Resmi belgede sahtecilik - Başkalarına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2018/3849 Esas 2018/6009 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/3849
Karar No: 2018/6009
Karar Tarihi: 28.06.2018

Resmi belgede sahtecilik - Başkalarına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2018/3849 Esas 2018/6009 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davada, sanık resmi belgede sahtecilik suçundan mahkum edilmiştir. Ancak, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma suçundan kurulan mahkumiyet hükmü bozulmuştur. Sanık, daha önce suç işlemiş olduğu için kendisine ait kimlik bilgilerini yerine başkasının kimlik bilgilerini kullanmıştır. Ancak, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçunun unsurları oluşmadığı için bu suçtan mahkumiyet hükmü verilememiştir. Kararda, TCK'nın 58. maddesi ve 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesi ile Anayasa Mahkemesi kararına da yer verilmiştir. 5237 sayılı TCK'nın 268. maddesi de göz önünde bulundurularak, dosya tekrar incelenmiş ve başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçunun oluşmadığına karar verilmiştir. 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesi ile ilgili uygulamanın Anayasa Mahkemesi kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesi gerektiği sonucuna varılarak, karar bozulmuştur. Kanun maddeleri: TCK'nın 58, 268 ve 5237 sayılı TCK'nın 53. maddeleri, 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi ve 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi.
11. Ceza Dairesi         2018/3849 E.  ,  2018/6009 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, Başkalarına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    I-Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanığın temyiz itirazlarının incelemesinde;
    Tekerrüre esas geçmiş hükümlülüğü bulunan sanık hakkında TCK"nın 58. maddesinin uygulanmaması isabetsizliği aleyhe temyiz bulunmadığından bozma sebebi yapılmamış, 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
    Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığa yüklenen suçun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, cezayı artırıcı ve azaltıcı sebeplerin bulunmadığı takdir kılınmış, incelenen dosyaya göre verilen hükümde eleştiri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,
    II-Sanık hakkında başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik Cumhuriyet Savcısının ve sanığın temyiz itirazlarının incelemesine gelince;
    1-TCK"nın 268. maddesinde tanımlanan başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçunun oluşması için; failin işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanması, bir başka anlatımla failin daha önce bir suç işlemiş olması veya bir suçtan aranması, kendi kimliğini vermesi halinde hakkında bu suçtan işlem yapılacak olması gerekmektedir.
    Somut olayda; 23.02.2012 tarihli tutanak içeriğine göre, hakkında başka bir suçtan kesinleşmiş hapis cezasının infazı için yakalama kararı bulunan sanıktan kimliği sorulduğunda, üzerinde kendi resmi bulunan mağdur ..."ye ait suça konu nüfus cüzdanının verdiği, sanığın gerçek kimliğinin yapılan parmak izi incelemesi sonucunda tespit edildiği ve parmak izi ve fotoğraf kayıt formunun mağdur ... adına düzenlendiği olayda, sanığın başkasının kimliğini ya da kimlik bilgilerini kullanarak kendisini suçsuz, diğer kişiyi ise işlemediği bir suçun faili olarak göstermediği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK"nın 268. maddesinde düzenlenen “başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması” suçunun unsurlarının oluşmadığı, gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması.
    2- Kabul ve uygulamaya göre de;
    5237 sayılı TCK’nun 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın ve Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.06.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.