19. Hukuk Dairesi 2015/13195 E. , 2016/3188 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi(Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın dava dilekçesinin yetki yönünden reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, faturaya dayalı alacağın tahsili için girişilen icra takibinin davalının haksız itirazı üzerine durduğunu, takibin durduğunu, müvekkili ile davalı arasında geçmişe dayalı ticari ilişki bulunduğunu, bu ticari ilişkiye göre aracının malı teslim aldığını, müşteriye teslim ettiğini, parayı da alarak mal sahibine iade ettiğini, müvekkili tarafından sözleşmeye konu malların bu örf ve adete uygun olarak aracı vasıtası ile davalıya teslim edilmesine rağmen davalının fatura borçlarını ödemediği gibi kendisine teslim edilen fatura içeriğine süresi içinde itiraz etmediğini, icra takibine yapılan itirazın zaman kazanmaya yönelik haksız bir itiraz olduğunu ileri sürerek, müvekkilinin davalıdan olan alacağının tespiti ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, taraflar arasında ticari ilişki bulunmadığını, müvekkiline teslim edilen bir fatura ve mal olmadığından yetkili mahkemenin genel yetki kuralına göre belirlenmesi gerektiğini, buna göre yetkili mahkemenin Simav mahkemeleri olduğunu, davacının malları teslim ettiğini iddia ettiği aracı olarak tabir ettiği kişilerin bizzat davacı şirket aracısı ve temsilcisi olduğunu ve müvekkiline teslim edilmiş bir mal bulunmadığını, faturaların düzmece faturalar olduğunu, benzer şekilde açılmış bir çok dava olduğunu, davacının aracılarının kusurları nedeniyle müvekkilini sorumlu tutamayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, taraflar arasındaki husumetin ticari alım satım ilişkisinden kaynaklandığı, davaya konu fatura ve sevk irsaliyelerinde teslim edilen malların aracılar vasıtasıyla davalıya adresinde teslim edildiği ve paranında aracı vasıtasıyla tahsil edildiğinin dava dilekçesinde belirtildiği, buna göre genel yetki kuralının aksini geçerli gösteren bir durum bulunmadığı gerekçesiyle dava dilekçesinin yetki yönünden reddine, karar kesinleştiğinde ve süresi içinde talep edilmesi halinde dosyanın davalı ikametgahı olan yetkili Simav asliye hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı taraf 30.12.2014 havale tarihli dilekçesiyle taraflar arasında mal satımına ilişkin ticari ilişki bulunduğunu ve malın davalıya teslim edildiğini beyan ederek, dosyaya irsaliyeli fatura ve ekinde diğer belgeleri ibraz etmiştir.
Davalı ise taraflar arasında ticari ilişki olduğunu bildirmiş olup, bu durumda akdi ilişki kabul edilmiştir. Hal böyle olunca taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu alacaklının ikametgahı mahkemesinin yetkili olduğu işin esasının iddia ve savunma kapsamında incelenmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 25/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.