21. Hukuk Dairesi 2016/7395 E. , 2017/9089 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Vek. Av. ...
Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici nedenlere, temyiz kapsam ve nedenlerine göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin ise aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine,
2- Dava, 04/09/2007 tarihli iş kazası sonucu sigortalının sürekli iş göremezliği nedeniyle maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, asıl ve birleşen dava gözetilerek, 582.380,13 TL maddi ve 80.000 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 04/09/2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerin incelenmesinden; davacının davalı kooperatife ait bina inşaatında kolon kalıplarına destek çakarken yüktekten düşerek yaralandığı, olayın kurumca iş kazası olarak kabul edildiği, ...tarafından maluliyet oranı %82 olarak belirlenmiş ise de davalı tarafından açılan iş göremezlik tespit davası neticesinde davacının maluliyetinin %55 olarak belirlendiği ve bu oran üzerinden gelir bağlandığı, iş kazasının gerçekleşmesinde davacı işçinin %20 oranında müterafik kusurunun bulunduğu, hükme esas alınan hesap raporunda davacının kalıpçı ustası olduğu kabul edilerek, tanık beyanlarına itibar edilerek asgari ücretin 3,22 katı üzerinden hesap yapıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasında uyuşmazlık maddi zararın belirlenmesi noktasında toplanmaktadır. İş kazası sonucu iş göremezliğe dayalı maddi tazminatın hesaplanmasında, gerçek ücretin esas alınması koşuldur. Çalışma yaşamında daha az vergi ya da sigorta pirimi ödenmesi amacıyla zaman zaman iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Öte yandan, gerçek ücretin ise; işçinin kıdemi ve yaptığı işin özelliği ve niteliğine göre işçiye ödenmesi gereken ücret olduğu, işyeri veya sigorta kayıtlarına geçmiş ücret olmadığı Yargıtay’ın yerleşmiş görüşlerindendir. Bu durumda gerçek ücretin tespiti önem kazanır.
.../...
Somut olayda, sigortalının ... tarafından yapılan tahkikat sırasında verdiği imzalı beyanında vasıfsız işçi olduğunu belirtmiş olması nedeniyle, tanık beyanlarına itibar edilerek asgari ücretin 3,22 katı üzerinden gelir elde ettiğinin kabulü hayatın olağan akışına aykırıdır. O halde mahkemece yapılacak iş hakkaniyete uygun maddi tazminatın hesabı için, ... tarafından bildirilen ücret esas alınmak suretiyle, davacının %55 oranında iş göremez olduğu gözetilerek bu oran üzerinden maddi zararını hesaplatmak, hesaplanan maddi zarardan kurumca %55 oranındaki iş göremezlik oranı üzerinden bağlanan gelirin ilk peşin sermaye değeri ile geçici iş göremezlik ödeneğinin rücuya kabil kısmını tenzil etmek ve usuli kazanılmış hakları göz önünde bulundurularak sonucuna göre bir karar vermekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmadan hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O, halde davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz eden taraflardan davacıya yükletilmesine, 13/11/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.
...