Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/1081
Karar No: 2018/5829
Karar Tarihi: 01.10.2018

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2017/1081 Esas 2018/5829 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2017/1081 E.  ,  2018/5829 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 19.04.2016 tarih ve 2015/14-2016/218 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... Topkantarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davacı şirket aleyhine dava dışı 3. kişi tarafından kamulaştırmasız el atma nedeniyle ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2007/11 Esas 2007/437 Karar sayılı dosyasında davacı aleyhine tazminata hükmedildiğini, davacının icra takibi üzerine icra dosyasına 6.731,90 TL ödediğini, anılan kararı temyiz etmek için 222,75 TL harç ve masrafların ödendiğini, İHDS"nin 7.4 ve 7.6 maddeleri gereğince işletme hakkının devrinden önce yapılan işlem nedeniyle davalının sorumlu olduğunu iddia ederek 6.954,65 TL’nin davalıdan ödeme tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, davanın zamanaşımına uğradığını, davacı ile 24/07/2006 tarihinde yapılan İHDS"ye göre davalının ödenen alacaktan dolayı sorumluluğunun olmadığını, bilanço düzenlemesine göre gelir-gider hesap işlemlerinin yapıldığını, geçmişe yönelik borç ve alacak işlemlerinin kesinleştirildiğini, talep edilen paranın İHDS"nin 7.2 maddesine aykırı olduğunu, davacının açılan davalar ve takipler için gerekli ihbarları yapmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacı aleyhine ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 11/06/2007 tarihli 2007/11 Esas 2007/437 Karar sayılı dava dosyası ile tazminat davası açıldığı, tazminatın taşınmaz üzerinden enerji nakil hattının geçirilmesi ve pilon ayağı konulmak suretiyle kamulaştırılmasız el atılmış olmasından kaynaklandığı, kararın kesinleştiği ve davacı tarafından ... 2. İcra Müdürlüğü"nün 2007/6887 sayılı dosyasına 6.731,90 TL para yatırıldığı, taraflar arasındaki ilişkinin sözleşmeden kaynaklandığı, TBK"nın 146. maddesi gereğince zamanaşımına uğramadığı, kamulaştırmasız el atma nedeni ile işletme devir sözleşmesinden önce davalının 3. kişiye verdiği zararın davacı tarafından karşılandığı, sözleşmesinin 7. maddesi gereğince davalının sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile icra dosyasına ödenen 6.731,90 TL ile temyiz gideri olan 166,75 TL olmak üzere toplamda 6.898,65 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
    Kararı davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekili temyiz etmiştir.
    1- Dava, işletme hakkı devir sözleşmesinden kaynaklanan rücuen alacak istemine ilişkin olup, mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ancak, rücuya konu ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/11 Esas sayılı kamulaştırmasız el atma davası İHDS’nin imzalanmasından sonra ... aleyhine açılmış ve mahkemece, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz üzerinde ... adına irtifak hakkı tesis ve tesciline ve kamulaştırmasız el atılan yerin tespit edilen bedelinin ...’tan tahsiline karar verilmiş, bu karar Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşmiştir. İşbu davada ise davacı tarafından icra dosyasına yatırılan kamulaştırmasız el atılan ve kendi adına tesciline karar verilen yerin tespit edilen bedeli ile temyiz harç ve masraflarının davalı ...’tan tahsili talep edilmektedir. Bu durumda, mahkemece, kamulaştırmasız el atılan yerin tapu kaydı incelenip irtifak hakkının kimin adına tescil edildiği araştırıldıktan sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, kararın davalı yararına bozulması gerekmiştir.
    2- Bozma sebep ve şekline göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 01.10.2018 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

    KARŞI OY

    Enerji sektöründeki özelleştirmelerin 4046 sayılı Kanun hükümleri çerçevesinde ... Başkanlığı tarafından gerçekleştirileceği 4628 sayılı yasa ile düzenlenmiş, 02.04.2004 tarih ve 2004/22 sayılı Özelleştirme Yüksek Kurulu Kararı ile ... özelleştirme kapsam ve programına alınmış, davacı şirketinde dahil olduğu 20 şirket, Türkiyedeki dağıtım bölgelerinde dağıtım lisansına sahip olarak 01.03.2005 tarihi itibariyle sermayesinin tamamı ..."a ait olmakla birlikte, ..."tan ayrı birer tüzel kişiliğe sahip olarak faaliyete başlamıştır.
    ... tarafından 20 adet dağıtım şirketi kurulduktan sonra herbiri ile ayrı ayrı 24.07.2006 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi imzalanmıştır.
    Davacı şirket, tüm hisseleri davalı ..."a ait olmak üzere 28/05/2013 tarihine kadar faaliyet göstermiş, bu süreçte özelleştirme işlemleri yürütülmüş, özelleştirmenin tamamlanmasıyla birlikte davacı şirketin hisselerinin tamamı ... Enerji Dağıtım ve Perakende Satış Hizmetleri
    devredilerek 28/05/2013 tarihli hisse satış sözleşmesi akdedilmiştir.
    Dava konusu ödeme, davacıya ait hisselerin tamamının kamuya ait olduğu, 28/05/2013 tarihli hisse satış sözleşmesinden önce yapılmıştır.
    Özelleştirme aşamasında ... tarafından düzenlenen ve beyan edilen devre esas mizan kayıtları temel alınarak “devre esas” bilanço düzenlemeleri yapılmak suretiyle geçmişe yönelik borç ve alacak işlemleri kesinleştirilmiş olup dava konusu ödeme bilançoda yer almaksızın işlemler ikmal edilmek suretiyle ..."ın özel sektöre devri gerçekleştirilmiştir.
    Bu halde, devre esas bilanço düzenlemeleri yapılmak suretiyle geçmişe yönelik borç ve alacak işlemleri kesinleştirildiğinden, davalı ..."tan geçmiş döneme ilişkin herhangi bir talepte bulunulamaz.
    Keza, 28/05/2013 günlü Hisse Satış Sözleşmesi"nin 9.3 maddesinde de “alıcının, basiretli bir tacir gibi davranmak suretiyle” .... şirketlerin sözleşme tarihi itibariyle mevcut ve fiziki durumunu bilerek hisseleri devir ve teslim aldığı, şirketler hakkında kendisine verilen bilgilerin gerçek durumu yansıtmadığı veya benzer iddiaları ileri süremeyeceği, hisselerin devrinin gerçekleşmesinin ardından, ayıba ve zapta karşı tekeffül hükümleri başta olmak üzere yürürlükteki mevzuat kapsamında herhangi bir fiili veya hukuki nedene dayanarak talepte bulunamayacağı ...” hükmü karşısında da davalının sorumluluğundan söz edilmesi mümkün değildir.
    Diğer taraftan 28/05/2013 günlü sözleşmenin 9.4 maddesinde düzenlenen “şirketlerde yapılmış olan her türlü işlemden kaynaklanan borç ve yükümlülüklerden, kayıtlara intikal etmemiş olsa dahi şirketlerin sorumlu olduğu, bu hususlarda alınmış karar ve yapılmış sözleşmelerle ilgili olarak alıcının ve şirketlerin idare ve ..."ı ilzam edecek hiçbir başvuru ve rücu hakkı bulunmadığı” hükmü de davalının sorumluluğunun olmadığını göstermektedir.
    Ayrıca, özelleştirme sürecinde, taraflarca takip edilen dosyalara ilişkin listeler hazırlanarak tesbit tutanakları düzenlenmiş olup, dava konusu ödemeye ilişkin dava ve icra dosyası bu tutanaklarda yer almamaktadır.
    Hisselerin tamamının kamuya ait olduğu 28/05/2013 tarihi öncesi yapılan ödeme nedeniyle davacının (devir öncesi) 24.07.2006 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi"ne istinaden yine hisselerinin tamamı kamuya ait bulunan davalı ..."tan dava konusu alacağı talep etmesi nasıl mümkün değil ise, 28/05/2013 tarihli hisse devir sözleşmesi ile tamamen el değiştiren davacının, kendisi tarafından yapılmayan ödemeyi, kesinleşen devre esas bilançolarda yer almaması nedeniyle davalıdan talep etmesi de hukuken mümkün değildir.
    Aksi düşüncenin kabulü, davacı yönünden sebepsiz zenginleşme, davalı yönünden ise ikinci kez aynı parayı ödeme sonucu doğuracaktır.
    Sonuç olarak, taraflar arasındaki uyuşmazlığın 24.07.2006 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi kapsamında bulunmaması nedeniyle 28/05/2013 günlü Hisse Satış Sözleşmesi hükümlerine göre çözümlenmesi gerektiğinden, 28/05/2013 günlü sözleşmeden önce gerçekleşen dava konusu ödemeden dolayı, 28/05/2013 sözleşmenin 9.3 ve 9.4 maddeleri gereğince davalının sorumluluğu bulunmadığından dava reddedilmek üzere yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesi gerekirken, bu yöne ilişkin davalının temyiz isteminin reddi ve yazılı gerekçe ile kararın bozulmasına ilişkin sayın çoğunluk görüşüne karşıyım.






    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi