Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/16966
Karar No: 2017/12971
Karar Tarihi: 21.12.2017

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/16966 Esas 2017/12971 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2016/16966 E.  ,  2017/12971 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalılar avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalılar vekili avukat ... ile davacı vekili avukat ..."nın gelmeleriyle duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    KARAR

    Davacı, davalıların malik olduğu 4 nolu parselde tapuda kayıtlı 1 nolu dükkanı 20.4.2011 tarihinde satın aldığını, satış öncesinde davalıların tapuya şerh edilmiş olan 1.4.2008 tarihli apartman yönetim planını ibraz ettiğini, bu planın 58. maddesinde, dükkanın altındaki depo ve otopark ve boşluğun kullanım hakkının satın aldığı 1 nolu dükkana ait olduğunun yazılı olduğunu, buna güvenerek satın aldığı dükkana ilişkin olarak apartman yönetimi tarafından ortak alana müdahalenin men"i ile projeye aykırılığın giderilmesine ilişkin dava açılıp aleyhine sonuçlandığını bu nedenle zarara uğradığını ileri sürerek, fazla hakları saklı kalmak üzere 10.000 TL. bedel indiriminin dava tarihinden yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, ıslah ile talebini artırmıştır.
    Davalı, davacıya 1 nolu dükkanın satıldığını, altındaki otopark ile deponun satış konusu olmadığını, ayrıca süresinde ayıp ihbarında da bulunulmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, davanın kabulü ile 80.000 TL.nin dava tarihinden yasal faizi ile davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Davacı, davalılardan satın aldığı 1 nolu dükkanın altındaki depo ile otapark ve boşluğun kullanım hakkının bu dükkana ait olduğunun 1.4.2008 tarihli apartman yönetim planında yazılı olduğunun davalı tarafça bildirildiğini ve buna güvenerek yüksek bedelle satın aldığını ancak yönetim tarafından açılan davalar sonucu bu yerlerin ortak alan olarak tescil edildiğinden, satın aldığı dükkanda oluşan değer kaybının ödetilmesini istemiştir. Davalılar, ortada bir ayıbın bulunmadığını ve süresinde de bir ayıp ihbarının bulunmadığını savunmuşlardır. Dava dışı yönetim tarafından açılan davalar sonucu da davacının ortak yerlere müdahalesinin men"i ile projeye aykırılıkların giderilmesine karar verildiği hususları dosya kapsamı ile anlaşılmaktadır.
    Satıcı, alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi, nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya da ekonomik ayıpların bulunmasından da sorumlu olur. ( TBK"nun 219.md.)
    Malın ayıplı olması halinde, taraflara ait hak ve yükümlülüklerin nelerden ibaret olduğu, Türk Borçlar Kanunu"nda düzenlenmiştir. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6098 Sayılı TBK.’nun bu konudaki 223. maddeye göre, (818 sayılı BK"nun 198.maddesi), alıcı, teslim aldığı malı işlerin olağan akışına göre, imkân bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp gördüğü zaman bunu satıcıya uygun süre içinde ihbar etmekle yükümlüdür. Bunu ihmal ettiği takdirde, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirme ile meydana çıkarılamayacak bir ayıp bulunması halinde, bu ayıp sonradan meydana çıkarsa, bu durumu da hemen satıcıya bildirmediği takdirde yine satılanı bu ayıp ile birlikte kabul etmiş sayılır. O halde, gizli ayıpların, dava zamanaşımı süresi içinde ve ayıp ortaya çıktıktan sonra hemen (dürüstlük kuralına uygun olan en kısa sürede), ihbar edilmesi; ayıbın açık mı, yoksa gizli mi olduğunun tayininde ise, ortalama (vasat) bir tüketicinin bilgisinin dikkate alınması, gerekmektedir.
    Buna göre; satılan maldaki ayıp iddiası konusunda mahkemece bir araştırma ve inceleme yapılmadığı, davalılar tarafından dükkanın hali hazır durumu ile davacıya satıldığı ve davacının yeterli incelemeyi yapmaması, davalıların da projeye aykırı satış yapmaları nedeni ile her iki tarafın da kusurlu olduğu gerekçesi ile yazılı şekilde karar verildiği anlaşılmaktadır. O halde, mahkemece davacı iddialarının ayıp kavramı içinde değerlendirmesinin yapılarak yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı şekilde bir araştırma ve inceleme yapılmalı ve sonucuna uygun bir karar verilmelidir. Eksik inceleme ve yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
    2-Bozma nedenine göre, davalıların diğer temyiz itiralarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan 1. bent gereğince temyiz edilen kararın davalılar yararına BOZULMASINA, 2. bent gereğince diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, 1480,00 TL duruşma avukatlık parasının davacıdan alınarak davalılara ödenmesine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi