11. Ceza Dairesi Esas No: 2016/1774 Karar No: 2018/6018 Karar Tarihi: 28.06.2018
Vergi Usul Kanununa Muhalefet - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/1774 Esas 2018/6018 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanığın vergi usul kanununa muhalefetten mahkumiyetiyle ilgili olarak, suçun 2006-2008 takvim yıllarında işlendiği iddiasıyla yapılan davada, sanığın kullandığı iş yeri adresinde yapılan aramada suça konu belgelerin ele geçirildiği ancak arama kararı ve tutanağının dosyada bulunmadığı belirlenmiştir. Bu nedenle, suça konu defter ve belgelerin usulüne uygun olarak ele geçirilip-geçirilmediğinin tespiti için eksik araştırma ve inceleme yapılmadan, hüküm kurulması isabetsizdir. Ayrıca, suç açısından takvim yıllarının birbirinden ayrı ve bağımsız suçlar olduğuna dikkat çekilerek, hapis cezalarının alt sınırlarına uyulması gerektiği ifade edilmiştir. Sonuç olarak, 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan hak yoksunluklarının uygulanması gerektiği vurgulanmıştır. Kararda yer alan kanun maddeleri şunlardır: Vergi Usul Kanunu, 213 sayılı Kanun, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu ve 1412 sayılı CMUK.
11. Ceza Dairesi 2016/1774 E. , 2018/6018 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Vergi Usul Kanununa Muhalefet HÜKÜM : Mahkumiyet
1- Sanık hakkında "2006, 2007 ve 2008 takvim yıllarında "defterlere kaydı gereken hesap ve işlemleri vergi matrahının azalması sonucunu doğuracak şekilde kısmen başka deftere kaydetme" suçunu işlediği iddia olunan davada, 18.09.2008 tarihli vergi suçu raporundan sanığın kullandığı iş yeri adresinde 09.06.2008 tarihinde yapılan aramada suça konu olan belgelerin ele geçirildiğinin, ancak söz konusu defter ve belgelerin ele geçiriliş şekline ilişkin dosya arasında arama kararı ve tutanağının bulunmaması karşısında; suça konu defter ve belgelerin usulüne uygun olarak ele geçirilip geçirilmediğinin tespiti açısından, arama kararı ile arama tutanağı temin edilerek incelenip sonucuna göre sanığın hukuki durumlarının değerlendirilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hükümler kurulması, 2-Kabule göre de; a) Sanık hakkında Tarsus Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 03.12.2008 tarih ve 2008/4171 Esas sayılı iddianamesi ile mütalaa ve ekindeki vergi suçu raporlarına uygun olarak “Defterlere Kaydı Gereken Hesap ve İşlemleri Vergi Matrahının Azalması Sonucunu Doğuracak Şekilde Tamamen veya Kısmen Başka Defter, Belge veya Diğer Kayıt Ortamlarına Kaydetmek” suçundan kamu davası açıldığı, bu suç açısından her takvim yılında işlenen suçların birbirinden ayrı ve bağımsız suçları oluşturacağı cihetle; 2006, 2007, 2008 takvim yıllarının tek suç olarak kabulüyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
b) 2006 ve 2007 yılları itibarıyla 213 sayılı Kanun"un 359/a-1 maddesinde öngörülen temel cezanın alt sınırının 6 ay hapis olduğu, 08.02.2008 - 03.07.2009 tarihleri arasında ise cezanın alt sınırının 1 yıl olduğu gözetilmeden ve hapis cezalarının alt sınırdan uzaklaşılmak suretiyle tayin edildiğine dair bir kabul ve gerekçe gösterilmeden temel cezanın 18 ay hapis cezası olarak tayin edilmesi, c) 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan hak yoksunluklarının sanığın kendi alt soyu dışındakiler için hapis cezasının infazı tamamlanana kadar uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi isabetsizliğinin Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 28.06.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.