11. Hukuk Dairesi 2016/11168 E. , 2018/5816 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nce verilen 15/03/2011 gün ve 2007/97 - 2011/16 sayılı kararı onayan Daire"nin 06/11/2012 gün ve 2011/11313 - 2012/17473 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili; davalı bankanın müşterisi olan müvekkilinin hesabında bulunması gereken 15.000,00 TL"nin davalı bankanın personeli olan diğer davalının eylemleri neticesinde sahte dekont ve imzalarla müvekkilinin izni ve bilgisi dışında çekildiğini, müvekkilinin zararından davalıların sorumlu olduğunu ileri sürerek 15.000,00 TL"nin olay tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekilleri; davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davalı banka aleyhine açılan davanın husumet yönünden reddine ve diğer davalı aleyhine açılan davanın kabulüne dair verilen kararın davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyizi üzerine, karar Dairemizce onanmıştır.
Davacı vekili, bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Dava, davalı banka çalışanının haksız fiili nedeniyle davalı bankanın sorumluluğuna dayalı tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece, yazılı şekilde, para çekme fişlerindeki imzaların davacının elinden çıktığının tespit edildiği, usulsüz para çekildiği tespit edilen hesaplar arasında davacıya ait hesapların bulunmadığının anlaşıldığı, davalı ..."ın ceza mahkemesindeki savunmasında davacıdan 15.000,00TL’yi kendi rızası ile borç olarak aldığını söylediği, davalının bu beyanının mahkeme dışı ikrar niteliğinde olduğu ve davalı ...’ın davacıya yönelik haksız fiili kanıtlanamadığından davalı bankanın kusurlu veya kusursuz sorumluluğundan söz edilemeyeceği gerekçesi ile davalı banka aleyhine açılan davanın husumet yönünden reddine, diğer davalı aleyhine açılan davanın kabulüne karar verilmiştir. Oysa, dosya kapsamından, davacının ... nolu hesabından 09.03.2007 tarihinde 24.012,64 TL çekilerek hesabın kapatıldığı ve hesap kapama dekontundaki imzanın davacının eli ürünü olduğu, aynı gün 15.000,00 TL’nin ...-... nolu hesaba aktarılarak davacı adına yeni bir vadeli hesap açıldığı ve bu işleme dair dekontun dosya kapsamında bulunmadığı, davacı adına açılan ...-... nolu hesaptan 12.04.2007 tarihinde 2.200,00 TL, 14.05.2007 tarihinde 7.500,00 TL ve son olarak 18.05.2007 tarihinde
5.567,04 TL çekilerek hesabın kapatıldığı, bu üç işlemden ilk ikisinin dekontundaki imzanın davacının eli ürünü olduğu, ancak son işlemin dekontunda davacının imzasının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Ayrıca, davalı ..."ın ceza soruşturması kapsamında cumhuriyet savcısı huzurunda alınan ifadesinde; mudilerin hesabındaki parayı şahsi güvene dayanarak önceden imzalattığı dekontları kullanarak çektiğini, yine bazı mudilerin hesaplarından para çekerken de imzalarını taklit ettiğini, davacı ...’ın da hesabından bilgisi haricinde para çektiğini ve ...’ın adını davalı bankanın bölge müdürlüğüne verdiği ifade de bildirmediğini ikrar ettiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, mahkemece, anılan hususlar değerlendirilerek gerekirse banka kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır. Bu durumda, davacı vekilinin karar düzeltme istemlerinin kabulüyle, Dairemizin 06.11.2012 tarihli 2011/11313 Esas 2012/17473 Karar sayılı onama ilamının kaldırılarak, yukarıda anılan gerekçeyle mahkeme kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 06.11.2012 tarihli 2011/11313 Esas 2012/17473 Karar sayılı onama ilamının kaldırılarak, yerel mahkeme hükmünün BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin, temyiz ilam ve karar düzeltme harcının isteği halinde karar düzeltme isteyen davacıya iadesine, 01/10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.