13. Hukuk Dairesi 2015/21053 E. , 2017/12975 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalılar tarafından ... ilçesinde inşa edilen ... lüks konutlarından 4. blok 7 nolu daireyi satın aldığını, dairede ve ortak alanlarda ayıp ve eksikler bulunduğunu, konutların 1 yıl gecikmeli olarak iskan izni alınmadan teslim edildiğini, lüks inşaat sınıfında olduğu bildirildiği halde kalitesiz malzeme kullanıldığını, tanıtım broşürlerinde, reklam ve ilanlarda, ticaret merkezi, alışveriş merkezi, sağlık ocağı, spor alanları, kreş-okul ... yapılmadığını, otapark, arıtma tesislerinin yetersiz, boya, seramik, mermer, eviye, batarya ... kalitesiz kullanıldığını, taahhüt edilen şekilde doğalgaz sistemine uygun inşaa edildiğini ancak dairelere ve siteye doğalgaz getirilmediğinden yönetim tarafından ... sisteminin yaptırıldığını ayrıca harcama yapıldığını, bu nedenlerle davalıların taahhütlerini yerine getirmediğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere dairesinde ve ortak alanlardaki eksik ve ayıpları nedeni ile değer kaybı ile doğalgaz bedeli ile ... sisteminin kurulması nedeni ile daha pahalı olan gaz kullanılması neden ile arasındaki farkın ve geç teslim nedeniyle kira bedellerinin tespiti ile şimdilik 20.000-TL’nin ticari faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, ayıp ve eksikliğin bulunmadığını, süresinde bir ihbarın da bulunmadığını savunarak, davanın reddini dilemişler, davalı Kiptaş tarafından açılan ve birleşen dava ile de, davacının satın aldığı dairenin satış bedelinin tamamanı ödemediğini bu nedenle sözleşmenin feshedildiğini ileri sürerek davacı-karşı davalının müdahalesinin men"i ile kira bedellerinin tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, bozmaya uyularak asıl davanın kısmen kabulü ile, 14.045 TL.nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalılardan müteselsilen tahsiline, birleşen davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacı, davalılardan satın aldığı konutun geç teslim edildiğini, konutta ve ortak alanlarda ayıplar ve eksik işler bulunduğunu ileri sürerek eldeki davayı açmış ve dava dilekçesinde, konuttaki eksik ve ayıplı imalatlar olarak da, ortak alan ve sitede yapılması taahhüt edilen alış-veriş merkezi, sağlık ocağı, spor ve gezi alanları, kreş ve okul yapılmadığını, doğalgazın getirilmediğini, çevre düzenlemesinin yetersiz olduğunu, yeterli otopark alanının bulunmadığını, arıtma tesislerinin yetersiz olduğunu, blokların dış cephe sıva ve boyalarının kötü olduğunu, site aydınlatmasının yetersiz olduğunu, yangın merdiveninin yapılmadığını, bacaların çekmediğini, kalitesiz ve kötü malzeme kullanıldığını açıklamıştır.
Mahkemece, davacının eksik ifa yönünden talebinin kabulü ile birleşen davanın da haksız işgale dayalı tazminat isteğinin yasal koşulları bulunmadığından reddine karar verilmiştir.
Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 4077 sayılı TKHK.’nun 4. maddesinin 2. fıkrası hükmüne göre; tüketici, malın teslimi tarihinden itibaren otuz gün içerisinde açık ayıpları satıcıya bildirmekle yükümlüdür. Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. 4077 sayılı TKHK’nun 30. maddesi gereğince, bu kanunda hüküm bulunmayan hallerde, genel hükümlere göre uyuşmazlığın çözümü gerekli olduğundan, 818 sayılı 198. maddesine ( 6098 Sayılı TBK.’nun 223. maddesine ) göre, alıcı, teslim aldığı malı işlerin olağan akışına göre, imkân bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp gördüğü zaman bunu satıcıya derhal (uygun süre içinde) ihbar etmekle yükümlüdür. Bunu ihmal ettiği takdirde, satılanı kabul etmiş sayılır.
Yukarıda açıklanan hükümler ışığında somut olay değerlendirildiğinde; davacıya satın aldığı dairenin fiilen hangi tarihte teslim edildiğinin dolayısıyla ayıbın niteliğine göre ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığının tesbiti önem arzetmektedir. Mahkemece, tanıtım materyallerinde vaad edilen sportif ve sosyal tesislerin yapılmaması, eksik iş olarak nitelendirilmiş ve buna göre davacının talebi kabul edilmiş ise de; bunların yapılmamış olmasının davacının satın aldığı bağımsız bölümün ekonomik değerini düşüren açık ayıp niteliğinde olduğu, davalıların bu ayıbı gizlemek için de herhangi bir hileye başvurmadığı, davacının bu ayıplardan bağımsız bölümü teslim aldığı tarihte kolayca bilgi sahibi olabileceği kuşkusuzdur. O halde mahkemece satın aldığı dairenin davacıya fiilen hangi tarihte teslim edildiği araştırılarak, teslim aldığı bağımsız bölüm nedeniyle, 4077 sayılı Kanun’un 4. maddesi gereğince malın teslim tarihinden itibaren 30 gün içinde davalı tarafa ayıp ihbarında bulunup bulunmadığı araştırılmalı ve sonucuna uygun bir karar verilmelidir. Mahkemece, yanlış değerlendirme ile iskan alınmadığı sürece teslim edilmiş sayılmayacağı ve eksik ifa olması nedeni ile de ihbar şartının aranmayacağına ilişkin kabulü ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davalıların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın davalılar yararına BOZULMASINA, 2. bent gereğince davalıların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 545,00 TL harcın davalı-..."ne, 2.176,50 TL harcın davalı-..."na iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.