Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2018/3667 Esas 2018/18869 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/3667
Karar No: 2018/18869
Karar Tarihi: 05.12.2018

Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2018/3667 Esas 2018/18869 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir kararda, sanık hakkında mala zarar verme suçundan beraat edildiği ancak kasten yaralama suçundan mahkumiyet kararı verildiği belirtilmiştir. Sanık müdafiinin vekalet ücretine hak kazanması gerektiğine yönelik temyiz itirazı reddedilmiştir. Ayrıca, sanık ve katılan arasında uzlaşmazlık olduğu için sair tehdit suçu yönünden uzlaşma teklifi yapılmasına gerek olmadığı vurgulanmıştır. İştirak halinde kasten yaralama suçunu işleyen sanıklar hakkında alt sınırdan uzaklaşılması nedeniyle bir sanık hakkında eksik ceza tayini yapıldığı, ancak bu nedenle bozma nedeni yapılmadığı aktarılmıştır. Kararda, 5237 sayılı TCK'nin 3. ve 61. maddeleri de göz önünde bulundurularak temel cezanın aynı şekilde belirlenmesi gerektiği vurgulanmıştır.
Kanun maddeleri: 5237 sayılı TCK'nin 53. ve 106/1-2.cümle, 53/1. maddeleri, 5271 sayılı CMK'nin 253. ve 254. maddeleri, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı kararı.
3. Ceza Dairesi         2018/3667 E.  ,  2018/18869 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    HÜKÜM : Beraat, mahkumiyet

    Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
    Gereği görüşülüp düşünüldü:
    1) Sanık ... hakkında katılan ..."e karşı mala zarar verme suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik sanık müdafiin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Sanık müdafiin temyiz isteminin, beraat eden sanık lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğine yönelik olduğu anlaşıldığından, vekalet ücreti ile sınırlı olarak yapılan incelemede;
    Aynı yargılama kapsamında, sanık hakkında katılana karşı kasten yaralama suçundan mahkumiyet hükmü kurulduğu, sanığın üzerine atılı tüm suçlardan beraat etmediği ve bu nedenle beraatine karar verilen mala zarar verme suçu yönünden vekalet ücretine hak kazanamayacağı anlaşılmakla, vekalet ücretine hükmedilmemesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre sanık müdafiin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,
    2) Sanık ... hakkında katılan ..."e karşı sair tehdit suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanığın temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Sanığın üzerine atılı tehdit suçunun, kasten yaralama ve mala zarar verme suçları ile birlikte değil ertesi gün işlendiği; sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin 106/1-2.cümle, 53/1. maddeleri gereğince kamu davası açıldığı, söz konusu sair tehdit suçunun 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun ile 5271 sayılı CMK"nin 253. ve 254. maddelerinde yapılan değişiklikten önce de uzlaşma kapsamında bulunduğu, sanık ve katılanın uzlaşmak istemediği, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 25.10.2018 tarih, 2018/394 Esas - 2018/478 sayılı kararında da belirtildiği üzere, düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten önce usulüne uygun olarak yapılan uzlaşma tekliflerinin geçerli olduğu ve bu nedenle uzlaşma teklifi yapılmış ve kabul edilmemiş olan dosyalarda yeniden uzlaşma teklifi yapılmasına gerek bulunmadığı anlaşılmakla, tebliğnamedeki bozma görüşüne iştirak edilmemiştir.
    Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı ibareler iptal edilmiş ise de; bu husus infaz aşamasında dikkate alınabileceğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
    Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün isteme aykırı olarak ONANMASINA,
    3) Sanıklar Serdar ve Ahmet hakkında katılan ..."e karşı kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik sanık ... müdafii ve sanık ..."ın temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    İştirak halinde üzerlerine atılı kasten yaralama suçunu işleyen sanıklar hakkında hüküm kurulurken, 5237 sayılı TCK"nin 3. ve 61. maddeleri de dikkate alınarak, temel cezanın aynı şekilde belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, sanık ... hakkında dosya kapsamı ile uyumlu şekilde alt sınırdan uzaklaşılarak hüküm kurulduğu halde, sanık ... hakkında alt sınırdan hüküm kurulması suretiyle eksik ceza tayini, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
    Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı ibareler iptal edilmiş ise de; bu husus infaz aşamasında dikkate alınabileceğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
    Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre sanık ... müdafii ve sanık ..."ın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin istem gibi ONANMASINA, 05.12.2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.










    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.