21. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/10845 Karar No: 2017/9065
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/10845 Esas 2017/9065 Karar Sayılı İlamı
21. Hukuk Dairesi 2016/10845 E. , 2017/9065 K.
"İçtihat Metni"
...
Davacı, sigorta başlangıç tarihinin 01.11.1985 olduğunun tesiptine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir. Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
Dava sigortalılık başlangıcının 01.11.1985 tarihi olarak tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 108.maddesinin 1.fıkrasında; "Malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarının uygulanmasında nazara alınacak sigortalılık süresinin başlangıcı, sigortalının, yürürlükten kaldırılmış 5417 ve 6900 sayılı kanunlara veya bu kanuna tabi olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihtir" hükmü düzenlenmiştir. Bir kimsenin sigortalı sayılabilmesi için sigortalı işe giriş bildirgesinin varlığı yeterli değildir. Aynı zamanda o kimsenin Yasa"nın belirlediği biçimde (506 sayılı Yasa"nın 2. maddesi ve 5510 sayılı Yasa"nın 4/a maddesi) eylemli olarak çalışması da koşuldur. Bu yön 506 sayılı Yasa"nın 6. maddesi ile 5510 sayılı Yasa"nın 7/a maddesinde ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 1999/21-549-555, 2005/21-437-448 ve 2007/21-306-320 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır. Bu bakımdan davacının işyerinde eylemli olarak çalışıp çalışmadığının re"sen yöntemince araştırılması gerektiği ortadadır. Bu tür davalar Kamu düzeni ile ilişkili olduğundan yalnızca bir günlük çalışmanın tespitinden ibaret olarak görülmemeli, bir günlük çalışmanın kabulü ile saptanacak sigortalılık başlangıcının sigortalıya sağlayacağı sigortalılık süresi ile birlikte kazandıracağı haklar dikkate alınmalı ve giriş bildirgesi ile birlikte eylemli çalışmanın bulunup bulunmadığı özellikle belirlenmelidir. Somut olayda; Dinlenen bordro tanıklarının beyanları sonuca gitmeye açıklıkta değildir. Mahkemece işe giriş bildirgesi ve sigorta sicil numarasının o yıla ait olup olmadığı da sorularak, kurum tarafından bildirilen komşu işyeri tanıklarıyla gerektiğinde diğer kamu tanıklarının da araştırılarak çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanları alınarak sonuca gidilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi hatalı olmuştur.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 09.11.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.