Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı, borçlu hakkında genel haciz yolu ile takip başlatmış, borçlu, kendisine gönderilen (örnek 49-7) ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edilmediğini belirterek sair itiraz ve şikayetlerde bulunmuştur.
Borçlunun özetlenen başvurusu, tebliğ tarihinin düzeltilmesi istemini içeren şikayet niteliğindedir. HGK"nun 05.06.1991 tarih ve 1991/12-258 Esas, 1991/344 Karar sayılı ilamında da vurguladığı üzere seçilen takip şekline göre icra dairesine itiraz etmelerinden ayrı olarak (7) günlük şikayet süresi içinde tebliğ tarihinin düzeltilmesi için icra mahkemelerine başvurmaları da zorunludur.
Somut olayda borçlu; takipten, 28.06.2006 tarihinde haberdar olduğundan bahisle icra dairesine başvurarak aynı gün itiraz dilekçesini sunarak borca vs.ye itiraz etmiştir. Adı geçenin ödeme emri tebligatının usulsüz olduğundan bahisle mahkemeye başvurusu ise 20.07.2006 tarihinde yapılmıştır.
Mahkemece borçlunun bu başvurusu, öğrenme tarihine göre (7) günlük süreden sonra ileri sürüldüğünden şikayetin süreden reddi gerekirken yazılı şekilde (ve istem kamu düzenine ilişkin bulunmadığı halde bu şeklide yorumlanarak) hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ  : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 19.03.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.