7. Ceza Dairesi Esas No: 2020/585 Karar No: 2020/2988 Karar Tarihi: 26.02.2020
4733 Sayılı Kanuna Muhalefet - Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2020/585 Esas 2020/2988 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen hüküm, 4733 sayılı Kanuna Muhalefet suçunu işlediği gerekçesiyle hükümlülük, müsadere ve tasfiyeye dairdir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, sanığın benzer eylemleri nedeniyle zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı tartışılmadığı gerekçesiyle yerel mahkeme hükmünün bozulması talebinde bulunmuştur. Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun önceden kabul ettiği kriterlere göre suçun işleniş biçimi ve özellikleri değerlendirilerek, sanığın eylemlerinin TCK'nun 43. maddesi kapsamında zincirleme biçimde kaçakçılık suçunu oluşturup oluşturmadığının takdir ve değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu nedenle, dosyaların incelenmesi, gerektiğinde birleştirilmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği ifade edilmiştir. Kanun maddeleri olarak ise 4733 sayılı Kanun ve 5271 sayılı CMK'nun 308. maddesi ile 6352 sayılı Yasa ve 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi belirtilmiştir.
7. Ceza Dairesi 2020/585 E. , 2020/2988 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 4733 Sayılı Kanuna Muhalefet HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere, tasfiye
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü; Dairemizin 01.07.2014 tarih ve 2013/18421 esas 2014/13903 karar sayılı kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 29.01.2020 tarih ve 7-2019/134634 sayılı yazısı ile sanığın benzer eylemleri nedeniyle (13.10.2011-28.10.2011 ve 01.12.2011 suç tarihli) hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı tartışılmadığından yerel mahkeme hükmünün bozulması düşüncesiyle itirazda bulunulduğu anlaşılmakla; Yapılan yeniden inceleme sonucunda, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itiraz nedenleri yerinde görüldüğünden, 6352 sayılı Yasa ile değişik 5271 sayılı CMK"nun 308.maddesi gözetilerek, Dairemizin 01.07.2014 tarih ve 2013/18421 esas 2014/13903 karar sayılı kararında sanık ..."ın temyiz talebine hasren verilen onama kararı kaldırılarak yapılan incelemede, Dairemizce de kabul gören Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 08.04.2014 tarih ve 2013/7-591 Esas, 2014/171 Karar sayılı kararında ayrıntıları belirtildiği gibi; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işleniş yer ve zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özellikler birlikte değerlendirilip, sanığın eylemlerini bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirip gerçekleştirmediği ve hakkında TCK"nun 43. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarının tartışılarak belirlenmesi bakımından; Temyiz incelenmesine konu bu dosyaya ilişkin suç tarihinin 28.10.2011, iddianame düzenleme tarihinin ise 22.12.2011 olduğu, Daha önce 14.11.2018 tarihinde bozulmasına karar verilen ve derdest olan Dairemizin 2018-5196 Esas-2018/12060 Karar sayılı İzmir 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2015/105 E - 2015/996 K sayılı dosyasında suç tarihinin 13.10.2011, iddianame düzenleme tarihinin ise 21.12.2011 olduğu, Yine aynı gün Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı ile incelenen Dairemizin 2020-586 Esas sırasında kayıtlı olan İzmir 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2011-1149 Esas, 2012-505 Karar sayılı dosyada suç tarihinin 01.12.2011, iddianame düzenleme tarihinin ise 15.12.2011 olduğu, Bu dosyalardaki eylemlerin benzer suç vasfına yönelik olduğu gözetilerek suç tarihine ve işlenen suçun niteliğine göre adı geçen sanığın eylemlerinin TCK"nun 43. maddesi kapsamında zincirleme biçimde kaçakçılık suçunu oluşturup oluşturmadığının takdir ve değerlendirilmesi bakımından dosyaların incelenmesi, gerektiğinde birleştirilmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi, Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca sair yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA, 26.02.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.