14. Hukuk Dairesi 2018/1639 E. , 2018/6770 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 05.02.2014 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat, birleştirilen dava ile tazminat talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan muhakeme sonunda; asıl davanın kısmen kabulüne, birleştirilen davanın kabulüne dair verilen 26.10.2017 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalılar ... ve ... vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 16.10.2018 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalılar ... ve ... vekili Av. ... geldi. Karşı taraftan gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra açık duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
KA R A R
Dava ve birleştirilen dava, davalı arsa sahipleri adına kayıtlı 397 ada 2 sayılı parselde, inşa edilen 2. kattaki 5 nolu bağımsız bölümü davalı arsa sahiplerinin vekil tayin ettikleri ... tarafından satılan taşınmazın tapusunun iptali ve tescil ıslahen çekişmeli bölüm dava sırasında 03.04.2014 tarihinde Mehmet Tuncer isimli üçüncü şahsa satılmış olduğundan ifa imkansızlığı nedeniyle tazminat istemine ilişkindir.
Davalı ..., davaya cevap vermemiştir.
Davalı arsa sahipleri vekili, yüklenici davalı ... ile aralarında 07.07.2011 tarih ... yevmiye nolu satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını; ancak, yüklenicinin inşaatı bitirmeden kaçtığını, 04.12.2013 tarih ... yevmiye nolu azilname ile davalı yüklenici ..."ın vekaletten azledildiğini, davanın yükleniciye verilen vekaletnameye değil kat karşılığı inşaat sözleşmesine dayandığını; ancak, yüklenicinin edimini yerine getirmediğini, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacının davalı vekil ... ile yapmış olduğu taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin 07.07.2011 tarih 9226 yevmiye nolu vekaletnameye göre davalı asiller... ve ..."yi bağlayıcı nitelikte olduğu gerekçesiyle; ayrıca, dava ıslahen tazminat istemine çevrildiğinden asıl dava ve birleştirilen dava yönünden tazminat isteminin kabulüne dair verilen karar Dairemizin 20.12.2016 tarihli, 2016/11597 Esas - 2016/10574 Karar sayılı ilamıyla Tüketici Mahkemesi görevli olduğundan davaya Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla bakılması gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda asıl dava yönünden tapu iptali ve tescil talebinin reddine, 17.000,00 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar ... ve..."ten tahsili ile davacıya verilmesine, birleştirilen dava yönünden davanın kabulüyle 148.000,00 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar ... ve..."ten tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, ... ve ... vekili temyiz etmiştir.
28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır.
Konut satış sözleşmeleriyle devre tatil ve uzun süreli tatil hizmeti sözleşmeleri de kanun kapsamına alınmıştır. Söz konusu taşınmazın da bir konut satış sözleşmesiyle satın alındığı belirtilerek bu dava açılmıştır.
Anılan kanunun 3. maddesinin (k) bendindeki tanıma göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, (l) bendindeki tanıma göre de tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 73. maddesinin (1) bendi gereğince de bu kanun uygulaması ile ilgili çıkacak her türlü ihtilaflara tüketici mahkemelerinde bakılması gerekir.
Somut olaya gelince; davacı tüketici, davalı yüklenici ... ile akdettiği 17.08.2012 tarih ... yevmiye nolu taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayanarak, temlike dayalı tapu iptali ve tescil ıslahen tazminat isteminde bulunduğundan o yerde ayrı bir tüketici mahkemesi varsa çekişmenin tüketici mahkemesinde görülmesi, aksi halde davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılması yasadan kaynaklanan bir zorunluluktur.Mahkemece bozma ilamına uyulduğu halde bozma gereği yerine getirilmemiştir. 26.10.2017 tarihli celsede Dairemizin bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş, ancak hem gerekçeli karar başlığında hem kısa karar duruşması ve bozmadan sonra yapılan diğer duruşmalarda davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılmamış, gerekçeli kararın gerekçe kısmında davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla devam edildiği belirtilmiştir.Kamu düzeninden olan görev hususu re’sen gözetilerek yukarıda yazılı olduğu şekilde işlem yapılması gerekirken çekişmenin esasının incelenip hükme bağlanması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 1630 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak temyiz eden davalılar ... ve ..."a verilmesine, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.10.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.