2. Ceza Dairesi 2019/7108 E. , 2019/12754 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını bozma
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Suça sürüklenen çocuklar ..., ..."un eylemlerinin, 5237 sayılı TCK"nın 142/1-b, 143 maddelerinde düzenlenen hırsızlık ve TCK"nın 116/4, 119/1-c maddelerinde düzenlenen konut dokunulmazlığını bozma suçlarını oluşturduğu nazara alınarak dava zamanaşımının geçmediğinin belirlenmesi suretiyle yapılan incelemede;
Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
1- Mahkemece 05/12/2014 tarihli celsede bozmaya uyulmasına karar verildiği halde, suça sürülenen çocuklar yönünden bozmanın gereklerinin kısmen yerine getirilmediği, zira Yargıtay 6.Ceza Dairesinin 31/03/2014 tarihli bozma ilamı uyarınca şikayetçinin evinden çalınan Samsung marka cep telefonunun suç tarihinden itibaren kullanılıp kullanılmadığının araştırılması ve suça sürüklenen çocukların aynı tarih ve bölgeyi kapsayan eylemleri olup olmadığı varsa bu suçlar için soruşturma olup olmadığı ve akibeti araştırılıp gerektiğinde evrakların celp edilmesi gerektiği yönünde bozulduğu ve bozma sonrası mahkemece Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumundan getirtilen HTS kayıtlarında suça konu cep telefonunu suç tarihinden itibaren kullanılanların tespit edildiği anlaşılmakla öncelikle suça telefonu kullananların tanık olarak beyanlarının alınması gerektiği gözetilmeden ve suça sürüklenen çocukların aynı tarih ve bölgeyi kapsayan eylemleri olup olmadığı varsa bu suçlar için soruşturma olup olmadığı ve akibeti araştırılmadan ve evraklar celp edilmeyerek bozma gerekleri yerine getirilmeden eksik kovuşturma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması;
2- Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 20.11.2018 tarihli ve 2016/6-986 E., 2018/554 K. sayılı içtihadında belirtildiği üzere 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu"nun 35. maddesi ve Çocuk Koruma Kanunu"nun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkındaki Yönetmeliğin 20 ve 21. maddeleri uyarınca; fiil işlendiği sırada 15-18 yaş grubu içerisinde bulunan suça sürüklenen çocuğun işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin olup olmadığının takdiri bakımından, sosyal yönden inceleme yaptırılması gerekli olduğu halde, mahkemece sosyal inceleme raporu alınmadan veya alınmaması durumunda gerekçesi kararda gösterilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması”
3- Kabule göre de;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03/02/2009 tarih ve 2008/11-250, 2009/13 sayılı kararında da belirtildiği üzere hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinin objektif koşullarından birisi de suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tamamen giderilmesi olduğu, ancak herhangi bir zararın doğmadığı veya zarar doğurmaya elverişli bulunmayan suçlar yönünden bu koşulun aranmayacağı, konut dokunulmazlığını bozma suçunun zarar doğurmaya elverişli suçlardan olmadığı gözetilmeden, adli sicil kaydına göre sabıkası bulunmadığı anlaşılan suça sürüklenen çocuklar hakkında 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesinin 6. fıkrasının (b) bendinde belirtilen sanığın “kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması” koşulunun oluşup oluşmadığı değerlendirilerek sonucuna göre hukuki durumunun belirlenmesi ve Yargıtay denetimine elverişli olacak şekilde takdirin gerekçelerinin kararda gösterilmesi gerekirken, “müştekinin zararı tazmin edilmediğinden” biçimindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş suça sürüklenen çocuklar müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin açıklanan sebepten dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 11/07/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.