19. Ceza Dairesi 2019/10962 E. , 2021/2325 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca temyiz sebeplerinin reddi, ancak;
1-Sanıklardan ..."un aşamalarda değişmeyen savunmalarında, aynı gün şoför olarak işe başladığı, taşınan eşyanın niteliğini bilmediğini, kendisine teslim edilen aracı istenilen yere götürdüğünü beyan ettiği, olay tutanağı ve tüm dosya kapsamı dikkate alındığında sanık ..."un savunmalarının aksine mahkumiyetine yeter, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği gözetilerek beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
2-Hükümden sonra 15/04/2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun"un 61. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"un 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklinde düzenlemenin sanıklar lehine hükümler içerdiği, yine aynı Kanun"un 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun"un 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK"nın 7. maddesi ve 7242 sayılı Kanun"un 63. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası mucibince ilgili hükümlerin uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığı araştırılarak sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun yerel mahkemece yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
3-5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca mahkûm oldukları uzun süreli hapis cezası ertelenen sanıklar hakkında 1. fıkranın (c) bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerine ilişkin hak yoksunluğunun uygulanamayacağının gözetilmemesi,
4-24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
5-Kaçak akaryakıtın 5607 sayılı Kanun"un 13. maddesi delaletiyle TCK"nin 54/4. maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm tesisi,
6-UYAP ortamında yapılan araştırmada, sanık ... hakkında temyiz davasına konu (aynı) suçu işlediği iddiasıyla açılan başka bir kamu davasında, 28/08/2013 tarihli eylemi nedeniyle kurulan Şanlıurfa 1. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 10/06/2014 tarih ve 2013/966 Esas 2014/656 Karar sayılı ""mahkumiyet"" hükmünün Dairemizce incelenerek 2019/11137 Esas sayılı 2020/13248 Karar sayılı İlamı ile bozulmasına karar verilmesi karşısında;
Yerel mahkemece; UYAP kayıtları taranarak, sanıklar hakkında aynı suçtan açılmış başka ceza davası dosyalarının bulunup bulunmadığı da tespit edilip hukuki kesintinin iddianamenin düzenlenmesiyle gerçekleşeceği gözetilmek suretiyle bu dosyalar arasında TCK"nin 43/1. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışılması ve ulaşılacak sonuca göre yargılama süreçlerinin akıbeti ile sanığın hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi zorunluluğu
Bozmayı gerektirmiş, Sanık ... müdafiinin ve Sanık ..."un temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 02/03/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.