Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün 30.05.2018 tarih ve 2018/2258 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca düzenlenen 11.06.2018 tarih ve 2018/49135 KYB sayılı ihbarnamesi ile;
Mühür bozma suçundan sanık ..."ın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 203/1, 62/1 ve 52/2. maddeleri gereğince 3.000,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına dair Sakarya 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 25/11/2013 tarihli ve 2013/160 esas, 2013/717 sayılı kararının "Benzer bir olay nedeniyle Yargıtay 11. Ceza Dairesinin 05/02/2018 tarihli ve 2018/800 esas, 2018/803 karar sayılı ilâmında da belirtildiği üzere, mühür bozma suçunun oluşabilmesi için kanunun veya yetkili makamların emri uyarınca konulmuş bir mührün kaldırılması ya da konuluş amacına aykırı hareket edilmesi gerektiği, ihaleye dayalı olarak elektrik dağıtımı yapan ve kamu görevlisi statüsü bulunmayan özel şirket görevlilerince yapılacak mühürlemelerin ihlâli durumunda, anılan suçun oluşmayacağı cihetle, somut olayda, özelleştirme uygulamaları neticesinde elektrik dağıtım ve satışının Sakarya Elektrik Dağıtım A.Ş."ye 11/02/2000 tarihinde devredilmesi ve sanığın da mühür bozma eylemini 05/10/2002 tarihinde gerçekleştirmiş olması karşısında, mühür bozma suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, yazılı şekilde mahkûmiyetine karar verilmesinde isabet görülmediğinden" bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, bozulması istenilmiş olmakla;
İncelenen dosyaya göre; 05.10.2012 tarihli mühür bozma tutanağına konu 18.09.2012 tarihli mühürleme işlemini gerçekleştiren, Sakarya Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi"nin mühürleme tarihinden önce 11.02.2009 tarihinde özelleştirilmesi nedeniyle, lisans sahibi özel şirket görevlileri tarafından yapılan bu mühürleme işlemine aykırı davranışta, 5237 sayılı TCK"nın 203. maddesinde düzenlenen "mühür bozma" suçunun unsurlarının oluşmayacağı anlaşılmakla; ihbarnamedeki kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden, Sakarya 4. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 25.11.2013 tarih ve 2013/160 Esas, 2013/717 Karar sayılı hükmünün CMK"nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre aynı maddenin 4. fıkrasının (d) bendi uyarınca karar verilmesi mümkün görüldüğünden, yüklenen suç unsurları itibarıyla oluşmadığından sanığın BERAATİNE, cezanın çektirilmemesine, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na İADESİNE, 02.07.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.