa sahibinin mülkiyetinde bulunan dava konusu bağımsız bölümlerin tapusunun verilmediğini ileri sürerek tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı arsa sahibi ..., yükleniciyle tüketici arasında düzenlenen sözleşmede taraf olmadığını bu nedenle sorumluluğunun bulunmadığını, yüklenicinin edimini yerine getirmediğini beyan ederek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır. Konut satış sözleşmeleriyle devre tatil ve uzun süreli tatil hizmeti sözleşmeleri de kanun kapsamına alınmıştır. Söz konusu taşınmazların da konut satış sözleşmesiyle satın alındığı belirtilerek bu dava açılmıştır. Anılan kanunun 3. maddesinin (k) bendindeki tanıma göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, (l) bendindeki tanıma göre de tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 73. maddesinin (1) bendi gereğince de bu kanun uygulaması ile ilgili çıkacak her türlü ihtilaflara tüketici mahkemelerinde bakılması gerekir. Somut olayda da; davacı tüketici yüklenicinin temlikine dayalı olarak tapu iptali ve tescil isteğinde bulunduğundan o yerde ayrı bir tüketici mahkemesi varsa çekişmenin tüketici mahkemesinde görülmesi aksi halde davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılması yasadan kaynaklanan bir zorunluluktur. Mahkemece kamu düzeninden olan görev hususu re’sen gözetilerek yukarıda yazılı olduğu şekilde işlem yapılması gerekirken görevli olmayan asliye hukuk mahkemesince çekişmenin esasının incelenip hükme bağlanması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 16.10.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.