20. Hukuk Dairesi 2016/10112 E. , 2018/7043 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı Hazine, ... Asliye Hukuk Mahkemesinde 22/06/2011 havale tarihli dilekçesiyle; ... köyü sınırlarında bulunan 3602788,30 m² yüzölçümlü 1 nolu parselin 1956 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında mera olarak tespit edildiğini ve özel siciline kaydedildiğini, bu yerin 2004 yılında yapılan ve kesinleşen orman kadastrosu çalışmalarında orman tahdit sınırları içerisine alındığını, ...köyü 434 ada 1 parsel olarak ayrılan orman parseli ile ... köyü 1 nolu mera parselinin 328402,87 m²"lik kısmının çakıştığını, çakışan kısım üzerinde mükerrer kayıt ihdas edildiğini, bu durumun hukuka aykırı olduğunu belirterek taşınmazın 328402,87 m²"lik kısmının tapu kaydının iptali ile, mera olarak Hazine adına özel siciline kaydedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili, bilirkişi raporları alındıktan sonra sunmuş olduğu dilekçesinde, dava dilekçesinin netice-i talep kısmını düzeltmiş, dava konusu taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında 1956 yılında mera niteliği ile özel siciline kayıt edilmiş olmasından bahisle yeniden böyle bir karar alınmasının gerekmediğini belirterek, mera parseli ile mükerrer kayıt yapıldığı tespit edilen 328.805,47 m2"lik bölümün iptaline ve orman sınırının mera parselinin sınırına çekilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosunun 09.07.2004 tarihinde kesinleştiği ancak Hazine tarafından tapu iptali ve tescili davasının 24.06.2011 tarihinde açıldığı, bu nedenle dava açmak için kanunda belirtilen 1 aylık hak düşürücü sürenin geçirildiği anlaşıldığından bahisle davacı Hazinenin davasının 6831 sayılı Kanunun 11/1. maddesi gereğince hak düşürücü süreden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekilince temyiz edilmekle Dairenin 18/11/2015 tarih ve 2015/7404-11397 E.K. sayılı kararıyla bozulmasına karar verilmiştir.
Yargılama sırasında yörede 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca uygulama kadastrosu yapılmış, dava konusu taşınmaz 101 ada 1 parsel sayısı verilmiş, yüzölçümü hanesi boş bırakılmış, asliye hukuk mahkemesinde davalı olduğundan bahisle uygulama tutanağı kadastro mahkemesine aktarılmış, kadastro mahkemesinin 2014/48 Esas sayısına kaydedilmiştir.
Asliye hukuk mahkemesinde devam eden yargılamada mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra taşınmazın kadastro mahkemesinde davalı olduğu ve davanın ortak sınır ihtilafı niteliğinde olduğu ve bu tür davalarda kadastro mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş, bu karar taraflarca temyiz edilmeksizin kesinleşmiş, dosya kadastro mahkemesine gönderilmiş ve 2016/8 Esasına kaydedilmiştir.
Mahkemece her iki dava dosyası birleştirildikten sonra, davanın tapu iptali ve tescil davası niteliğinde olduğu, bu durumda davacının (A) ve (B) alanlarına ilişkin davasının asliye hukuk mahkemesinin görev alanına girdiği, yenileme kadastrosunda kadastro mahkemesinin görevinin sınır ihtilafı ile sınırlı olduğu, görev hususunun kamu düzenine ilişkin olduğu ve yargılamanın her aşamasında değerlendirilebileceği gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davacı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, orman kadastrosuna itiraz ve tapu iptali ile taşınmazın mera olarak özel siciline kaydı istemine ilişkindir.
... köyünde bulunan 1 nolu mera parseli 1956 yılında kesinleşen genel arazi kadastrosu sonucu mera parseli olarak özel siciline kaydedilmiştir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 05/11/2018 gününde oy birliği ile karar verildi.