Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/822
Karar No: 2021/1151
Karar Tarihi: 10.02.2021

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2020/822 Esas 2021/1151 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı sigorta şirketi, bir trafik kazasında sürekli duyma kaybına uğrayan davacıya maddi tazminat ödemekle yükümlüdür. Maddi tazminat talebi 43.457,94 TL olarak kabul edilmiştir. Davacıya ayrıca, kaza tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte ödenecek 10.000 TL manevi tazminat verilmiştir. Mahkeme, hüküm fıkrasının doğru ve anlaşılır olması gerektiğini vurgulamıştır. Kararda, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarına göre aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı davalı sigorta şirketi işletenin üçüncü kişilere verdiği zararları teminat altına aldığına ve olayda işleten veya sürücü tam kusurlu olsalar bile, destekten yoksun kalan davacıları etkilemeyeceğine yer verilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297. maddesi
- 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları.
17. Hukuk Dairesi         2020/822 E.  ,  2021/1151 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı maddi tazminat davasının kabulüne, manevi tazminat davasının kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar .... mirasçıları ve ... vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili, müvekkilinin sürücü olduğu araçla davalı müteveffa ...’in kullandığı, malikinin ... olduğu araçla meydana gelen kazada sürekli duyma kaybına uğradığından dolayı uğramış olduğu iş gücü kaybı nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere; 1.000,00 TL maddi, 20.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faizle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 23.11.2015 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini 43.457,94 TL’ye yükseltmiştir.
    Davalılar vekilleri cevap dilekçelerinde davanın reddini savunmuşlardır.
    Yapılan yargılama sonucunda yerel mahkemece verilen davanın kısmen kabulüne dair karar davalılar ...mirasçıları ve ... vekillerinin temyiz başvurusu sonucunda Dairemizin 25.06.2018 tarih ve 2016/6022 E.,2018/6305 K. Sayılı ilamı ile bozulmuştur.
    Mahkemece bozma ilamına uyulmak suretiyle, toplanan deliler ve tüm dosya kapsamına göre; davalılar ... ve ... mirasçıları ..., ..., ...,
    ../...

    - 2 -
    2020/822
    2021/1151

    ..., ..., ... ve ... yönünden maddi tazminat talebinin kabulü ile 43.457,94 TL maddi tazminatın davalı ... için dava tarihinden, diğerleri için 08/04/2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte (Güvence Hesabının sorumluluk sınırının poliçe miktarı ile sınırlı olması kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, davalı ... yönünden maddi tazminat talebinin ise, dava değeri olan 1.000,00 TL üzerinden kabulü ile, 08/04/2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan diğer davalılar ile birlikte ve mükerrer ödeme olmayacak şekilde müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
    Manevi tazminat davasının ise kısmen kabulü ile, 10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 08/04/2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ... haricindeki davalılardan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davalılar ...mirasçıları ve ... vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Hükmün Kapsamı” başlığını taşıyan 297’nci maddesi (1)
    b)Tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerini.
    c)Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri,delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini,sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri.
    Yasal düzenlemeye göre bir mahkeme kararında; tarafların iddia ve savunmalarının özetlerinin, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delillerin, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesinin, sabit görülen vakıalarla, bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin birer birer, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Bu kısım, hükmün gerekçe bölümüdür. Gerekçe, hâkimin (mahkemenin) tespit etmiş olduğu maddi vakıalar ile hüküm fıkrası arasında bir köprü görevi yapar. Gerekçe bölümünde hükmün dayandığı hukuki esaslar açıklanır. Hâkim, tarafların kendisine sundukları maddi vakıaların hukuki niteliğini
    ../...

    - 3 -
    2020/822
    2021/1151

    (hukuki sebepleri) kendiliğinden araştırıp bularak hükmünü dayandırdığı hukuk kurallarını ve bunun nedenlerini gerekçede açıklar.
    Hâkim, gerekçe sayesinde verdiği hükmün doğru olup olmadığını, yani kendi kendini denetler. Üst mahkeme de bir hükmün hukuka uygun olup olmadığını ancak gerekçe sayesinde denetleyebilir. Taraflar da ancak gerekçe sayesinde haklı olup olmadıklarını daha iyi anlayabilirler. Kanunun aradığı anlamda oluşturulacak kararların hüküm fıkralarının açık, anlaşılır, çelişkisiz ve uygulanabilir olmasının yanında, kararın gerekçesinin de sonucu ile tam bir uyum içinde o davaya konu maddi olguların mahkemece nasıl nitelendirildiğini, kurulan hükmün hangi nedenlere ve hukuksal düzenlemelere dayandırıldığını ortaya koyan, maddi olgular ile hüküm arasındaki mantıksal bağlantıyı gösteren nitelikte olması gerekir. Zira tarafların o dava yönünden, hukuk düzenince hangi nedenle haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri ve Yargıtay’ın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için ortada usulüne uygun şekilde oluşturulmuş, hükmün hangi nedenle o içerik ve kapsamda verildiğini ayrıntılarıyla gösteren, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıktaki bir gerekçe bölümünün ve buna uyumlu hüküm fıkralarının bulunması zorunludur.
    Eldeki dava, çift taraflı trafik kazasında yaralanan davacının maddi ve manevi tazminat taleplerine ilişkin olup, incelemeye konu gerekçeli kararın "Tüm Dosya Kapsamı Değerlendirilmesi" başlıklı kısmında;" davacıların ölenin salt mirasçısı sıfatıyla değil, destekten yoksun kalan ücüncü kişi sıfatıyla dava açtıklarına, ölüm nedeniyle doğrudan davacılar üzerinde doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki kusurun davacılara yansıtılamayacağına, dolayısıyla araç sürücüsünün veya işletenin tam kusurlu olmaları halinde desteğinden yoksun kalan davacıları etkilemeyeceğine, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarına göre aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı davalı sigorta şirketi işletenin üçüncü kişilere verdiği zararları teminat altına aldığına ve olayda işleten veya sürücü tam kusurlu olsalar bile, destekten yoksun kalan davacılar da zarar gören üçüncü kişi konusunda bulunduğundan davalı sigorta şirketinin sorumlu olacağı ... değerlendirilmiştir. "denilerek, HMK’nın 297. maddesine aykırı şekilde, gerek, gerekçeli karar ile davaya ilişkin
    maddi vakıalar ve dosya kapsamı, gerekse gerekçe fıkralarının birbirleriyle ve hüküm fıkrası arasındaki mantıksal bağın ortadan kalkmasına neden olacak şekilde, çelişkili ve denetlenebilirlikten uzak karar oluşturulmuştur.
    O hâlde, ortada yukarıda açıklanan ilkeler çerçevesinde usulün öngördüğü anlamda Yargıtayca üzerinde inceleme ve denetleneme yapılabilecek nitelikte bir ilk derece mahkemesi kararının olmadığı her türlü duraksamadan uzaktır.
    Öyleyse; yerel mahkemece yapılacak iş gerekçenin dosyada tespit edilen maddi vakıalar ile hüküm fıkrası arasında köprü görevi yapıyor olduğu gözetilerek, maddi olgular ile hüküm arasındaki mantıksal bağlantıyı gösterir nitelikte, birbirlerine sıkı sıkıya bağlı olan gerekçe fıkraları ile hüküm kısımlarının birbiri ile çelişkisiz, Anayasa’nın 141/3. maddesi ve ona koşut düzenleme içeren HMK’nın ilgili maddelerine uygun hüküm kurmak olmalıdır.
    Bozma ilamının neden ve şekline göre dahili davalılar ...mirasçıları ve ... vekillerinin sair temyiz itirazının şimdilik incelenmesine yer olmadığına dair karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar ... mirasçılarının temyiz itirazının kabulüyle hükmün BOZULMASINA,(2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, dahili davalılar ...mirasçıları ve ... vekillerinin sair temyiz itirazının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar ...mirasçıları ve ..."na geri verilmesine 10/02/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi