19. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/20538 Karar No: 2016/3196 Karar Tarihi: 25.02.2016
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2014/20538 Esas 2016/3196 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, borçlu olduğu akaryakıt istasyonu işletme sözleşmesinden kaynaklanan borçlarını davalının ödemediğini iddia ederek 56,528 TL alacağın faizi ile birlikte tahsilini talep etti. Davalı, sözleşmeyi haksız fesheden davanın cari hesaba kaydedildiği çek alacağının yasal olmadığını savunarak davanın reddini istedi. Dava kabul edildi ve davalı karara temyiz etti. Daire tarafından bozulduktan sonra yapılan bilirkişi incelemesinde davacının defterlerinde kayıtlı 6 adet vade farkının bulunduğu belirtildi, ancak talep edilen tarihe yakın tarihlerde ilgili faturalara rastlanmadığı tespit edildi. Mahkeme kararı yanlış değerlendirdiği için bozuldu ve davanın reddine karar verildi. Kanun maddeleri: Borçlar Kanunu Madde 113, Madde 328.
19. Hukuk Dairesi 2014/20538 E. , 2016/3196 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek.Av. ... ile davalı vek.Av. ..."ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Davacı vekili, taraflar arasındaki akaryakıt istasyonu işletme sözleşmesinden kaynaklanan borçlarını davalının ödemediğini iddia ederek, 56.528,00 TL alacağın faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevabında, sözleşmeyi haksız fesheden davacının çek alacağını cari hesaba geçirdiğini, bunun yasal olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Davanın kabulüne dair kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 15.11.2011 gün, 2011/10578 E. 2011/14010 K. sayılı ilamında belirtilen ""Somut olayda taraflar arasındaki .... sözleşmede vade farkı konusunda herhangi bir hükme yer verilmemiştir. Hal böyle olunca, davacının vade farkı talep edebilmesi için taraflar arasında bu konuda teamül halini almış fiili bir uygulamanın bulunup bulunmadığının saptanması gerekmektedir. Açıklanan ilkeler çerçevesinde taraflar arasında vade farkı yönünden teamül bulunup bulunmadığı yönünden mahkemece ayrıntılı araştırma ve inceleme yapılıp... varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir."" şeklindeki gerekçelerle hüküm bozulmuştur. Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davalının 6 adet vade farkı faturasını itirazsız olarak ödediği ek rapor ile tespit edildiğinden taraflar arasında teamül bulunduğunun kabulü gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, Dairemiz bozma ilamına uyulduğu halde bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Zira bozmadan sonra yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen ve hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının ticari defterlerinde 1997,1998 ve 1999 yıllarında itirazsız ödeme kaydı ile 6 adet vade farkı faturasının kayıtlı olduğu belirtilmiş ise de, uyuşmazlık konusu vade farkı alacağının talep edildiği tarihe yakın tarihlerde herhangi bir vade farkı faturasına ve bu nedenle yapılmış bir ödemeye rastlanılmadığı dosya içeriğinden anlaşılmıştır. Bu kadar eski tarihli faturaların somut olay bakımından talep edilen vade farkı alacağı yönünden teamül olarak kabulü doğru görülmemiştir. Bu durumda mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken delillerin değerlendirilmesinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ :Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir olunan 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 25.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.