6. Ceza Dairesi 2017/2805 E. , 2017/5326 K.
"İçtihat Metni"
Yakınanlar ... ve ..."na yönelik yağma suçundan, sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında CMK’nın 223/2-e. maddesi uyarınca beraatlerine ilişkin Kapatılan Üsküdar 2. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 10/07/2006 gün ve 2004/151 Esas, 2006/239 Karar sayılı hükmü, Cumhuriyet Savcısı tarafından sanıklar aleyhine temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 6. Ceza Dairesi 09.06.2014 gün 2011/23914- 2014/12401 sayı ile;
‘Mağdur ..."nun olayın hemen akabinde kollukta vermiş olduğu 16.5.2003 tarihli ifadesinde özetle, “...bir anda arka taraflarından 6 erkek şahsın geldiğini, aracın kapılarını her iki taraftan da açmak suretiyle kendilerini darp etmeye başladıklarını, bir şahsın kontak anahtarını almaya çalıştığını, ancak vermediğini, bu esnada iki şahsın arka koltuğa oturduğunu, birinin elinde silah gördüğünü, kavga sırasında kol saati ile cep telefonunun kaybolduğunu”, 26.5.2003 tarihinde kollukta verdiği ek ifadesinde özetle, “...olaydan sonra kol saatinin aracın içine düştüğünü gördüğünü, ancak cep telefonunun bu şahıslar tarafından alındığını, arkadaşı Ali"nin de 80 TL ve 100 dolar parasını aldıklarını” beyan ettiği ve Cumhuriyet Savcılığındaki savunmasında kollukta vermiş olduğu ifadesini tekrar ettiği; mağdur ..."nun olayın hemen akabinde kollukta vermiş olduğu 16.5.2003 tarihli ifadesinde özetle, “...arka taraftan 6 erkek şahsın geldiğini, bir şahsın kapıyı açarak kendisine silah dayadığını, başka bir şahsın aracın ön panelinde bulunan cep telefonunu aldığını, diğer bir şahsın da cebinde bulunan 80 TL ve 100 dolar parasını aldığını, kendisine ve Ali Gürkan"a vurarak darp etmeye başladıklarını, bir şahsın aracın anahtarını almaya çalıştığını” söylediği, Cumhuriyet Savcılığında verdiği savunmasında, “araçta bulunan cep telefonu ile kendisine ait parasını silah zoruyla gasp ettiklerini” beyan ettiği; sanık ..."ın 25.12.2003 tarihli kolluk anlatımında özetle, “...Tülay, Tülay"ın arkadaşı Zeliha, Serdar, Erhan, Engin, Kenan ve Ahmet ile birlikte evden çıktığını, Kenan"ın evden çıkarken Serdar"a ait tabancayı üzerine aldığını ve hep birlikte Hekimbaşı Mahallesine doğru gittiklerini, bir araçla iki şahsın Tülay ile Zeliha"nın yanında durması üzerine hep birlikte arabanın başına gittiklerini, Kenan"ın silahı çıkarıp şahıslara doğrulttuğunu, şahısları darp ettiklerini, torpido gözünde gördüğü cep telefonunu eğilip aldığını, aldığı cep telefonunu sattığını” söylediği, sanık ..."nın kollukta vermiş olduğu 26.5.2003 tarihli ifadesinde özetle, “...eve gittiklerinde Osman"ın elinde bir adet cep telefonu olduğunu ve bu telefonu darp ettiği şahıslardan aldığını söylediğini” beyan ettiği; sanık ..."ın tercüman vasıtasıyla duruşmada alınan savunmasında, “...yerde bir adet cep telefonu görüp aldığını, kavga edenlerden birinin elindeki cep telefonunu alıp gittiğini” söylediği, sanık ..."nin kollukta vermiş olduğu 26.5.2003 tarihli ifadesinde özetle: “...belinden çıkardığı tabancayı şahıslara doğrulttuğunu, şahısları darp etmeye başladıklarını, ertesi gün Osman"ın şahısları darp ederken cep telefonu ve bir miktar paralarını aldığını öğrendiğini” beyan etmiş olduğu; sanık Serdar Gudu"nun 27.05.2003 tarihinde kollukta vermiş olduğu beyanında özetle, “...saat 23.00 sıralarında evine gittiğinde Erhan, Kenan, Osman, Ahmet ve Tülay"ın evde olduğunu, Osman"ın elinde bir adet cep telefonu gördüğünü, sorduğunda kendisine "şahısları darp ettiklerini, Osman"ın dövdükleri şahıslara ait cep telefonunu aldığını" söylediklerini” söylediğinin anlaşılması karşısında; sürecin bir bütün halinde değerlendirilmesi sonucunda, sanıklar ..., ..., ... ve ..."ın üzerlerine atılı yağma suçunu işledikleri ve hükümlülüklerine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, kanıtların değerlendirilmesinde yanılgıya düşülerek yazılı biçimde beraat kararı verilmesi’ şeklinde oy birliğiyle bozulmasına karar verilmiştir.
Bozma sonrası İstanbul Anadolu 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 27/02/2017 gün ve 2014/310 Esas, 2017/71 Karar sayılı kararı ile;
“İstanbul Barosuna kayıtlı avukat olan 1976 doğumlu mağdur ... ile arkadaşı olan 1980 doğumlu mağdur ..."nun önceden yapılan telefon görüşmeleri nedeniyle sanıklardan Tülay ile buluşmak üzere .... kullandığı .....plaka sayılı Opel Vectra marka araç ile Ümraniye-Hekimbaşı Mahallesi Okul Yolu Cad. Fatih Sokak üzerine 15/05/2013 günü saat 18:30-19:00 sıralarında gittiklerinde kimliği belirlenebilen sanıklar Kenan, Ahmet, Osman ve kimliği belirlenemeyen birkaç erkek şahsında daha saldırısına uğradıkları her iki mağdurun araçta oturduğu sırada sanıklardan ..."ı mağdur ..."nun aracın ön kısmında bulunan Nokia Marka cep telefonu ile 80 TL parasını aldığı, sonrasında sanıkların hep birlikte olay yerinden ayrıldıkları mağdurların anlatımları, sanıkların olayın oluşuna ilişkin ikrarları ile sabittir.
Suç tarihinde evli olmasına rağmen eşi ile sorun yaşadığını ileri sürdüğü için evinden ayrıldığını ve diğer sanıklar ile tanıştığını beyan eden sanık ..."nın olayın olduğu gün Ümraniye Hekimbaşında yanında arkadaşı Elif Dede olduğu halde bulunduğu sırada bir kişi tarafından telefonla aranarak para karşılığı cinsel ilişkide bulunma teklifi yapıldığı, sanığın kabul etmediği ısrarlar üzerine o an evde olan diğer sanıkların ne olduğunu sorunca kendisine telefonla yapılan tekliften bahsettiği bunun üzerine diğer sanıkları bu kişiyi dövmeyi kararlaştırdıkları bunun üzerine sanık ..."ın telefonla arayan kişiyi olayın olduğu yere gelmelerini söylediği sanıklar ile hakkında beraat kararı verilen Serdar Gudu ve Erhan Serbaz ile Zeliha ismini verdiği açık kimlik bilgilerini bildirmediği kişi ile olayın olduğu yere gittikleri sanık ..."ın yanında Zeliha isimli kişi ile mağdurları gösterip ayrıldığı sonrasında sanıklar Kenan, Osman, Ahmet"in araç içerisinde bulunan her iki mağduru ATK raporunda belirtilen
./..
şekilde darp ettileri bu sırada sanıklardan ..."ın aracın ön konsülü üzerinde bulunan Nokia Marka cep telefonu ile 20 TL parayı aldığı sabit ise de, mahkememizce Yargıtay 6.CD Başkanlığınca bozulan söz konusu 2004/151 esas 2006/239 karar sayılı kararın gerekçesinde belirtildiği üzere mağdurların daha sonra anlatımlarından dönmüş olması, alındığı söylenen cep telefonu ve parayı araçta bulduklarını beyan etmesi nedeniyle beraatlerine karar verilmiştir.
Her iki mağdur gerek Poliste gerekse Ümraniye C.Savcılığındaki anlatımlarında sanıkların kendilerinden para istedikleri veya silah gösterip zorla paralarını aldıklarına ilişkin bir anlatımda bulunmamışlar aksine mağdurlardan ...... 13/06/2003 tarihli anlatımında 5-6 kişi bizi çevirdi kapımızı açtı bir tanesi tabanca doğrulttu bu arada aracın içine giren 2-3 kişi bizi darp etti sokağın içindeki gecekondu tipinde bir evden erkek şahıs ne yapıyorsunuz, yapmayın ayıp oluyor bırakın diye bağırıyordu sanıklar bizi darp etmekten vazgeçip olay yerinden ayrıldılar" şeklindeki anlatımda bulunmuş, keza ... da 13/06/2003 tarihli C.Savcılığındaki beyanında "5-6 kişi vardı bir şahıs başıma silah dayadı araçta bulunan cep telefonu ve bana ait 80 milyon TL yi gasp ettiler, birisi bağırdı olay yerinden uzaklaştılar" şeklinde anlatımda bulunmuş olup her iki anlatımda da sanıkların para istedikleri veya cebir veya tehditle para ve cep telefonlarını aldıklarına dair bir anlatımda ve iddia da bulunmamışlardır.
Keza olay yerinde olan sanık .... da Kenan Cebeci aracın sağ ön tarafından oturan kişi ile konuşurken Kenan kızları niye rahatsız ediyorsun dediği sırada Osman ve kardeşi Ahmet otonun kapısını açarak aracı kullanan şahsı yumrukladılar, benim infazım yanacak diye korktum olay yerinden uzaklaştım şeklindeki beyanı, yine .... da aynı yöndeki aşamalarda anlatımları, hakkında beraat kararı verilen ve kesinleşen .....da kızları rahatsız edenleri dövmek için dışarı çıktıklarına dair beyanları,
Sanıklardan Kenan"ın sadece arkadaşım Tülay"ı rahatsız eden kişileri dövdük para ve cep telefonu alınmasından haberim yoktu şeklindeki beyanı, keza sanık ..."ın Zeliha ile mağdurların olduğu yere geldikten sonra ayrıldım ne olduğunu bilmiyorum şeklindeki beyanlarının da mağdurların anlatımları ile doğrulanmış olması,
Yargıtay CGK"nun 04/10/1993 tarih 6-173/228 esas ve karar sayılı içtihatında da belirtildiği üzere ( K.Taşdemir -R.Özkepir Mala Karşı Suçlar 1998 Baskı Syf 411-412 ) "Cebir, Şiddet ve Tehditin malın alınmasına veya teslimine yöneltilmiş olması gerekir, malın alınması veya teslimine mecbur bırakılması ile cebir, şiddet veya tehditin hem zaman olması bu suçun oluşumu için zorunludur, Cebir, Şiddet veya Tehditin malın alınması veya teslimine mecbur bırakılması sırasında olmaması halinde ayrı ayrı hırsızlık, etkili eylem ve tehdit suçları söz konusu olabilecektir"
Somut olayda yukarıda belirtildiği üzere mağdurlar hiçbir aşamada malın alınması veya alınmasına karşı konulmaması için kendilerine yönelik cebir veya tehdit uygulandığını iddia etmemişlerdir. Sanıklardan Tülay"ın cep telefonu ile aranıp para karşılığı cinsel ilişkide bulunması teklifleri nedeniyle meydana gelen kavga sırasında sanıklardan ATK 4. İhtisas Kurulunca düzenlenen 06/02/2017 tarihli raporda da belirtildiği üzere söz konusu suça karşı cezai sorumluluğu tam olan ..."ın araç içerisinde bulunan Nokia 6110 cep telefonu ile 20 milyon TL parayı almasından bu sanık yönünden eylem hırsızlık suçunu oluşturmakta ise de yağma suçu oluşmamıştır, keza sanıklar Osman ve Kenan"ın ise mağdurlara malın söz konusu eşyaların verilmesi veya alınmasına karşı koymaya yönelik bir eylemleri olmadığı gibi sanık ..."in kavga sırasında araç içerisinde bulunan söz konusu eşyaları aldığını da başlangıçta bildiklerine dair bir kanıtın olmaması, keza sanıklardan Tülay"ın ise yanında açık kimliği belirlenemeyen Zeliha isimli kız arkadaşı olduğu halde buluşma yerine geldikten sonra mağdurları diğer sanıklara gösterip oradan hemen ayrılmış olması dışında yağma suçunun işlendiğine ilişkin somut kanıt olmadığından bu nedenle sanıkların beraatlerine dair mahkememizin önceki kararında direnilmesinin somut olaya, yasal düzenlemelere, adalete ve hakkaniyete uygun düşeceği kabul edilerek buna göre hüküm verilmiştir” gerekçesi ile ilk hükümde direnilmesine karar verilmiştir.
Bu hükmün, Cumhuriyet Savcısı tarafından tekrar temyiz edilmesi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının "bozma" istekli 28.09.2017 gün ve 2017/27864 sayılı tebliğnamesi ile dairemize gönderilen dosya, yeniden incelenerek değerlendirilmiş ve karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Oluş ve dosya kapsamına göre, sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında, yakınanlar ... ve ..."na yönelik yağma suçundan kurulan hükümde, mahkemenin kararının gerekçe ve sonuçları itibariyle yerinde görülmediğinden bozulmasına dair;
Dairemizin 09.06.2014 gün 2011/23914 - 2014/12401 sayılı kararı usul ve yasaya uygun bulunmakla, İstanbul Anadolu 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 27/02/2017 gün ve 2014/310 Esas, 2017/71 Karar sayılı ilamındaki direnme kararı yerinde görülmediğinden,
CMK"nın 307/3. maddesi gereğince, mahkemenin direnme kararı konusunda karar verilmek üzere dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 30.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.