Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/1747
Karar No: 2018/7054

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2018/1747 Esas 2018/7054 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2018/1747 E.  ,  2018/7054 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi


    Taraflar arasındaki davanın ve yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... ..., ..., ..., ... ile ... ve ark vekili, katılan ..., katılanlar ... ve ark. ile davalı Hazine vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne, duruşma isteminin giderden reddine karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı ... ... vekilinin vermiş olduğu ve asliye hukuk mahkemesinin 2005/489 Esasına kaydedilen dava dilekçesinde, sınırlarını bildirdiği ... köyü ...mevkiinde bulunan yaklaşık 25000 m² yüzölçümündeki taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığı, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının muris ... yararına oluştuğunu iddia ederek Medeni Kanunun 713. maddesi hükmüne göre ... mirasçıları adına tescilini ve davalı ...’in müdahalesinin önlenmesini istemiştir.
    Kadastro sırasında ... köyü 405 ada 13; 408 ada 36, 37 ve 38 ; 438 ada 1 ve 4 parsel sayılı taşınmaz 4 Kanun-u evvel 323 tarih 10, 11, 15 nolu ve 5 Sefer 304 tarihli tapu kayıtları uygulanmak ve 408 ada 36 ve 438 ada 4 parsel dışındaki taşınmazların beyanlar hanesine “Bu taşınmaz 1. derece arkeolojik sit sınırları içinde kalmaktadır:” yazılmak suretiyle asliye hukuk mahkemesinin 2005/489 Esas sayılı dosyasında dava konusu olduğundan sözedilerek malik hanesi açık bırakılmak suretiyle tesbit edilmiştir. Asliye hukuk mahkemesinde davacı ... ... tarafından Hazine, ... ve ... aleyhine açılmış olan tescil davası kadastro mahkemesine devredilmiştir.
    Kadastro sırasında ... köyü 406 ada 2 parsel sayılı 26715,47 m² yüzölçümündeki taşınmaz belgesizden üç adet tek katlı kargir ev ve tarla niteliğiyle beyanlar hanesine “Bu taşınmaz 1. derece arkeolojik sit sınırları içinde kalmaktadır. Parsel içindeki evler Hasan oğlu ....’nun kullanımın...dadır.” yazılmak suretiyle Hazine,
    406 ada 4 parsel sayılı 41187,61 m² yüzölçümündeki taşınmaz belgesizden zeytinli tarla niteliğiyle beyanlar hanesine “Bu taşınmaz 1. derece arkeolojik sit sınırları içinde kalmaktadır:” yazılmak suretiyle Hazine adına,
    406 ada 5 parsel sayılı 9988,10 m² yüzölçümündeki taşınmaz Mayıs 1951 tarih 24 sıra numaralı tapu kaydı uygulanmak suretiyle tarla niteliğiyle ...,
    406 ada 6 parsel sayılı 1100,96 m² yüzölçümündeki taşınmaz belgesizden ham toprak niteliğiyle Hazine,
    405 ada 30 parsel sayılı 16697,12 m² yüzölçümündeki taşınmaz belgesizden tarla niteliğiyle beyanlar hanesine “Bu taşınmaz 1. derece arkeolojik sit sınırları içinde kalmaktadır:” yazılmak suretiyle Hazine adına tespit edilmiştir.
    Mahkemenin birleşen 2006/778 sayılı dosyasında davacı ... vekili dava dilekçesinde özetle, ... Köyü 405 ada 13; 406 ada 4,5 parsel sayılı taşınmazların miras bırakan ...."den intikal ettiğini, taşınmazla ilgili eski tapu kayıtlarının olduğu iddiasıyla taşınmazların Ali Gör mirasçıları adına tescilini talep etmiştir.
    Mahkemenin birleşen 2006/661 E. sayılı dosyasında davacı ... ... vekili dava dilekçesinde özetle, yukarıda tescil davasına konu olan taşınmazların sit alanında kalmadığı iddiasıyla kadastro mahkemesinde davacı ve kardeşleri adına tesciline karar verilmesini istemiş, 11/05/2007 tarihli celsede dava ettikleri taşınmazın 406 ada 4 parsel olduğu bildirilmiştir.
    Mahkemenin birleşen 2006/687 ve 688 Esas sayılı dosyasında davacı ... vekili dava dilekçelerinde özetle, ... köyü 406 ada 4 ve 6 parsel sayılı taşınmazların evveliyatının davacının babası ...’e ait iken 1978 yılında 1,000 m2"sini oğlu ...’e satıldığını, diğer kısmının da babasının ölümü ile yapılan taksimde davacıya düştüğünü, taşınmazın tapulu olduğunu, bu sebeple sit olduğundan bahisle Hazine adına yapılan tespitlerin iptali ile taşınmazların müvekkili adına tescilini talep ve dava etmiştir.
    Mahkemenin birleşen 2006/686 Esas sayılı dosyasında davacı ... ve arkadaşları vekili dava dilekçesinde özetle, ... köyü 406 ada 2 parsel sayılı taşınmazın ...."dan ..."e intikal ettiğini, onun da ölümü ile kendilerine kaldığını, yerle ilgili tapular olduğunu, bu sebeple sit olduğundan bahisle Hazine adına yapılan tespitlerin iptali ile taşınmazın adlarına hisseleri oranında davacılar adına tescilini istemiştir.
    Mahkemenin birleşen 2006/676 Esas sayılı dosyasında davacı ... vekili dava dilekçesinde özetle, ... köyü 405 ada 13 parsel sayılı taşınmazın 5 dekarlık kısmının Mart 325, 53 sırada kayıtlı tapu kaydının kapsamı içerisinde kaldığını, bir kısmının 405 ada 28 parsel numarası ile adına tespit gördüğünü, 405 ada 30 parsel sayılı taşınmazın ise 18.5.1950 tarih, cilt no 49 olan tapu kaydının kapsamı içinde kaldığını, taşınmazların kadim tarla olduğunu, bu sebeple 405 ada 30 parsel ile 405 ada 13 parselin 5 dekarlık kısmının adına tescilini talep ve dava etmiştir.
    Müdahil davacı ... dilekçesinde, ... köyü 405 ada 13; 408 ada 36, 37, 38; 438 ada 1, 4 parsel sayılı taşınmazlarda adına kazandırıcı zaman aşımı koşulları oluştuğu; ... dilekçesinde davacılar ... ... ve ..."ın kardeşi olduğunu onların açtığı davadaki taşınmazlarda kendisinin de hissesi olduğu; ... ve arkadaşları ... köyü 408 ada 36, 38; 438 ada 1, 4 parsellerin 10.02.2014 tarihli satış senedi ile babaları tarafından kendilerine satıldığını bu sebeple taşınmazların adlarına tescili istemi ile davaya katılmışlardır.
    Mahkemece davacı ... ..."in davalarının reddine, davacı ..."in davalarının reddine, davacı ..."ın davasının reddine, davacı ... ve arkadaşlarının davasının reddine, müdahil davacı ..."in davasının kısmen kabulüne kısmen reddine, müdahil davacı ... ..."ün davasının reddine, davacı ..."ın 406 ada 4, 405 ada 13 parsellerle ilgili davasının sübut bulmadığından 406 ada 5 parselle ilgili davasının husumet nedeniyle reddine, müdahil davacılar ..., ..., ..."in davalarında mahkemenin görevsizliğine,
    Müdahil davacılar ..., ..., ..."in davasının karar kesinleştiğinde istek halinde yetkili ve görevli ...Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
    406 ada 2, 4, 5, 6; 405 ada 30 parsel sayılı taşınmazların tespit gibi tescillerine,
    405 ada 13 parsel sayılı taşınmazın kale ve tarihi kalıntılar vasfıyla Hazine adına tespitine ve tapuya tesciline, tapu kütüğünün beyanlar hanesine taşınmazın 1. derece arkeolojik sit sınırları içerisinde kaldığının şerh düşülmesine,
    408 ada 36 parsel sayılı taşınmazın iki katlı kargir bina ve tarla vasfıyla Kamil oğlu 1937 doğumlu ... adına tespitine ve tapuya tesciline,
    408 ada 37 parsel sayılı taşınmazın iki katlı kargir bina ve tarla vasfıyla Hazine adına tespitine ve tapuya tesciline, tapu kütüğünün beyanlar hanesine taşınmazın 1. derece arkeolojik sit sınırları içerisinde kaldığının ve taşınmazın üzerindeki iki katlı kargir binanın Kamil oğlu 1937 doğumlu ... tarafından yapıldığının şerh düşülmesine,
    408 ada 38 parsel sayılı taşınmazın tarla vasfıyla Hazine adına tespitine ve tapuya tesciline, tapu kütüğünün beyanlar hanesine taşınmazın 1. derece arkeolojik sit sınırları içerisinde kaldığının şerh düşülmesine,
    438 ada 1 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile fen bilirkişisinin 29/08/2013 tarihli raporu ve eki haritasında (K) harfi ile gösterilen 9444,88 m² ve (K1) harfi ile gösterilen 6007,28 m²"lik kısmın orman vasfıyla Hazine adına tespitine ve tapuya tesciline, geriye kalan (L) harfi ile gösterilen 11618,42 m2"lik kısmın tarla vasfıyla 438 ada 1 parsel numarası ile Hazine adına tespitine ve tapuya tesciline, tapu kütüğünün beyanlar hanesine taşınmazın 1. derece arkeolojik sit sınırları içerisinde kaldığının şerh düşülmesine,
    438 ada 4 parsel sayılı taşınmazın orman vasfıyla Hazine adına tespitine ve tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... ... vekili Av. ... tarafından 405 ada 13, 406 ada 4, 408 ada 36, 37 ve 38 , 438 ada 1 ve 4; davacı ... vekili Av. ... tarafından 405 ada 13, 406 ada 4 ve 5 parsel; davacı ... vekili Av. ... tarafından 405 ada 13 ve 30; davacı ..., ... ve arkadaşları vekili Av. ... tarafından 406 ada 2, 4 ve 6, katılan ... vekili ... tarafından 405 ada 13, 408 ada 37 ve 38, 438 ada 1 ve 4 parsellere yönelik; katılan ... ve arkadaşları davaları hakkında görevsizlik kararı verilmesinin doğru olmadığı, davalı Hazine vekili eksik inceleme ile hüküm kurulduğu çekişmeli taşınmazların Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu iddiasıyla temyiz edilmiştir.
    Dava kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
    Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 20.03.2002 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması bulunmaktadır.
    1- Davacı ... ... vekili Av. ..., katılan ... vekili ..., davacı ... vekili Av. ..., davacı ... vekili Av. ... ve davalı Hazine vekilinin dava konusu 405 ada 13, 408 ada 36, 37 ve 38 parsellere yönelik temyiz itirazları yönünden, yörede yapılan kadastro sırasında ... köyü 405 ada 13; 408 ada 36, 37 ve 38 parsel sayılı taşınmazlar 4 Kanun-u evvel 323 tarih 10, 11, 15 nolu ve 5 Sefer 304 tarihli tapu kayıtları uygulanmak ve 408 ada 36 parsel dışındaki taşınmazların beyanlar hanesine “Bu taşınmaz 1. derece arkeolojik sit sınırları içinde kalmaktadır:” yazılmak suretiyle asliye hukuk mahkemesinin 2005/489 Esas sayılı dosyasında dava konusu olduğundan söz edilerek malik hanesi açık bırakılmak suretiyle tesbit edilmiş, asliye hukuk mahkemesinde davacı ... ... tarafından Hazine, ... ve ... aleyhine açılmış olan tescil davası kadastro mahkemesine devredilmiştir.
    Yapılan yargılama sonunda mahkemece 405 ada 13, 408 ada 37 ve 38 parsel sayılı taşınmazların 1. derece arkeolojik sit sınırları içerisinde kaldıkları ve üzerlerinde arkeolojik kalıntılarının bulunduğu, 1. derece arkeolojik sit sınırları içerisinde kalan taşınmazların zilyetlikle kazanılamayacağı, bir kısım davacıların dayandıkları tapu kaydının intikal görmeyip taşınmazların belirlenen niteliklerine göre bu tapu kayıtlarının hukuki kıymetlerini yitirdiklerinin kabulünün gerektiği, 408 ada 36 parsel sayılı taşınmazın arkeolojik sit sınırları içerisinde kalmadığı, üzerinde herhangi bir arkeolojik kalıntının bulunmadığı, özel mülkiyete elverişli tarla vasıflı taşınmazlardan olduğu, ... adına zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluştuğu kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de, değerlendirme dosya kapsamına ve yasaya uygun bulunmamaktadır.
    Şöyle ki; çekişmeli taşınmazlar, asliye hukuk mahkemesinde dava konusu olduğundan sözedilerek kadastro tutanakları malik hanesi açık olarak kadastro mahkemesine aktarılmıştır. Bu nedenle; 3402 sayılı Kanunun 30/2. madde hükmüne göre kadastro mahkemesince re’sen yapılacak araştırma ile taşınmazların niteliği ve maliklerinin belirlemesi zorunlu olmasına rağmen bu taşınmazların öncesinin orman sayılan yerlerden olup olmadığı, 6831 sayılı Kanunun 17. maddesi kapsamında kalıp kalmadıkları, dosya tarafları ve miras bırakanları ile mirasçıları yönünden 3402 sayılı Kanunun 14/1. maddesince 40 ve 100 dönüm sınırının aşılıp aşılmadığı usulünce araştırılmamıştır.
    Bunun yanı sıra alınan bilirkişi raporlarından dava konusu 408 ada 36 parsel sayılı taşınmaz dışındaki taşınmazların arkeolojik sit sınırları içerisinde kaldığı, dayanak Mayıs 1323 daimi 11 numaralı ve Mayıs 1325 daimi 53 numaralı tapu kayıtlarının dava konusu 405 ada 13

    parselin bir kısmına, Kanunu evvel 1323 tarih 15 sıra numaralı tapu kaydının ise dava konusu 408 ada 36, 37, 38 parsellere uyduğu bildirilmiştir. Tapu kayıtları mülkiyet belgesi hükmündedir. 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarının Korunmasına Dair Kanunun 11. maddesinde 30.05.2007 tarih ve 5663 sayılı Kanunun 1. maddesi ile yapılan değişikliğe göre kültür ve tabiat varlıklarını koruma bölge kurullarınca birinci grup olarak tescil ve ilan edilen kültür varlıklarının bulunduğu taşınmazlar ile birinci ve ikinci derece arkeolojik sit alanlarındaki taşınmazların zilyetlik yolu ile iktisap edilemeyeceği öngörülmüştür. Tapulu taşınmazlar yönünden önleyici bir hüküm bulunmamakta olup, taşınmazın tapu kaydı kapsamında kalması halinde kayda değer verileceği kuşkusuzdur. Bu durumda tapu kaydının kapsamının belirlenmesi zorunludur.
    Tüm bu nedenlerle, mahkemece çekişmeli taşınmazlara uygulanan 4 Kanun-u evvel 323 tarih 10, 11, 15 nolu ve 5 Sefer 304 tarihli tapu kayıtları ile davacı ...’ın dayanağı Mayıs 1325 daimi 53 numaralı tapu kayıtlarının tüm geldi ve gitti kayıtları, kadastro sırasında revizyon görüp görmediği, revizyon görmüş ise revizyon gördüğü kadastro parsellerine ait kadastro tespit tutanakları eksiksiz olarak dosya kapsamında yer aldığı belirlendikten ve bu tapu kayıtlarına dayanılan ve çekişmeli taşınmazlara komşu olan taşınmazlara ilişkin açılmış bulunan başkaca dava bulunup bulunmadığı araştırılarak varsa bu dava dosyaları tespit edildikten ve yöreye ait en eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtildikten sonra; önceki bilirkişiler dışında halen Orman ve Su İşleri Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi ve bir fen elemanı bilirkişi marifetiyle yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli yerler ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle, bu belgelerde taşınmazların ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyetlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03/03/2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; keşifte, hakim gözetiminde, taşınmazların dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulanacak taşınmazların konumunu gösteren orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazların konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri ayrı renklerle işaretli ve bilirkişilerin onayını taşıyan, duraksamaya yer vermeyecek nitelikte krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı, hukuken ve bilimsel olarak ve HGK"nın 15.11.2000 gün ve 2000/20-1663/1694 sayılı kararında açıklandığı gibi eğimi % 12"nin üzerinde olan toprak ve orman muhafaza karakteri taşıyan funda veya makiliklerle örtülü yerlerin orman niteliğinde ve 6831 sayılı Kanunun 1/j bendi kapsamı dışında olduğu gözetilmeli, dava konusu taşınmazların bulunduğu yöreyi iyi bilen, elverdiğince yaşlı, yansız, yerel bilirkişiler yardımı ve uzman bilirkişi eliyle 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 20. maddesi hükmü uyarınca dayanılan tapu kayıtları zemine uygulanmalı, uygulamada tapu kaydının haritası yoksa, kayıtta okunan sınırlar esas alınmalı, tapu kaydında tarif edilen sınır yerlerinden yerel bilirkişice bilinemeyenler bulunduğu takdirde bu konuda taraflara tanık dinletme olanağı sağlanmalı, uzman bilirkişiye kayıtlarda tarif edilen sınır yerleri düzenleyeceği haritada ayrı ayrı işaret ettirilmeli, uygulamaya ilişkin yerel bilirkişi ve tanık sözleri, dıştan komşu taşınmazların tespit tutanağı içeriği ve varsa dayanakları kayıtlarla denetlenmeli, bu yolla dava konusu taşınmazların dayanılan tapu kaydının kapsamında kalıp kalmadığı duraksamasız saptanmalı, tespit tutanağı bilirkişilerinin beyanları ile yerel bilirkişi ve tanık beyanları arasında aykırılık bulunduğu takdirde tespit tutanağı bilirkişileri de taşınmazlar

    başında ayrı ayrı dinlenerek, çelişki duraksamasız giderilmeli, tutunulan tapu kayıtlarının dayanağı harita varsa kapsamının haritasına göre belirleneceği düşünülmeli, uygulamada geniş kapsamlı kadastro paftasının ölçeği ile tapu kayıtlarının dayanağı haritanın ölçekleri eşitlenerek haritalar çakıştırılarak yerine uygulanmalı, uygulamada haritalarda tarif edilen belli poligon ve röper noktalar ile arz üzerindeki doğal ya da yapay sınır yerlerinden varsa değişmez nitelikte sınır yeri sayılabilecek kişi taşınmazlarından da yararlanılmalı, tapu kayıtları ifraz görmüş ise, ifraz haritaya dayandığı takdirde, az yukarıda açıklanan yöntemle haritalar yerine uygulanmalı; ifraz görmemiş ise,ifraz yoluyla oluşan müfrez tapu kayıtlarında tarif edilen sınır yerlerinden yararlanılmalı, uygulamada ifraz yoluyla oluşan müfrez tapu kayıtlarının kapsamının kök tapu kayıtlarının kapsamı içinde aranmasının zorunlu olduğu düşünülmeli, ayrıca, taşınmazların tapu kayıtlarının tarif edilen türü de deliller değerlendirilirken gözönünde tutulmalı, uzman bilirkişiden keşfi izlemeye, yerel bilirkişi ve tanık sözlerini denetlemeye imkan verecek ve yargı denetimine açık olacak şekilde ölçekli ayrıntılı, gerekçeli rapor alınmalı, tapu kayıtlarının mahalline uyduğu saptandığı takdirde, çekişmeli taşınmazların orman bilirkişi raporu ve rapora ekli memleket haritası ve hava fotoğraflarındaki konumu dikkate alınarak tapu kaydının 4785 ve 5658 sayılı yasalar kapsamında hukukî değerini yitirip yitirmediği değerlendirilmeli, dayanak tapu kayıtları şayet değişebilir sınırları içeriyorsa, tapu kaydının miktarı ile geçerli sayılması gerektiği düşünülmelidir. Dava konusu taşınmazların kısmen ya da tamamen tapu kaydı kapsamında kalması halinde tapu kaydına değer verileceği kuşkusuz olup, kayıt kapsamı dışında kalan bölüm bulunması halinde ise dava konusu 408 ada 36 parsel sayılı taşınmaz dışındaki taşınmazların 1. derecede arkeolojik sit alanı içinde kalması nedeniyle zilyetlik ile kazanılamayacağı da göz önünde bulundurularak bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek 2863 sayılı Kanunun 11. maddesine yanlış anlam verilmek suretiyle eksik inceleme ile taşınmazlara ilişkin yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
    2- Davacı ... ... vekili Av. ..."nin 406 ada 4 , 438 ada 1 ve 4; davacı ... vekili Av. ..."in 406 ada 4 ve 5 parsel; davacı ... vekili Av. ..."ın 405 ada 30; davacı ..., ... ve arkadaşları vekili Av. ..."in 406 ada 2, 4 ve 6, katılan ... vekili ..."in 438 ada 1 ve 4 parsellere yönelik; katılan ... ve arkadaşlarının davaları hakkında görevsizlik kararı verilmesinin doğru olmadığına ilişkin temyiz itirazlarına gelince;
    İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, malik hanesi açık olan dava konusu 438 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 1. derecede arkeolojik sit alanı içinde kaldığı, taraflarca dayanılan tapu kayıtlarının taşınmaza uymadığı ve bilirkişilerce yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırma sonucunda evveliyatı ve eylemli durumu itibariyle kısmen orman sayılan yerlerden olduğu, malik hanesi açık olan dava konusu 438 ada 4 parsel sayılı taşınmazın 1. derecede arkeolojik sit alanı dışında kalmasına rağmen evveliyatı ve eylemli durumu itibariyle orman sayılan yerlerden olduğu, 438 ada 1 ve 4 parsel sayılı taşınmazların zilyetlikle kazanılamayacağı belirlenerek 438 ada 1 parsel sayılı taşınmazın kısmen tarla vasfıyla Hazine adına tespit ve tapuya tesciline, tapu kütüğünün beyanlar hanesine taşınmazın 1.derece arkeolojik sit sınırları içerisinde kaldığının şerh düşülmesine, 438 ada 1 parsel sayılı taşınmazın geri kalan kısmı ile dava konusu 438 ada 4 parsel sayılı taşınmazın tamamının orman vasfıyla Hazine adına tespitine ve tapuya tesciline karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığı gibi dava konusu 406 ada 2, 4, 5, 6 ve 30 parsel sayılı taşınmazların malik hanelerinin dolu olduğu, taraflarca sunulan tapu kayıtlarından dava konusu 406 ada 2, 4 ve 6 parsellere uyan bir tapunun bulunmadığı ve bu taşınmazların 1. derece arkeolojik sit alanında kaldığından zilyetlikle kazanılmasının mümkün olmadığı belirlenerek tarafların 406 ada 2, 4 ve 6 parsellere ilişkin davalarının reddine, 406 ada 5 parselin tespit maliki olan ... aleyhine açılmış bir dava bulunmadığından davacı ..."ın bu taşınmaza ilişkin davasının husumet nedeniyle reddine, davacı ..."ın dayandığı tapu kaydının kadastro sırasında miktarına göre revizyon gördüğü belirlenmekle davacının 405 ada 30 parsele ilişkin

    davasının reddine, katılanlar ..., ... ve ..."in kadastro tespitinden sonra doğan haklara dayanarak davaya müdahil oldukları ve istemleri yönünden kadastro mahkemelerinin görevli olmadığı gerekçesi ile mahkemece görevsizlik kararı verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, dava konusu taşınmazlara ilişkin tarafların yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar verilmiştir.
    SONUÇ:1- Yukarıda birinci bentde gösterilen nedenler ile davacı ... ... vekili Av. ..., katılan ... vekili ..., davacı ... vekili Av. ..., davacı ... vekili Av. ..."ın ve davalı Hazine vekilinin 405 ada 13, 408 ada 36, 37 ve 38 parsel sayılı taşınmazlara yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bu parsellere ilişkin olarak BOZULMASINA,
    2- İkinci bentde gösterilen nedenler ile davacı ... ... vekili Av. ..."nin 406 ada 4, 438 ada 1 ve 4; davacı ... vekili Av. ..."in 406 ada 4 ve 5 parsel; davacı ... vekili Av. ..."ın 405 ada 30; davacı ..., ... ve arkadaşları vekili Av. ..."in 406 ada 2, 4 ve 6, katılan ... vekili ..."in 438 ada 1 ve 4 parsellere yönelik; katılan ... ve arkadaşlarının davaları hakkında görevsizlik kararı verilmesinin doğru olmadığına ilişkin temyiz itirazlarının reddi ile bu kısımlara ilişkin kurulan usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harçlarının davacı ... ve ark. ile katılan ... ve arkadaşlarına ayrı ayrı yükletilmesine 05/11/2018 günü oy birliği ile karar verildi.












    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi