23. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/7491 Karar No: 2017/2574 Karar Tarihi: 05.10.2017
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2015/7491 Esas 2017/2574 Karar Sayılı İlamı
23. Hukuk Dairesi 2015/7491 E. , 2017/2574 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin ... 7. İcra Müdürlüğü"nün 2008/8549 esas sayılı takip dosyasında alacaklı olduğunu, takibin kesinleşerek borçluya ait aracın haczedilip satıldığını, araç üzerinde davalıya ait rehin bulunduğunu ve satış bedelinin rehni karşılamadığının bildirildiğini, haricen yaptıkları araştırmada davalı bankaya ait rehne ilişkin olduğu alacak ödendiği halde davalı tarafından rehnin kaldırılmadığını, icra dosyası borçlusunun sonradan çektiği konut kredisi nedeniyle taşınmaz üzerinde ipotek tesis edildiğini, araç üzerindeki rehnin, rehne dayalı borç kalmamasına rağmen haksız yere devam ettirildiğinden bahisle ... 7. İcra Müdürlüğü"nün 2008/8549 esas sayılı takip dosyasında yapılan sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, usulüne uygun tebligata rağmen cevap dilekçesi sunmamıştır. Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre; davalı bankanın araç üzerine rehin koymasına neden olan borç ödendiği halde rehnin kaldırılmadığı ve davalı bankanın kalan alacağının rehnin konusu olmadığı gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Mahkemece 05.05.2008 tarihli rehne konu alacağın ödendiğinden bahisle yazılı şekilde karar verilmişse de yapılan araştırma karar vermeye yeterli değildir. Bu itibarla banka tarafından dosyaya bildirilen banka alacağının hangi kredi sözleşmesinden kaynaklandığı, 05.05.2008, 15.06.2009 ve 30.09.2009 tarihli taşıt rehni sözleşmelerinin hangi kredinin teminatını teşkil ettiği hususları belirlendikten sonra, 15.06.2008 ve 30.09.2009 tarihli rehin sözleşmelerinin şikayetçinin haczinden sonra olduğu, bu nedenle davacının haczinin önüne geçemeyeceği sabit olduğu için ilk rehin sözleşmesine istinaden kullandırılan kredinin tamamen ödenip ödenmediği hususu belirlendikten sonra bu kredi borcu tamamen ödenmiş ise bu sözleşme uyarınca verilen rehnin de konusuz kalacağından diğer kredilerin teminatını teşkil etmeyeceği de tabi bulunmasına göre şimdiki gibi davanın kabulüne karar verilmesi; aksi halde yeni 05.05.2008 tarihli rehin sözleşmesinin dayanağı olan krediden kaynaklı borç bulunması halinde bu borç miktarı kadar rehnin teminat olacağı düşünülerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yeterli inceleme yapılmadan yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, hükmün re"sen BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 05.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.