Hukuk Genel Kurulu 2013/743 E. , 2014/443 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Antalya 5.Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 20/12/2012
NUMARASI : 2012/468 E-2012/610 K.
Taraflar arasındaki “gecikme tazminatı” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Antalya 5.Asliye Hukuk Mahkemesince karşı davanın reddine dair verilen 14.04.2010 gün ve 2010/21 E- 2010/89 K. sayılı kararın incelenmesi davalı/karşı davacılar vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 15.Hukuk Dairesinin 18.06.2012 gün ve 2012/2641 E-2012/4549 K. sayılı ilamı ile;
(...Asıl dava kat karşılığı inşaat yapım sözleşmesi uyarınca tapu iptal ve tescil istemiyle açılmış, davalılar reddini savunmuş, karşı davalarında, eksik ve ayıplı imalatların düzeltilmesi, gecikme tazminatının tahsiline karar verilmesini talep etmiş, mahkemenin, bozma ilamı uyarınca asıl davanın kabulüne karşı davanın reddine dair kararı, karşı davacıların temyizi üzerine onanmış, bu defa davalı ve karşı davacıların karar düzeltme talepleriyle dosya yeniden incelenmiştir.
1-Yargıtay ilâmında belirtilen gerektirici nedenler karşısında davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer karar düzeltme talepleri reddedilmelidir.
2-06.01.1997 tarihinde arsa sahipleri İbrahim ve M.. S.. ve dava dışı arsa sahipleriyle ... Limited Şirketi arasında imzalanan kat karşılığı inşaat sözleşmesinde inşaat yapım süresi ruhsat tarihinden sonra 36 ay belirlenmiş, bu sürede bitmediği takdirde her bağımsız bölüm için kira ödeneceği, inşaatın tümünün yükleniciler tarafından tamamlanacağı kararlaştırılmıştır. Daha sonra 14.05.1997 tarihli devir sözleşmesiyle yukarıda sözü edilen sözleşmedeki kanuni ve hukuki vecibeleriyle birlikte inşaatın yapımı yüklenici şirket tarafından davacı kooperatife devredilmiştir. Hükmüne uyulan Dairemizin bozma ilâmında, bu devir sözleşmelerinden bahisle davalı ve karşı davacıların aktif husumet ehliyetleri bulunduğundan karşı davanın esası incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gereğine değinilmiştir. Mahkemece devir sözleşmesinde kira istenebileceği düzenlenmemiş olup kooperatifin münasip süre verilerek temerrüde düşürülmediği gerekçesiyle karşı davadaki istemin tümüyle reddine karar verilmiş ise de az yukarıda değinildiği üzere asıl sözleşmedeki tüm yükümlülükleriyle birlikte sözleşme devredilmiş bulunduğundan kooperatifin arsa sahiplerine karşı asıl sözleşme hükümlerince sorumluluğunun bulunduğu, kısaca kararlaştırılan sürede inşaatı teslimle yükümlü olduğu, aksi halde geciken dönem için kira ve eksik işler bedelini ödemekle yükümlü olduğu kabul edilmelidir. Bu nedenle karşı davadaki istemlerin incelenerek sonucuna uygun hükme varılmalıdır. Kararın bu nedenlerle bozulması gerekirken açıklanan hususlar gözden kaçırılarak onanmış olduğu anlaşıldığından davalıların karar düzeltme istemlerinin kabulüyle, onama ilâmının kısmen kaldırılmasına karar verilmesi uygun bulunmuştur.
Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenlerle davalı ve karşı davacıların diğer karar düzeltme taleplerinin reddine, 2 bent uyarınca kabulüyle Dairemizin 17.01.2011 gün ve 2010/4515 esas, 2011/1 karar sayılı onama ilamının kısmen kaldırılmasına yukarıda açıklanan nedenlerle mahkeme kararının bozulmasına...)
gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, gecikme tazminatı istemine ilişkindir.
Yerel mahkemece, karşı davanın reddine dair verilen karar davalı/karşı davacılar vekilinin temyizi üzerine, Özel Dairece yukarıda başlık bölümünde yazılı gerekçeyle bozulmuş; mahkemece önceki kararda direnilmiştir. Direnme kararını, davalı/karşı davacılar vekili temyize getirmiştir.
Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; dosya kapsamına göre davalı/karşı davacıların gecikme tazminatı talep edip edemeyecekleri noktasında toplanmaktadır.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, davalı/karşı davacıların gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesine dayanarak gecikme tazminatı talep ettikleri, sözleşmede inşaatın süresinin belirlendiği, açılan davaya arsa maliklerinin muvafakat etmeleri nedeniyle Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulması gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Ancak Özel Daire bozma ilamının 2 nolu bendinde “06.01.1997 tarihinde arsa sahipleri İbrahim ve M.. S..” şeklinde ifade kullanılmış ise de, davalı/karşı davacılar İbrahim ve M.. S.. arsa sahipleri olmadığından bu ifadenin maddi hataya dayalı olduğuna değinilmekle yetinilmiştir.
Görüşmeler sırasında; davalı/karşı davacıların arsa maliki olarak dava açmadıkları, arsa malikleri ile gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapan ve bu şirkete devredilen hisseleri kendi üzerlerine intikal ettirerek eldeki davayı açtıkları; kaldı ki bu hisselerin sözleşme gereği davacı kooperatife devrinin gerektiği ve iş bu hisselerin devri için kooperatif tarafından açılan davanın kabulü ile söz konusu hisselerin kooperatif adına tesciline karar verilmesi karşısında, davalı/karşı davacıların gecikme tazminatı talep edemeyeceklerinden bahisle aynı hususa işaret eden yerel mahkeme kararının onanması gerektiği ileri sürülmüş ise de bu görüş Kurul çoğunluğunca kabul görmemiştir.
Bu itibarla; Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Bu nedenle, direnme kararı bozulmalıdır.
S O N U Ç : Davalı/karşı davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun geçici 3.maddesinin atfı dikkate alınarak HUMK.nun 429.maddesi gereğince usulden BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcın yatırana geri verilmesine, 1086 sayılı HUMK"nun 440/I.maddesi uyarınca hükmün tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 02.04.2014 gününde oyçokluğu ile karar verildi.