Abaküs Yazılım
9. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/4207
Karar No: 2014/8246
Karar Tarihi: 07.07.2014

Siyasal veya askeri casusluk - kişiyi hürriyetinden yoksun kılma - görevi kötüye kullanma - Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2014/4207 Esas 2014/8246 Karar Sayılı İlamı

9. Ceza Dairesi         2014/4207 E.  ,  2014/8246 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
    3- ..., 4- ...,
    5- ..., 6- ...
    Suç : Siyasal veya askeri casusluk, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, görevi kötüye kullanma
    Hüküm : 1- Sanık ..... hakkında görevi kötüye kullanma suçundan; Beraat
    2- Sanıklar ..., ... ve ... hakkında;
    a) Siyasal veya askeri casusluk suçundan; beraat,
    b) Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan; TCK’nın 109/2, 109/3-b, 62, 53/1, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet, (iki kez)
    3- Sanıklar ... ve ... hakkında;
    a) Siyasal veya askeri casusluk suçundan; Beraat
    b) Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan; TCK’nın 109/2, 109/3-b, 62, 53/1, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Sanık ... hakkında hükmedilen cezaların sürelerine göre koşulları bulunmadığından ve sanık ... müdafiinin yasal süreden sonra olan duruşmalı inceleme taleplerinin CMUK"nın 318. maddesi uyarınca REDDİNE,

    1- OLAY VE HÜKÜM
    ... ülkesinde 2011 yılı Mart ayından itibaren devam eden olaylardan kaçarak ülkemize sığınan ve ... ilinin çeşitli ilçelerindeki kamplarda kalmakta olan kişiler arasında kanaat önderi/lider olabilecek vasıfta bulunan ve ... ordusunda Yarbay olarak görev yapan, ..."da bomba uzmanlığı eğitimi almış ve o zamana kadar ..."ye gelmiş en yüksek rütbeli asker olan ..."un, 29.08.2011 tarihinde kalmış olduğu ...kampından bayram alışverişi için izin alarak çıktığı çarşıda, Milli İstihbarat Teşkilatında görev yapmakta olan ... ile...İlçe Jandarma Komutanlığı önünde saat 13:15"te buluşup ..."nun kullandığı araçla olay yerinden ayrıldıkları, aynı gün kendisine ve telefonlarına ulaşılamaması nedeniyle ailesinin Emniyet Müdürlüğü"ne başvurusu üzerine olayın ortaya çıktığı, yine ... ülkesinde öğretmen olarak görev yaparken katıldığı gösteriler nedeniyle yakalanacağı korkusuyla ülkemize sığınan ..."un ise kalmış olduğu çadır kentin değiştirilmesi hususunu görüşmek üzere kendisiyle mülakat yapan Milli İstihbarat Teşkilatı görevlisiyle görüşmek için aynı gün çadır kentten izin alarak ... il merkezine geldiği ve burada kimliği tespit edilemeyen Milli İstihbarat Teşkilatı görevlisiyle saat 16:00 sıralarında buluştuktan sonra kendisinden bir daha haber alınamaması üzerine kolluk kuvvetleri tarafından yapılan soruşturma neticesinde, söz konusu ... şahısların Milli İstihbarat Teşkilatında görevli ... ve kimliği tespit edilemeyen kişilerin organizesinde sivil şahıslar olan diğer sanıklar ..., ..., ... ve ... isimli şahıslarca kaçırılarak ... ili ...ilçesi kıyılarından tekne ile ..."ye kaçırılıp, ...li yetkililere menfaat karşılığında teslim edildikleri, o dönemde Milli İstihbarat Teşkilatı ... şube müdürü olarak görev yapmakta olan..."un ise görevinin gereklerini yerine getirmeyerek eylemin gerçekleşmesine sebebiyet verip görevini kötüye kullandığı iddia edilmiş,
    Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında, siyasal veya askeri casusluk suçunun unsurlarının oluşmadığı ve sanıkların mağdurları bu amaçla kaçırdıklarına dair delil de bulunmadığı gerekçesiyle üzerlerine atılı siyasal veya askeri casusluk suçundan oy çokluğu ile beraatlerine, ancak; her iki mağdurun planlama yapılıp, kandırılmak suretiyle kaçırılarak ... yetkililerine teslim edilmeleri nedeniyle kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan mahkumiyetlerine, sanık ......"un ise atılı suçu işlediğine dair yeterli delil bulunmadığından beraatine karar verilmiştir.
    2- YASAL DÜZENLEMELER VE DEĞERLENDİRME
    Devlet sırlarına karşı suçlar ve casusluk, TCK"nın ikinci kitap dördüncü kısım yedinci bölümünde düzenlenmiştir.
    Bu bölümde yer alan 326. madde ile yasa koyucu, Devletin güvenliğine veya iç veya dış siyasal yararlarına ilişkin belge veya vesikaların kendisini, kasten olmak üzere; kısmen veya tamamen yok etmeye, üzerinde sahtecilik yapmaya veya geçici de olsa tahsis olundukları yerden başka bir yerde kullanmaya, hileyle almaya veya çalmaya karşı korumayı amaçlamıştır. Aynı bölümdeki devam eden maddelerde ise, niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgilerin korunması amaçlanmış, bu tür bilgiler, Devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından gizli kalması gereken özünde devlet sırrı olan bilgiler ve yetkili makamlarca kanun ve düzenleyici işlemlere göre açıklanması yasaklanan bilgiler olarak ayrı ayrı ele alınmıştır. Dolayısıyla bu bölümde düzenlenen suçlar bakımından, 332. madde dışında, sadece bilginin kendisi ile bu bilgilere ilişkin belge veya vesikalar korunmaktadır.
    Yine yasa koyucu bu tür bilgilerin gizliliğinin ihlalini, temin ve açıklama olarak iki ayrı şekilde ele aldığı gibi, temin ve açıklamanın adiyen veya casusluk maksadıyla yapılmasını da ayrı ayrı düzenlemiştir.
    Temyize konu casusluk suçu TCK"nın “Siyasal veya askeri casusluk” başlıklı 328. maddesinde;
    “1- Devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından, niteliği itibarıyla, gizli kalması gereken bilgileri, siyasal veya askeri casusluk maksadıyla temin eden kimseye onbeş yıldan yirmi yıla kadar hapis cezası verilir.
    2- Fiil,
    a) Türkiye ile savaş halinde bulunan bir devletin yararına işlenmişse,
    b) Savaş sırasında işlenmiş veya Devletin savaş hazırlıklarını veya savaş etkinliğini veya askeri hareketlerini tehlikeye sokmuşsa,
    Fail, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılır.” şeklinde düzenlenmiştir.
    TCK"nın 328. maddesinde düzenlenen suçun konusu sadece, “Devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından, niteliği itibarıyla, gizli kalması gereken bilgiler” yani özünde devlet sırrı niteliğinde olan bilgilerdir.
    Kanun koyucu, bu bilgilerin siyasal veya askeri casusluk maksadıyla temin edilmesini TCK"nın 328. maddesinde, böyle bir özel amaç olmaksızın temin edilmesini 327. maddesinde yaptırım altına almış, bilginin, özünde devlet sırrı olmayıp yetkili makamların düzenleyici işlemlere göre açıklanmasını yasakladığı ve niteliği itibarıyla gizli kalması gereken türde olması hallerini ise, TCK"nın 334 ve devamı maddelerinde düzenlemiştir.
    TCK"nın 327. maddesindeki suçun oluşumu için kastın varlığı gerekli ve yeterli iken 328. maddedeki suçun oluşumu için kastın yanında failin yabancı bir devlet yararına ve ayrıca siyasal veya askeri casusluk maksadıyla hareket etmesi gerekmektedir. Bu husus Askeri Yargıtay"ın 27.01.1942 tarih ve 1723 esas - 1819 sayılı kararında; “Mahkemece tespit edilen suçun tavsif şekline nazaran fiil alelade ifşadan ibaret olup hadisede casusluk kastının vucudu anlaşılabilmek için suçun muktazi unsuru olan sırrın yabancı bir devlete veya onun namına hareket eden şahsı ittilaına isali şart olup, ...” denilmek suretiyle açıklığa kavuşturulmuştur.
    Casusluk suçunun oluşumu için aranan bu şartın casus ile lehine casusluk edilen yabancı devlet arasında bir anlaşmanın mevcut olmasını gerekli kılar. Nitekim bu husus Askeri Yargıtay Daireler Kurulunun 02.10.1997 tarih ve 98 esas-114 sayılı kararında; “Casusluk sözlük anlamıyla; gözetlemek amacıyla düşman içine sızmak, yabancı bir devletle ilgili sırları öğrenmeye çalışmaktır. Hukuki kavram olarak casusluk; bir devlet menfaatine bir başka devletin askerî, siyasi ve iktisadi durumuna ilişkin gizli bilgilerin veya belgelerin araştırılması, sağlanması ve yabancı devlete ulaştırılmasıdır. Dolayısıyla casusluk, casus ile casusluğu talep eden arasında, talep edilen kimsenin devleti için “sır” niteliği taşıyan bilgi ve belgelerin karşı tarafa aktarılmasına yönelik bir anlaşmanın bulunmasını gerekli kılar...” şeklinde ifade edilmiştir. Dairemizin 08.05.1975 tarih ve 11 esas - 16 sayılı kararı ile yine Askeri Yargıtay Daireler Kurulunun 29.06.1978 tarih ve 70 esas -58 sayılı kararlarında da aynı sonuca ulaşılmıştır.
    TCK"nın 328. maddesinin gerekçesindeki “siyasal casusluktan maksat, yabancı bir devlet yararına, Türkiye Devletinin veya vatandaşlarının veya Türkiye’de oturmakta, ikâmet etmekte olanların zararına olarak bilgilerin toplanması demektir; kamu sağlığına ilişkin, malî veya milletin maneviyatına ilişkin gizli kalması gereken bütün bilgiler casusluğun kapsamı içindedir. Askerî casusluktan maksat ise, yabancı devlet yararına ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti zararına askerî bilgilerin toplanmasıdır.” şeklindeki açıklamalar da yargısal kararlarla varılan sonucun kanun koyucu tarafından da benimsendiğini göstermektedir.
    Casusluk suçu Türkiye Cumhuriyeti Devletinin zararına ve yabancı devlet yararına işlenen bir suçtur. Bu itibarla casusluk fiiline konu belge ve bilgilerin, casusluğu talep eden, lehine casusluk yapılan devletin resmi kurumlarına iletilmek amacıyla temin edilmesi gerekir.
    Bu itibarla TCK"nın 328. maddesinde düzenlenen siyasal veya askeri casusluk suçunun oluşabilmesi için;
    Casusluk konusu belge ve bilgilerin;
    a) Gerçek ve doğru olması,
    b) Suç tarihi itibarıyla gizlilik niteliğini kaybetmemiş olması,
    c) Devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından, niteliği itibarıyla gizli kalmasının gerekmesi,
    d) Siyasal veya askeri casusluk maksadıyla temin edilmesi,
    e) Bir çabanın sonucu olarak temin edilmesi,
    f) Yabancı bir devlet yararına temin edilmesi,
    g) Türkiye Cumhuriyeti Devletinin zararına temin edilmesi,
    h) Lehine casusluk yapılan devlet ile bir anlaşma kapsamında temin edilmesi gereklidir.
    Bu koşullar altında temin edilen bilginin adiyen veya casusluk maksadıyla açıklanması halinde TCK"nın 329 ve 330. maddeleri, casusluk maksadı dışında adi maksatla temini halinde 327. maddesi, bilginin niteliğinin yetkili makamların kanun ve düzenleyici işlemlere göre açıklanmasını yasakladığı ve niteliği itibarıyla gizli kalması gereken türde olması halinde ise TCK"nın 334. ve devamı maddelerinin uygulanması söz konusu olabilecektir. Bu açıklamalar ve özellikle TCK"nın ikinci kitap dördüncü kısım yedinci bölümünde yer alan suçlarla sağlanmak istenen korumanın kapsamı karşısında, siyasal veya askeri casusluk suçunun oluşmadığına ilişkin değerlendirmede isabetsizlik görülmemiştir.
    KARAR
    Sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... hakkında siyasal veya askeri casusluk suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde;
    1) Yapılan yargılama sonunda toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıklar ..., ..., ... ve ...’un üzerlerine atılı kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, cezaları azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, sanıklar ..., ..., ..., ... ve ...’a yüklenen siyasal veya askeri casusluk suçunun sübuta ermediği kabul edilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, Cumhuriyet savcısı ile sanıklar müdafilerinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle beraat ve mahkumiyete ilişkin hükümlerin ONANMASINA,
    2) Sanık ... hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve sanık ......hakkında görevi kötüye kullanma suçlarından kurulan hükümlere gelince;
    a) Sanık ..."in yüklenen suçu işlediğine dair savunmasının aksine, mahkumiyetine yeterli, her türlü kuşkudan uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği, mevcut şüphenin de sanık lehine değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden beraati yerine yazılı gerekçe ile mahkumiyetine karar verilmesi,
    b) Suç tarihinde Milli İstihbarat Teşkilatı ... Şube Müdürü olan sanık ... ..."un, 29.08.2011 tarihinde aynı teşkilatta mütercim olarak görev yapan ve kendisini telefonla arayan sanık ..."nun ..."den ülkemize sığınmacı olarak gelip kamplarda kalmakta olan ..."la yaptığı görüşmeye ilişkin bilgileri aldığı, bilgileri bu şekilde almakla ..."nun bu görüşmeyi yanında bir meslek memuru bulunmadan usule aykırı bir şekilde yaptığını öğrendiği ve ... Bölge Başkanlığına bu bilgileri meslek memurunun temin ettiğini belirterek gönderdiği, aynı gün kalmış olduğu kamptan izinli olarak ayrılırken ailesine Milli İstihbarat Teşkilatına mensup görevlilerle görüşeceğini söyleyen ve öğle saatlerinde... İlçe Jandarma Komutanlığı önünde ..."nun kullandığı araca bindiği kamera kayıtlarından anlaşılan mağdur ..."un kampa geri dönmemesi üzerine, ailesinin İlçe Emniyet Müdürlüğüne başvurduğu, bunun üzerine İlçe Kaymakamı, İlçe Emniyet Müdürü ve ... Vali Yardımcısının kendisini arayarak kamera kayıtlarından bahsedip mağdur ..."un en son ... ile görüldüğünü ısrarla belirtmeleri sonrasında ... ile görüşen sanığın, yapmış olduğu görevin hassasiyeti ve önemine rağmen bu bilgileri ... Bölge Başkanlığına bildirmediği,... Bölge Müdürlüğünün mağdur ..."un olay günü kamptan ayrılırken “MİT yetkilileriyle görüşeceği” bilgisini ilk olarak 14.09.2011 tarihinde... Bölge Başkanlığına gönderdiği, ancak; bu bilgi mesajında dahi ..."nun son görüşen görevli olduğunun bildirilmediği anlaşılmış olup, sanığın suç tarihi ve sonrasında yapmış olduğu görüşme ve araştırmalar sonucunda öğrendiği olay ve gelişmeleri ... Bölge Başkanlığındaki sıralı amirlerine aktarmayarak görevinin gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle kişilerin mağduriyetine yol açtığı ve bu şekilde üzerine atılı suçu işlediğinin anlaşılması karşısında, atılı suçtan mahkumiyeti yerine değerlendirmede yanılgıya düşülerek yazılı gerekçeyle beraatine karar verilmesi,
    Kanuna aykırı, sanık ... müdafii ile Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, bozma nedenine göre sanık ..."in tutukluluk halinin kaldırılmasına, başka suçtan hükümlü veya tutuklu değilse derhal tahliyesi için ... Cumhuriyet Başsavcılığına müzekkere yazılmasına, 07.07.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi