3. Ceza Dairesi 2018/7669 E. , 2018/18917 K.
"İçtihat Metni"
Kasten yaralama suçundan sanık ..."nın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 86/2, 86/3-a, 62/1 ve 52/2. maddeleri gereğince 3.000,00 Türk Lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Gebze (Kapatılan) 3. Sulh Ceza Mahkemesinin 02.06.2011 tarihli ve 2010/1510 Esas, 2011/618 sayılı kararını müteakip sanığın deneme süresi içerisinde kasten yaralama suçunu işlemesi nedeniyle yapılan ihbar üzerine yapılan yargılama sonucunda sanığın, 5237 sayılı Kanun’un 86/2, 86/3-a ve 62/1. maddeleri gereğince 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, anılan Kanun"un 51/1. maddesi gereğince hapis cezasının ertelenmesine ve 1 yıl denetime tabi tutulmasına dair Gebze (Kapatılan) 3. Sulh Ceza Mahkemesinin 12.09.2013 tarihli ve 2010/1510 Esas, 2011/618 sayılı ek kararına karşı Adalet Bakanlığının 19.10.2018 tarih ve 2018/6263 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 30.10.2018 tarih ve 2018/86238 sayılı tebliğnamesi ile Dairemize gönderilmekle incelendi.
Mezkur ihbarnamede;
Gebze (Kapatılan) 3. Sulh Ceza Mahkemesinin 12.09.2013 tarihli erteleme kararını müteakip, sanığın erteleme süresi içerisinde mala zarar verme suçunu işlediğinden bahisle ertelenen 5 ay hapis cezasının aynen infazına dair Gebze 11. Asliye Ceza Mahkemesinin 12.01.2017 tarihli ve 2016/618 Esas, 2017/10 sayılı kararının, Gebze 3. Sulh Ceza Mahkemesinin 12.09.2013 tarihli kararının kanun yararına bozma yoluyla bozulması halinde yok hükmünde olacağı değerlendirilerek yapılan incelemede;
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/11. fıkrasında yer alan “Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkumiyet hükmü kurabilir.” şeklindeki düzenleme nazara alındığında, denetim süresi içinde kasıtlı suç işleyen sanık hakkında mahkemece daha önce açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen hükmün açıklanmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, ilk hükümden farklı olarak hapis cezasına hükmedilerek cezanın ertelenmesine karar verilmesinde, isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK"nin 309. maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı.
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden; Gebze (Kapatılan) 3. Sulh Ceza Mahkemesinin 12.09.2013 tarihli ve 2010/1510 Esas, 2011/618 sayılı ek kararının 5271 sayılı CMK"nin 309/4. maddesinin (d) bendi gereğince kanun yararına BOZULMASINA, sanığın 5237 sayılı TCK’nin 86/2.maddesi gereğince 120 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına, TCK’nin 86/3-a maddesi gereğince cezasında (½) artırım yapılarak 180 gün adli para cezasıyla cezalandırılmasına, TCK’nin 62. maddesi gereğince cezasında (1/6) indirim yapılarak 150 gün adli para cezasıyla cezalandırılmasına, TCK’nin 52/2.maddesi gereğince sanık hakkında belirlenen adli para cezası günlüğü 20 Türk Lirasından çevrilerek 3.000,00 Türk Lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, TCK"nin 52/4. maddesi uyarınca hükmolunan adli para cezasının birer ay ara ile 12 eşit taksitle tahsiline, infazın bu şekilde yapılmasına, diğer kısımların aynen bırakılmasına; dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 05.12.2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.